Görelim traduction Anglais
7,872 traduction parallèle
Görelim bakalım.
Bring it on.
- Yayınlayalım ve ortaya neler çıkacak görelim.
Publish and see what comes out of the woodwork.
Babanla dedik ki şu ana kadar çektirdiğimiz fotoğraflara birlikte bakalım da farklı yapabileceğimiz bir şey var mı görelim.
Okay. So, daddy and I thought that we would look at these photos together, the pictures that we've taken so far, and see if there's anything that we would do differently.
Çaldıklarını internetten ve bilinen kaçak yollardan satacakları mı görelim.
Let's see if they're moving the stolen merch through online sites or known fences.
"Ben iyi bir çocuğum." Bunlarla nasıl başa çıkacak görelim.
I'm a good boy. " Well, let's see how he deals.
Hadi işine dön ve görelim.
Come on. Get back to work and see.
En güçlüleriniz olmadan ne kadar güçlü olduğunuzu görelim bakalım!
Let's see how mighty you are without your mightiest!
Bayan Preston'ın oda servis faturasını görelim.
Let us see Miss Preston's room service bill from that night.
Bu delilik. - Bana görelim.
( Laughs ) That's crazy.
Görelim şunu.
Let's see it.
Şunu görelim.
Let's see it.
Haydi görelim.
Let's see it.
Tak bir görelim.
Let me see.
Gerçekten aramızda ne var bırak görelim.
Let's see what's really between us.
Önce paranızı görelim.
Let's see the shine of your coin first.
Bütün gelenlere hizmet etmeden önce paranızı görelim mi diyorsun?
Do you make all your patrons turn out their pockets before you deign to serve them?
Pekala Amy, seni görelim.
Ok, Amy... Give me what you got.
- Ee hadi içeri gir de onları görelim Brian.
Well, come on in, Brian. Let's see them.
Görelim bakalım.
Let's see this.
Elinde ne var görelim bakalım.
Get up. Show me what you've got.
Hadi başka nelerin ortaya çıktığını görelim.
Let's see what else comes along.
Hadi biraz coşku görelim!
Let's hear some enthusiasm!
Gidip görelim o halde.
Here goes everything.
Görelim bakalım.
Hmm, well, we'll see about that.
Silahları görelim.
Weapons out.
Etrafta seni koruyacak bir kız arkadaşın olmadığında işler senin için ne kadar zormuş bir görelim.
Now let's see how hard you are without your girlfriend'round to protect ya.
Elleri görelim.
Let me see a show of hands.
- Pekala kimliğini görelim.
- I'm gonna need to see some kind of ID.
Gidip şu süvariyi görelim o zaman.
Let's go see the Horseman.
- Pekala... Nasıl biri olduğunu görelim bakalım
- Well... let's see what you're made of,
Görelim bakalım yeteneklerinizi!
Let me see what you're made of!
Rick, kameralardan birini burada bırak ki solucan deliğini görelim.
Rick, leave a camera so we can keep an eye on the wormhole.
Hadi şu gülüşünü görelim.
Let's see that smile.
- Bunun nereye gittiğini görelim. İlgisiz.
Relevance.
Yeni Zellanda'dan gelen kız için elleri görelim.
And now give it up for the girl from New Zealand... Lorde!
- Pekâlâ yap da görelim.
All right, knock yourself out.
Gidip şu kızı görelim. İşte Bay Geveze.
Let's see them
Şu kız nasıl bir şeymiş görelim bakalım.
Let's see what she looks like
Tamam, şu sonuçları bir görelim bakalım.
Okay, let's see some results.
Görelim bakalım kimlermiş.
Let's see who they are.
Neler olacak bekleyip görelim.
Let's just see how it goes.
Hadi gidip babayı görelim Gae Ddong.
Let's go see Daddy, Dog Poopie.
Kendimce burayı senden başka kimse görmeyecek demeye çalışıyordum. Bunu geç de görelim.
Into my left inner thigh, as a way of telling him that no one else would ever see that.
Şimdi, kazanan ellere nolacağını bir görelim.
Now, let's see about that winning hand.
Cawdor Beyi bundan böyle samimi ilgimize kalleşlik etsin de görelim!
No more that Thane of Cawdor shall deceive our bosom interest.
Gidip bakın, sonra siz konuşun görelim.
You see. Speak yourselves.
Görelim.
Let's have a look.
Pekâlâ, neyin varmış görelim.
Okay, show me what you got.
Pekâlâ Chuck, görelim bakalım.
All right, Chuck, let's have it.
- Bence gidip icinde ne var gorelim.
Maybe we should go see what's inside. I don't think that's a good idea.
Deneyin de görelim!
Give it a try.