Gözlük traduction Anglais
1,794 traduction parallèle
Bunun içinde saç boyası, takma bıyık, gözlük ve 10'luk ve 20'lik ler halinde 4,800 dolar var
In that, there's hair dye, a mustache, eyeglasses, $ 4,800 in $ 10s and $ 20s.
- Köpeğin neden gözlük takıyor?
Why is your dog wearing glasses?
Bilemiyorum, kural değil de belki bir rehber gibi düşünmeliyiz evde gözlük takmamalısın, önünü daha iyi görebilmen için.
I don't know, more of a guideline more than a rule that-that we don't um,... wear the sunglasses indoors, just for navigational purposes.
Henüz değer biçmedim, ama bu gözlük çok güzel şeyler gördü.
I haven't quite gotten them appraised yet, but they've seen many cool things.
Gözlük nerede?
Where are the glasses?
Gözlük çantadaydı.
My glasses were in the bag.
Ve sonra gözlük almak için bana geldi.
Then she came in for glasses.
17. yüzyıldaki kadınların sigara içme yazma, Descartes ile mektuplaşma, gözlük takma papayı hor görme ve bebeklerini emzirmeme özgürlüğüne sahipler.
Women in the 17th century are allowed to smoke, write, correspond with Descartes, wear spectacles, insult the pope, and breast-feed babies.
Modern kadınlar, sigara içme, yazma, Descartes ile mektuplaşmak gözlük takma, papayı hor görme ve bebeklerini emzirmeme özgürlüğüne sahipler.
"Contemporary women are permitted to smoke, write... Correspond with Descartes, wear spectacles, insult the pope, and breast-feed babies".
O komik gözlük de neyin nesi?
What's with the doofy sunglasses?
- Çünkü Clark Kent de gözlük takıyor!
- Because Clark Kent wore glasses!
O "gözlük".
It's "glasses."
Gözlük takıyordu ve bütün gece uyuduğunu söylemişti.
She wears glasses. And she claimed she was sleeping that night.
Birincisi, kendine gözlük satın al.
One : Buy goggles.
Gözlük almalısın.
You need goggles.
Düz gözlük.
They're plain glass.
Bu yüzden mi gözlük takmalıyım?
Is that why I should wear glasses?
Sana gözlük lazım.
You need some glasses.
Kısa saçlıydı, ve çok zayıftı ve ayrıca gözlük takıyordu.
He had short hair, skinny and was wearing glasses.
Bunları takıp resim çektirirsen bedavaya bir sürü gözlük veriyorlar.
Get your picture taken wearing these, you'll be getting tons of glasses for free.
- Bu gözlük yıllardır benim.
I've had these glasses for years.
Bu gözlük benim annemin. Tamam mı?
These glasses belonged to my mother.
Neredeyse her zaman başına eşarp örterdi ve 50 li yılların tarzında köşeleri kalkık gözlük takardı.
She nearly always wore a scarf on her head and'50s-style sunglasses with the turned-up corners.
Şehirde sana bir gözlük alacak ve..... okula da yollayacak.
In town, he'll get you glasses... he'll send you to school.
- Gözlük takıyorsun. - Evet efendim.
You're wearing spectacles.
Ama gözlük takmak birini yetersiz bir insan yapmaz!
Bird, wearing spectacles does not make one a bloody invalid.
Bu tür gözlük normal gözlüğe kıyasla bir erkeğe farklı bir imaj kazandırır.
A pince-nez gives a man a different expression as compared to spectacles.
- Aslında gözlük sayılmaz.
- It's a pince-nez, actually.
Tüm yaptıkları gözlük, eldiven ve kar kulaklığı takmış gönüllü öğrencileri oldukça hoş ve havalandırmalı bir hücrede tutmaktı.
All he did, he had student volunteers sit in a very pleasant air-conditioned cubicle with goggles, gloves and ear muffs.
Guantanamo'ya giden nakil uçağına konulduğumda maske, kulaklık ve koyu gözlük gibi şeylerle neredeyse baştan aşağı örtülmüştüm ve kafamdaki çuval nedeniyle hiçbir şey göremiyordum.
And when I was put onto the transport plane to Guantanamo. I'd already been covered from almost head to toe in some sort of a covering : Face mask, ear muffs, blackened goggles.
Bu başka gözlük mü?
These are different glasses?
Yarın küçüğü gözlük almaya götürürüm.
I'll take the boy to buy his glasses another day.
Ve bana gözlük takıyorum diye gülecek cesaretin var?
And you have the nerve to laugh at me for wearing glasses?
Gözlük takman lazım!
You need glasses!
Ve tabii ki gözlük ve kulaklık takarsan konsantrasyonun da artar.
And of course your concentration level might get a little boost if you bothered to wear protective ear and eyewear.
Yeni gözlük numaralarım da sanırım doğru değil. Çünkü, gözlerim kapanıyor ve bir şeyler batıyormuş gibi.
And I don't think the prescription's right in my new glasses'cause they make my eyes all drowsy and stingy.
Ben sana Gözlük desem nasıl olur?
How would you like it if I called you Glasses?
- Gözlük takabilir miyim?
- Can I wear gloves?
Bir asabi adam gözlük.
A twitchy guy wearing glasses.
Mm... bir şapka... ve... gözlük.
A hat and glasses.
Kamera camı, gözlük değil.
Camera lens, not spectacle.
- Ben de gözlük takacak miyim?
- Will I need glasses, too?
- Güzel gözlük.
- Nice glasses.
- Hey dört göz, güzel gözlük.
Hey, four-eyes! Nice glasses.
Gözlük takma.
Don't wear the glasses.
- Gözlük kullandığını biliyoruz.
- Well, we know he wears glasses.
Bu komik şapka ve gözlük de nereden çıktı?
Dude, what's with the ridiculous hat and glasses? I'm incognito.
Gördüğüm adam bunun gibi aynalı camlı gözlük takıyordu.
The guy that I saw was wearing mirrored shades this shape.
Gözlük takıyor mu?
Now is he a guy who wears glasses?
Koyu saçlı, uzun boylu orta yapılı gömlek cebinde gözlük asılıydı.
Dark hair, kind of tall, medium build, A pair of glasses in his shirt pocket.
Yeni gözlük almalıyım.
I need new glasses.