English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hauling

Hauling traduction Anglais

608 traduction parallèle
En iyi drenaj için bir rota belirleyerek derenin üzerine bir köprü atıp taşıma işini en kısa ve kolay yoldan yapmak için yerleşkeye bir dönüş yolu açın.
Lay out a course for best drainage, then throw up a bridge over the creek and cut through a road leading back to the compound, for shortest and easiest hauling.
Bu civarda hiç ticaret yapan ya da nakliye ile uğraşan var mı?
Have you seen any freighting or hauling around here?
Hayır ne ticaret, ne de nakliye.
No, no freighting. No hauling.
Senin derdin aklımı çok kurcalıyor, sana yardım etmek istiyorum... ama bizim de kendi derdimiz var.
I've been close-hauling your problem, and I want to help you but we've got our problems, too.
Beyaz bayrak çekiyorlar.
Hauling up a white one.
- Ne taşıyorsun?
- What are you hauling?
Ben o hırsıza çalışmıyorum artık.
I quit hauling for that crook.
- Odun taşımıyorsun.
- That ain't wood you're hauling.
Evet ve Ed sana çalışır.
Yeah, and Ed'll be hauling for you.
- Ne taşıyoruz?
- What are we hauling?
Bayım, size görüşleriniz mi yoksa taşımacılığınız için mi maaş veriyorlar?
You're getting paid, mister, for opinions or for hauling?
Bu yolu onlar yaptı, 25 kilometre aşağıda nehir kıyısına tütün balyaları taşırken.
Why, they built this road hauling tobacco kegs 15 miles down the ridge to the river.
Memnun olabilir Augusta'ya götürme zahmetine girmeden.
Why, he'll be mighty happy to get it without the trouble of hauling it down to Augusta.
O, 30 lu yıllarda, Cumberland Geçidinde yük taşıyıp bir servet yapan ihtiyar zorba Arad Blake'in oğlu.
That is the son of tough old Arad Blake... who made a fortune hauling freight through the Cumberland Gap in the 30s.
Yani ya onu yoncayla otlatacaklar ya da Londra'da çöp taşıtacaklar.
So they'll either pasture him in clover or have him hauling rubbish in London town.
Kafes yapma, hayvanları yakalama ve ormandan çıkarmada onlara ihtiyacımız var.
For beating, for trapping, for building the cages, for hauling the animals out of the jungle.
Bizi çeken fiyata tutmaya çalıştık.
Tried to hold us up on the hauling price.
Uzun zamandır nakliyecilik yapıyorum.
Been hauling a long time.
- Kuzey'e gidiyoruz.
- We're hauling north. Thanks.
- Bütün gemileri kontrol ettik. Deniz kenarını tarıyoruz, konu hakkında bilgisi olan her adamı yakalıyoruz.
We've checked every boat, we've combed the waterfront, and we're hauling in every man who could possibly know anything about it.
- Bugün ne taşıyorsunuz?
- What are you hauling today?
Pyrenees üzerine gitmek daha iyi,.
Better than hauling over the Pyrenees, I'd say.
Biliyor musun, her yaz tüm yaz boyunca dağlara gidebiliriz ve o motel hâlâ para basıyor olur.
You know, we could go to the mountains every summer all summer long, and that motel would still be hauling in the dough.
Herkesin önünde beni aşağıya indiriyor!
Hauling me down in front of everybody!
Bunları götürdüğümüz için teşekkür etmelisin.
Just be glad we're hauling it away.
Annette'in onu ıssız bir yere taşımana minnettar olacağını mı sanıyorsun?
Do you think Annette will be grateful to you for hauling her into the wilderness?
Sorun kahrolası sürükleme.
It's the doggone hauling'.
Sürükleme.
The hauling'.
Bu, kütük sürükleme zamanını, yüzde 66 azaltıyor.
And it cuts log-hauling time 66 percent.
Muz kasalarının arasında sıkışmış olmalı.
He should've stuck to hauling bananas.
Onu topraklarımda görmek istemiyorum.
I don't want him hauling through my place.
Çekmeye başla abla.
Start hauling', Sis.
İçinden beni etkileyip yönümü değiştirmek ya da bir yerlere uçurmak gelmiyor mu?
Haven't you ever felt like grabbing me and hauling me off to a shack somewhere?
Kendimi nasıl savunursam savunayım anlaman gereken bir şey var. Nişanlımı dilediğim gibi yakalayıp oradan oraya saçma sapan bir şekilde uçuracak bir pozisyona sahip biri değilim şu anda.
No matter how I defend myself, you gotta understand I am not in a position to be hauling my fiancée away to a shack somewhere like an alley cat.
Bir keresinde Lloyd'a içinden beni etkileyip yönümü değiştirmek gelmiyor mu diye sormuştum.
I once asked Lloyd if he ever felt like grabbing me and hauling me off to a shack somewhere.
Onlar odun yüklerken, biz de bunun hakkında konuşabiliriz.
We ought to talk this over while they're hauling that wood.
- Etrafta, gerçekten mobilya..... sevkiyatı yapan bunun gibi on minibüs daha var.
There's ten vans just like this hauling real furniture around. Here you're safe.
Duke City, New Mexico'ya portatif tuvaletler taşıyorum. - Ne taşıyorsun?
No, I'm hauling privies to Duke City, New Mexico.
- Portatif tuvaletler.
You're hauling what?
Kanada'ya yük taşıyacağız.
Hauling some freight to Canada.
Onları öylece taşımanın mantığı yok.
No point hauling them around.
Şeytan, amcanın ayakları dibinde uluyor.
The devil is hauling your uncle off by his feet.
Enterprise'ın bir çöp şilebi olması gerektiğini söylemiyorum.
I didn't mean to say that the Enterprise should be hauling garbage.
Bu akşam, Spektrum'da köpürme düşme öksürme aksırma, bağırma çağırma azdırma kızdırma ve "zallama" var.
Tonight's Spectrum examines the whole question - of frothing and falling, coughing and calling, screaming and bawling, walling and stalling, galling and mauling, palling and hauling, trawling and squalling and zalling. Zalling?
Pat, beni nehirden çιkardιğιn için teşekkür etme fιrsatι bulamamιştιm.
Pat, I never did thank you for hauling me out of that river.
Çamaşırhane kontratına karşı çıkar, çöp taşıma kontratını reddederler mi?
Will they argue a laundry contract? Refuse a garbage-hauling contract?
Şimdi, sakıncası yoksa orada ne çektiğinizi sorabilir miyim?
Now, do you mind if I ask what you're hauling there?
Görülecek yerleri gezdirmek için onu sürükleyip durdum.
I've been hauling him about sightseeing.
Beni nehirden çıkardığın için teşekkür edemedim.
I ain't had a chance to thank you for hauling'me out.
Çalışmaya, işimi yapmaya, yakan güneşin altında taşımaya devam etmeliyim.
Keep on working, keep on pulling, keep on hauling in the hot sun...
Kibrini bir serserinin yerle bir etmesini -
A tramp hauling'that son of a bitch off his high almighty -.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]