English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Halima

Halima traduction Anglais

123 traduction parallèle
Adım Halima.
My name is Halima.
- Bulmaca gibi konuşuyorsun.
- [Halima] You talk in riddles.
Kullanacağımı hiç sanmıyordum ama şu halima bakın.
I never really thought I'd use them, but look at me now.
Shukri ve Halima için hiç adil değil.
It's not fair for Shukri and Halima.
Halima, benimle gel.
Halima, come with me.
Abu Halema Ailesi
Abu Halima family.
Halima nerede?
Where's Halima?
Girecek değil mi? Daha Halima'yı hasta edenin çorba olup olmadığını bilmiyoruz.
We don't know if the soup made Halima sick.
Halima yiyeceklerini Pelma Cenaze Evi'nden alıyor.
Halima gets her food from Pelway Funeral Homes.
Zavallı Halima.
Poor Halima. That's terrible.
- Aynen. Halima'ya yaptığınız son gönderi hakkında bilgiye ihtiyacımız var.
We need to know about your last shipment to Halima.
Halima gibi iç kanaması varsa ona trombosit verip, kanamayı yavaşlatmaya çalışabilirim.
If she is bleeding internally I can give her a platelet transfusion, try to slow it down.
Halima'nın gittikçe kötüleştiğini bilmen gerek.
You should know that Halima's getting worse.
Bu tarz bir suçun cezası... 1 ila 8 yıl arası hapistir.
Felony offenses of this nature can include 1 - 8 years in prison, Halima.
HALİME'NİN YOLU Çeviri ;
HALIMA'S PATH
Halime!
Halima!
Halime, tatlı falan deme, nazar değdireceksin çocuğa.
Halima, don't say he's cute, you'll put a jinx on him.
Onun için doğurmak, çocuk oyuncağı, senin Halime gibi değil, salla gitsin onu.
It's piece of cake for her to give birth, not like your Halima, to hell with her.
Halime'yi rahat bırak.
Leave Halima alone.
Halime'yi rahat bırak, lanet olası!
Leave Halima alone, God damn it!
İşe yaramazı sen siktir et, Halime.
To hell with good for nothing Halima.
O işi sen yapamazsın Halime, boş ver.
You can't do that Halima, leave it.
- Halime!
- Halima!
- Buraya geldiler Halime, okuldalar.
They're here Halima, they're in school.
- Halime, ben eve gidiyorum.
Halima, I'm going home.
Halime, Halime Hadzic.
Halima, Halima Hadžić.
Halime Hadzic!
Halima Hadžić!
- Benim, ben Halime.
It's me, I'm Halima.
- Hadi Halime, içeri geç.
- Please Halima, come in.
İşte geldi, Halime Hadzic.
There she is, Halima Hadžić.
- Merhaba Halime, otursana.
Hello Halima, sit down.
Halime Hanım, bir dakika...
Madam Halima, just a moment...
Halime hanım, durum şöyle :
Madam Halima, it's like this.
Onu bulmuşlar, Halime.
They found him, Halima.
- En azından biraz su iç, Halime.
- Take at least some water, Halima.
Halime hanım, eminim kan örneğiniz olmadan oğlun için pozitif eşleşen bir rapor yazmamızın mümkün olmadığının farkındasın.
Madam Halima, I'm sure that you're aware that without your blood sample we're not able to make positive matching report for your son.
Halime, kan örneği vermezsen, bir şey yapılamaz.
Halima, it can't be done if you don't give blood sample.
Onu bulamıyorum Halime, gitmiş herhalde.
I can't find him Halima, it's like he's gone.
Halime?
Halima.
Halime, Cemeruša'ya geldik.
Halima, we're in Čemeruša.
- Halime, hoş geldin.
Oh Halima, welcome.
Bu sabah aklımdan Halime'm nerede diye geçiyordu?
I was just thinking this morning : "Where's my Halima?"
Halime, buraya kahve içmek için gelmedin değil mi?
Halima, you didn't came here for coffee.
Halime, benim kızım da oğlum da yok, kadın aklın bunu anlayabiliyor mu? Anlıyor mu?
Halima, I don't have son or daughter, can that be clear in your woman's mind?
Halime, onu görürsen...
Halima, if you see her...
Onu görürsen, Halime...
If you see her, Halima...
Merhaba Halime.
Greetings Halima.
- Dinliyorum, Halime.
- Go ahead Halima.
Her şeyi yiyebilirler.
They can eat anything. So we sent the entire shipment to Halima.
Biz de her şeyi Halima'ya gönderdik.
- And Sibley's address?
- Ha, şu yer...
Dear Halima, you know where is that? Ah, that...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]