Güneş parlıyor traduction Anglais
197 traduction parallèle
Güneş parlıyor.
The sun is shining.
Güneş parlıyor!
It's shining!
Güneş parlıyor, tencere fokurduyor ve kirayı ödedik.
The sun's shining, the kettle's singing, and we've paid the rent.
Bugün ayni patikalarda, güneş parlıyor.
Today, on the same tracks, the sun shines.
- Güneş parlıyor.
- The sun's shining.
- Mutlu gelin için güneş parlıyor.
- Yes. Happy the bride the sun shines on.
Güneş parlıyor ve kolumu harika hissediyorum.
The sun is shining and my arm feels great.
Burada da güneş parlıyor.
The sun shines here too.
Güneş parlıyor -
Hey, the sun is shining...
Güneş parlıyor...
The sun's blinding...
Temmuz ayındayız. Güneş parlıyor.
There's a July sun shining
Güneş parlıyor mu yoksa parlamıyor mu?
Is the sun shining or is the sun not shining?
Güneş parlıyor!
The Sun is shining!
- Güneş parlıyor ve araba onarıldı
- The sun is shining and the car is fixed.
Gökyüzü mavi, güneş parlıyor ama unutuyorsunuz güneş altında her yerde kötülük vardır.
The sky is blue, the sun is shining... and yet you forget that everywhere there is evil under the sun.
dışarda güneş parlıyor, bu yaz gibi bir hava var.
Over there, by the Zattere, the sun is shining, it's Like summer.
Bakın - güneş parlıyor!
Look - the sun is shining!
Güneş parlıyor başımın üstünde...
# Plenty of sunshine heading my way #
# Güneş parlıyor. #
* SUN IS SHINING *
Güneş parlıyor, kuşlar şarkı söylüyor, çiçekler açıyor.
The sun is shining, the birds are singing, flowers growing.
Bu gün güneş parlıyor.
Today the sun is shining.
Bronx Gazi Hastanesi - 1968 lşıl ışıl güneş parlıyor içimde
Bronx Veterans Hospital - 1968 I got sunshine
Hey, West Beverly, ben TGIF. Bugün önemli bir gün çünkü güneş parlıyor... Bu hafta sonu güneşlenmek için fırsat kapınızda...
Yo, West Beverly, this is TGIF in a major way today'cause the sun is shining and yours truly is stoked for some major tanning this weekend.
Ama, aynı zamanda güneş parlıyor.
I weep because Tintin is going but the sun shines because I have a new Mother and Father.
Güneş parlıyor! Çok güzel bir gün.
The sun is shining!
Güneş parlıyor.
Come on, the sun is shining.
Güneş parlıyor, sımsıcak bir hava!
The sun is shining... and it's warm.
- Biliyorum ama güneş parlıyor.
I know, but it's broad daylight.
Hatırla bir yerde güneş parlıyor
Remember somewhere the sun is shining
Ajanlarımdan biri sana "güneş parlıyor" derse... sen de "ama buz kaygandır" diye cevap vereceksin.
When you hear one of my agents say, "The sun is shining"... you will respond, "But the ice is slippery."
"Güneş parlıyor."
"The sun is shining."
Kuşlar cıvıIdıyor, güneş parlıyor.
Birds singing, sun shining.
Güneş parlıyor, para akıyor.
The sun's shining, neon blazing, money's flowing.
- Güneş gibi parlıyor!
- Real solid sunshine!
Bak güneş nasıl da senin için parlıyor.
See how the sun is shining for you.
Aynı güneş yeni dünyamızda da parlıyor olacak.
The same sun will be shining on the new world.
Güneş bütün gün parlıyor, okyanustan hafif bir rüzgar esiyor.
Sun shining all day long, soft breezes blowing in from the ocean.
Güneş tepemizde parlıyor ve ben, Antonius Block Ölüm'le satranç oynuyorum!
The sun is still at the zenith... and I, Antonius Block... am playing chess with Death!
Nemrud'un şanı güneş gibi parlıyor.
The glory of Nimrod shines beyond the sun.
Yıldızlar parlıyor ve güneş dört saat sonra yükselecek.
The stars are still shining and the sun will be out in a few hours.
Tüm yaşamınız boyunca güneş sizin için parlıyor.
The sun is shining for you all life long.
Yarım saat önce güneş iskelede parlarken şimdi de sancakta parlıyor.
A half-hour ago, the sun was on the port, now it's on the starboard.
# Sevinin! Güneş sadece bizim için parlıyor #
# Everybody be glad the sun is shinin'just for us #
# Sevinin! Güneş sadece bizim için parlıyor #
# Everybody be glad because the sun is shinin'just for us #
" Güzel bir gün. Gökyüzünde gri bulutların arasında güneş ışınları parlıyor.
" It's a nice, cool day, some grey clouds but the sun shines.
# Su damlacıkları teninde parlıyor, saçlarında güneş ışığı... # ve tüm bunları düşünürken,
The water shining on his skin the sunlight in his hair And all the while I'm thinking things
- Güneş, burada da parlıyor.
The sun shines down here too.
Söylediğim gibi takıma giremesen de, güneş hala parlıyor, ay hala...
Like I already said, if you don't make the team, the sun still shines, the moon still...
Güneş tekrar parlıyor!
The sun is shining again.
Güneş hala parlıyor.
The sun is still shining.
Güneş doğdu ve parlıyor.
Time to rise and shine!