English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Harlem

Harlem traduction Anglais

866 traduction parallèle
Kız kardeşimin bir mekanı var. La Cubana Loca, Harlem'de.
My sister has a place, La Cubana Loca, in Harlem.
Bay Henrich diyor ki, Bronx'ta Harlem'den iyi tutacakmış.
Mr. Henrich says it's gonna catch on in the Bronx even better than Harlem.
Bugün Harlem'de ne kazandın?
- How much did you make in Harlem today?
Dün, 4500 dolar Bayan Lee. Oyun tüm Harlem'e yayılıyor.
Four thousand five hundred dollars yesterday, Miss Lee and the game is spreading all over Harlem.
Harlem'i yönetmeye devam et.
You keep on managing the Harlem end.
Ama Harlem'de çok tutuldu. Şimdi de Bronx'ta yayılıyor.
But they're crazy about it in Harlem and now it's going over in the Bronx.
Bronx ve Harlem bölgelerini istiyorsan, senindir.
If you want the Bronx and Harlem districts, they're yours.
Bir de bakmışsın, Harlem'de arbedenin içindeyim.
First thing you know, I'll be pounding a beat in Harlem.
Burası da zor bir bölge ama Harlem...
This is a tough enough precinct, but Harlem...
Adam dedi ki : "Leydi, Connecticut nerde, bilmiyorum..." "... ama bu tren Harlem'e gider. "
So he said, "Lady, I don't know where Connect-i-cut is, but this train goes to Harlem".
İki gece sonra, sadece iki gece, bir tanesi Harlem'de bir kasabı soydu.
Two nights later, two nights, one of them held up a butcher in Harlem.
Üçüncü'de ve Harlem'deki ayrıcalıkları geri alıyorum.
I'm taking the concessions away at Third and at Harlem.
Büyüdüğüm Harlem yakınlarında, 125. sokakta... onlar bir taraftaydı, biz diğer tarafta.
Where I was brought up, Harlem near 125th, they were on one side, and we were on the other.
Dinle, Karin, o serseriler Harlem'i kabusa çevirdi.
Listen, Karin, those punks have made Harlem a nightmare.
Harlem'i biliyorsun demek?
You know Harlem, huh?
İtalyan Harlemi'ne gitmeyi mi düşünüyorsun?
Are you thinking of going up to Italian Harlem?
Harlem'deyim.
I'm up in Harlem.
Tekrar Harlem zamanına gittim.
I've been to Harlem time and again.
Harlem'den çıkmanın bir parçasıydı.
It was part of getting out of Harlem.
Harlem'in en büyüğü.
The biggest in Harlem.
Yaklaşık iki hafta önce komik bir kadın 14 yaşındaki kızını Harlem Polis Merkezine getirmiş.
About two weeks ago, an hysterical mother brought her 14-year-old daughter into the Harlem Station House.
Komiser, Harlem ayaklanmasında bana Tom Amca derlerdi. Anlayışlı davranıp huzuru sağlamaya çabaladığım için hem de.
Commissioner, during the Harlem riots, I was called an Uncle Tom for using whatever influence I had to bring about peace and understanding.
Harlem'e bir taksi yolculuğu. Senden tek istediğimiz bu.
Just a taxi ride to Harlem, that's all we're asking of you.
Gösterini görmek için Harlem'e gittim.
I did go up to Harlem to see the show you were putting on.
Bu yaptıklarını nezaketle düzeltmeye çalışmadım. Bunun yerine Harlem Hastanesi'nde kullanılan rahatsız edici metotları denedim.
I remedy them not by gentleness, which one cannot rely on, but by disturbing methods Boerhave used at Harlem Hospital.
Harlem'deki birçok yürüşe katıldık.
You know, we have been on many marches in Harlem.
Harlem'de, Watts'da, Philadelphia'da pek çok evladımız yalın ayak geziyor.
Most of our children go barefoot... in Harlem, in Watts, in Philadelphia.
Daha önce, Harlem'de balıklarla dolu bir dere mi gördün?
Where'd you ever see a stream full of fish in Harlem?
Harlem yeni mal kaynıyor.
There's a new shipment all over Harlem.
Harlem'li miydiler?
Harlem cats?
Harlem'de görmüştüm onları.
Seen them around uptown.
Anlaşılan Harlem'de birtakım hazırlıklar yapılıyor.
Seems there's been a lot of low, quiet rumbles going on uptown.
Nasıl oluyor da bu sabah Harlem'den iki herif gelip John Shaft'i arıyor?
How come two cats from Harlem came downtown this morning looking for John Shaft?
Bumpy seni Harlem'e götürmemizi istedi.
Bumpy says to bring you uptown.
Sadece kendi başını belaya sokmuyorsun, Harlem'de de işler kötüye gidecek.
You're buying trouble not only for yourself, but a blood bath up in Harlem.
Harlem'in bir kısmı benim kontrolüm dışında.
There's a piece of Harlem I can't get at.
Harlem'de onlardan başka hangi çetenin bu kadar paraya ihtiyacı var ki?
What other bunch in Harlem needs money bad enough to grab my baby?
Kızı Harlem'de sakladıklarını da söylemedim.
I didn't say they had her in Harlem.
Harlem'den birileri seni ziyaret etmiş.
Had a visitor from uptown this afternoon.
Harlem'e, Amsterdam caddesine.
Uptown, brother. Amsterdam Avenue. Take your time.
Baksana, Harlem'de birkaç kişiyi öldürmüşler.
Listen, several cats were killed in Harlem.
Sana Bumpy'nin ekibini genişlettiğini söylemiştim, hatırlıyor musun?
Do you remember I told you that Bumpy was doubling his crews up in Harlem?
Harlem'den birkaç kişi Jersey'ye gitmişti.
A couple of dudes from Harlem go across to Jersey.
Benim adamlarım Harlem dışında işe yaramaz.
My people ain't worth a damn outside of Harlem.
- Harlem'i istiyorlar, aşağısı kurtarmaz.
- They want Harlem, nothing less.
Harlem'e gidip Bumpy'ye kızının iyi olduğunu söyle.
Except go back to Harlem and tell Bumpy his little girl is fine.
Seni öldürmememin tek bir sebebi var. Sağlam kal ki Harlem'deki o pisliğe gidip söyle. Anlaşmak için 24 saati var, yoksa kızı ölecek!
The only thing that's keeping you alive right now is you got to be fit enough to go tell that black punk in Harlem that he's got 24 hours to deal or he's got a dead daughter!
Harlem'e iner ve at eti satardınız.
Got you down in Harlem selling horsemeat.
Evet, ama Harlem?
Yeah, but Harlem?
Harlem?
Harlem?
Ama Harlem'deki eski, güzel zamanlar gibi değildi... beyaz para patronlar... iyiydi, Harlem'e beyaz kediler gelirdi... her tarafa Big Bertha saçılırdı.
But it sure ain't like the good old days in Harlem... when white money was boss... and them fine, white cats came up to Harlem... spreading it all around Big Bertha.
harley 183

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]