Görev çağırıyor traduction Anglais
227 traduction parallèle
Ama görev çağırıyor!
But duty calls!
Görev çağırıyor.
Duty calls.
Vatandaşlarım. Sizlere olmayı sürdürmek isterdim ama gitmem gerek, görev çağırıyor.
Although I would like to continue, to address you...
- Görev çağırıyor aşkım.
- Duty calls, love.
Minik Amanda, görev çağırıyor.
Little Amanda, duty calls.
Görev çağırıyor.
Duty calls!
Üzgünüm bayanlar, görev çağırıyor.
Sorry, ladies. Duty calls.
Ama görev çağırıyor.
You'll have to excuse us.
Görev çağırıyor. - Nasıl gidiyor? - Çok iyi.
Duty calls.
Üzgünüm, görev çağırıyor.
Sorry. Duty calls.
Bir brendi ve kaliteli bir puroyu çevirmekten nefret ediyorum,... fakat görev çağırıyor.
Er... no, I hate to pass on a brandy and a choice cigar, Sir Henry, but... duty calls.
Görev çağırıyor derken, güzel kız arkadaşım Nadia döndü.
Speaking of duty calling. My beautiful date Nadia has returned.
İyi ki, görev çağırıyor.
Fortunately, duty calls.
Görev çağırıyor, bebeğim.
Duty calls, baby.
Afedersin, görev çağırıyor.
If you'll excuse me, duty calls.
Evet, ama görev çağırıyor.
Yes, but duty calls.
Görev çağırıyor. Sevgilim.
Duty calls, darling!
Görev çağırıyor.
There's a lot to be done.
- Görev çağırıyor.
- Duty calls.
Özür dilerim Yüzbaşı. Görev çağırıyor.
Excuse me Captain, duty calls.
Üzgünüm, oğlum, görev çağırıyor.
Sorry, boys, duty calls.
Üzgünüm ama görev çağırıyor.
I'm sorry, but duty calls.
Mm.Üzgünüm, görev çağırıyor.
Mm. Sorry, duty calls.
- Görev çağırıyor. Ama seni sık sık göreceğim herhalde.
Duty calls, but looks like I'll be seeing you around.
Görev seni çağırıyor. Görev çağırıyor.
Duty calls.
- Görev çağırıyor.
Duty calls.
- Görev çağırıyor. Görüşürüz, değil mi?
- Duty calls. I'll see you soon, yeah?
Görev çağırıyor. - Artık senin, Tru. Görüşürüz.
- She's all yours, Tru.
Yoldaşlar ve yurttaşlar, görev çağırıyor.
Comrades and compatriots, duty calls.
Beyler, görev çağırıyor.
Gentleman, duty calls.
Kalıp sohbet etmek isterdim ama görev çağırıyor.
Well, I would love to stay and chat, but duty does call.
Biliyorsun, görev çağırıyor.
You know, duty calls.
Görev çağırıyor.
Oh, duty calls.
- Görev beni çağırıyor!
- Duty calls!
- Görev bizi çağırıyor.
Come back! Duty calls!
Görev beni çağırıyor canım.
Duty calls, darling.
- Görev bizi çağırıyor, Bay Dicker.
Well, duty calls, Mr. Dicker.
Görev beni çağırıyor.
Well, duty calls.
- Görev beni çağırıyor.
- I have duties.
Görev çağırıyor.
That's right.
Görev beni çağırıyor.
Ooh! Duty calls.
Görev seni çağırıyor, evlat.
Duty calls you, kid.
Görev bizi çağırıyor.
- Duty calls.
- Görev beni çağırıyor.
Duty calls.
Görev bizi çağırıyor.
Well, duty calls.
Hadi, Shriv. Görev bizi çağırıyor.
Come on, Shriv.
Görev beni çağırıyor.
Duty calls.
Görev beni çağırıyor.
Yet, duty calls.
Görev sizi çağırıyor.
Rise to your duty.
Öyle ama görev beni çağırıyor.
Ah, well, duty calls.
-... görev bizi çağırıyor.
- duty calls.
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görevdeyim 28
görev başına 19
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görevdeyim 28
görev başına 19