Hamamböceği traduction Anglais
496 traduction parallèle
Bu mekan kertenkele ve hamamböceği kaynıyor zaten.
This place is full of lizards and cockroaches as it is.
- Bilmem. Etrafta hamamböceği çok.
There's so many cockroaches around...
Sıçan, akrep ve hamamböceği dolu bir yer biliyorum.
I know a joint that's full of rats, scorpions and cockroaches.
Hamamböceği.
A cockroach.
Seni yaşlı hamamböceği, hapis kuşu, hindi!
You old cockroach, jailbird, turkey!
Sıçan, hamamböceği, hepsini.
Rats, cockroaches, everything.
Kelebeğe dönüşen bir hamamböceği sanki.
She's like a cockroach what turned into a butterfly!
- Böcek ve hamamböceği topluyorum.
- Collecting beetles and cockroaches.
Böcek ve hamamböceği.
Beetles and cockroaches.
Evet, burada hiç hamamböceği bulamayacaksın.
Yeah, you'll find no cockroaches here.
İşte, hamamböceği şurada.
There he is, the cockroach.
Ya hamamböceği komitesi kimlerin geldiğini görmek için lavabonun deliğinden çıkarsa?
A cockroach committee appears to see who's there.
Annesini öldürmüş bir uyuşturucu müptelasının gelip hamamböceği görmesi şok edici olur!
Shocking, a dope addict who murdered his mother, came and saw a cockroach!
Gecenin yarısını hamamböceği avlamakla geçirirsiniz.
You'd have to spend half the night shooting'cockroaches.
Konuş, Hamamböceği!
Spit it out, cockroach!
Ama hamamböceği yoktur.
But there are no cockroaches.
Seni çirkin küçük hamamböceği, Seni geberteceğim!
You ugly little cockroach, I'm gonna kill you!
Hamamböceği temizler gibi, hergün evlerini ilaçlamaları gerekiyor...
What they need to do every day is a cockroach thing where they spray the homes...
Sonra bir anda ezilmeye mahkum pis bir hamamböceği oluverirsin.
Then, you become a dirty cockroach, just good to be smashed,
siz ve hamamböceği yiyen arkadaşınızın burayı... boşaltması için 48 saatiniz var!
You and your cockroach-eating friend over there... have 48 hours to get out!
Yaşadığın müddetçe, bir böcek, sıçan ya da hamamböceği için... endişelenmen gerekmiyor.
You don't have to worry about a bug, a rat, or a roach... as long as you live.
Hamamböceği sorununu çözdüm sayılır.
Pretty much got that roach problem licked.
Başka bir hamamböceği daha buldum bu öğlen, George.
I found another cockroach this evening, George.
Şu hamamböceği problemini bir an önce kökten temizlemem gerekiyor!
I'm going to clear up this cockroach problem once and for all!
Bunlar hamamböceği.
These are cockroaches.
Mesela bu ne? Hamamböceği Demeti. Ya bu?
I mean, what's this one? "Cockroach Cluster?" And this, "Anthrax Ripple?"
- Hamamböceği!
- A cockroach!
- Hamamböceği mi?
- A cockroach?
Bir hamamböceği!
A cockroach!
- Hamamböceği mi?
- Cockroach?
Hayır. Eminim salatada hamamböceği olması sizin suçunuz değildir.
I'm sure it wasn't your fault that your salad had a cockroach in it.
- Bu hanım salatasında bir hamamböceği buldu.
- This lady found a cockroach in her salad.
Madam, salatanızda bir hamamböceği bulduğunuz için üzgünüm.
Madame, I regret that you found a cockroach in your salad.
Sizin salatanızda hamamböceği yoktu.
There was no cockroach in your salad.
Hamamböceği!
Cockroach!
- Hamamböceği!
- Cockroach!
Marie, patates salatamda bir hamamböceği var.
MAN : Marie, there's a cockroach in my potato salad!
- Kıyafetlerimizde hamamböceği filan yok.
- We don't have any cockroaches in our clothes.
Diğer esirler hamamböceği ve ot yerken sen Generalin karargâhında kavrulmuş badem yiyip tırnaklarını cilalatıyordun.
The rest of the prisoners were eating cockroaches and grass... while you're in the General's headquarters eating smoked almonds... and having your nails buffed.
Aslında söylediği hepimizin hamamböceği olduğumuz.
What he's really saying is we're all cockroaches.
İçeride bir hamamböceği gördüm.
I saw a cockroach in there.
Sen kime hamamböceği diyorsun?
Who you calling a cockroach?
İn oradan hamamböceği!
Get down off of there, roach.
Switek ve Zito'yu hamamböceği ilaçlama işinde düşünmek... konsept olarak ürkütücü.
There's somethin'scary about the concept of Switek and Zito... doin'roach removal- - like it's a conflict of interest or something. I don't know. [Laughing]
400 hamamböceği moteline ihtiyacınız olduğunu görecek kadar.
Long enough to see you need about 400 roach motels in this place.
Bunu söyleyen hamamböceği bu!
Here's the roach that said it!
Dediklerine göre, jöleli göz küresi yaparlarken, bir hamamböceği içine atlamış.
The just left the cockroach in the jelly.
Tamam, haydi gel Hamamböceği.
OKAY, COME ON, COCKROACH.
Hamamböceği ; daha aydınlık bir yere gittiğimizde, küçük düşen sen olacaksın.
COCKROACH, IN A GOOD LIGHT YOU'LL BE HUMILIATED.
Hamamböceği, ben de seninkini göremiyorum.
I CAN'T SEE YOURS.
Oliver, Oliver bunu bir daha yapma, yoksa cezan hazır... korkulukları olmayan karanlık bir merdiven var... seni oraya atıp, yemek olarak tenekede hamamböceği veririz...
♪ Oliver! Oliver! ♪ Won't ask for more when he knows what's in store