Height traduction Anglais
2,997 traduction parallèle
30'larda kamera bu yükseklikte olurdu.
It was the norm in the'30s to have the camera at this height.
Omuz yüksekliği yerine kalça yüksekliğinden çekim yapılırdı. Kamera, vücudun ağırlık merkezine konur böylece görüntü daha dengeli olurdu.
Filming from hip height rather than shoulder height put the camera at the body's center of gravity and, therefore, gave the image a better feeling of balance.
70'lerde Chantal Akerman'ın çektiği "Jeanne Dielman" Ozu'nun kamera yüksekliğini kullanan az sayıdaki filmden biridir.
In the'70s, Belgian Chantal Akerman's groundbreaking film Jeanne Dielman was one of the few movies which used Ozu's camera height.
Şef'in boyunu ölçüyorum.
I'm checking the chief's height.
Şoför koltuğu, en az benim boylarda birine göre ayarlanmış.
The driver's seat is set back for someone at least my height.
Wood Man'in gücünün zirvesinde olduğu filmdir o.
It's the Wood Man at the height of his powers.
İkinci bölüm, konuk giriş yaptığında nazik bir biçimde anons et.
"Chapter two, announcing guests as they enter " is height of decorum.
"Patentli boy uzatıcımız sayesinde boyunuzu 10 santim uzatabilirsiniz."
"Thanks to our patented lengthenator, you can increase your height by up to 4 inches."
Elde taşınabilir ilk cihazlarımıza güç sağladıktan milyonlarca yıl sonra silikonun başka bir değişik türü teknolojinin çıtasını bir kez daha yükseltecek.
Millions of years after it powers our first handheld devices, another chemical quirk of silicon will make it the height of technology once again.
Bunlar gibi düz olmasın, biraz topuğu olsun.
Not flat like this, but with some height.
- Bilmiyorum ama boyu ve kilosu uyuyor.
- I don't know, but he is the right height and weight.
Aynı boy, yaş ve vücut yapısı.
Same height, age, build.
Ceset, Sam'in boyu ve kilosuyla uyuşuyor.
The body is a match for Sam in height and weight.
Benim yasima ve boyuma geldiginde kasirga gibi seylerin büyütülmemesi gerektigini ögreneceksin.
And when you reach my age, and height, you'll see that things like this hurricane are no big deal.
Bana birşey olmadığı sürece, bu yörüngede sonsuza dek kalabilirim, her zaman aynı yükseklikte yukarı-aşağı hareket ederek.
So as long as nothing happens to me, I stay in this orbit forever, jumping up and down, always to the same height.
Güneş Sistemindeki yörüngeleri anlayabilmek ve eliptik yörüngeler elde edebilmek için tramplene daha fazla ağırlık koymalıyız.
To really understand how orbits in the Solar System work and we get these very elliptical orbits, we need to get more height on the trampoline.
Koloni en çok olduğu zamanda yarım milyondan fazla penguenle dolacak.
At its height, the colony will swell to over half a million penguins, and in the 24-hour daylight of the Antarctic summer,
Günümüz kaşifleri, sıcaklığın nadiren eksi 30 derecenin üstüne çıktığı yaz mevsiminde bile hâlâ soğuk ısırmasına karşı korunmak zorundalar.
Today's explorers still have to guard against frostbite in the height of summer, when temperatures rarely creep above - 30 degrees centigrade.
Daha da güneyde, buz parçalarının yerini yazın ortasında bile erimeyen kalıcı buz örtüsü alıyor.
Journeying further south, the fragmenting ice is replaced by a permanent sheet that doesn't melt even at the height of summer.
Ancak o kadar yüksekten düşünce daha fazla yara olması beklenirdi.
But from such a height, one would expect more injuries.
Ana caddenin hemen yanındaki bir sokakta yoğun öğle yemeği saatinde bir cinayete tanık olduğunu iddia ediyor.
She claims she witnessed a murder in an alley right off of main street at the height of lunch hour.
Glenview Height Akademisi'nde 16 ay yedek öğretmenlik yapmış.
He was a substitute teacher for 16 months at Glenview Heights Academy.
Beyaz, ortalama boyda, siyah saçlı.
White, dark hair. Average height.
Kasığı, çok uygunsuz bir yükseklikte.
Well, his crotch is at a very inconvenient height.
İki çocuk kollarını tutup koşmaya başlayıp milleti keserek grubu belli bir boyda tutuyor.
It's a binary system of two kids holding hands and they're running and just clotheslining every child of a certain height.
Oyun alanını belirli bir boyda tutuyorlar.
They're keeping a uniform height to the playground.
Mrs. Jones'un boyundaydı.
It was at the height of Mrs Jones. "
Bu mevki ile alâkalı. Mevkiye hürmet ediyorlar.
It's the height- - they respect the height.
Kamera yetişkin insan boyuna doğru hafifçe yükselir.
He's fighting the Nazis. The camera moves up a bit, to adult height.
Çizgili t-shirt, siyah pantolon.
Height 1.75 meters. Striped t-shirt and black pants.
Klasik Hollywood filmlerindeki Fred Astaire gibi tam boy çekimdir.
He's filmed full height, as Fred Astaire was in Hollywood musicals.
Çekimdeki mekan derinliği, geminin yüksekliğini ve düşüşün uzunluğunu gösterir.
Shots filmed in deep space to show the height of the boat and the length of the jump.
Dijital günlerin ilk filmleri diğer filmlere atıflarla doludur ama pek azı o filmlere, Barney gibi bu kadar yüksekten bakar.
The first days of digital were full of films referring to other movies and ideas, but few looked from such a great height as Barney's.
Kusursuz olan bir şey varsa, o da boyun biraz...
Want to say have everything is fine except for one small defect ; the fly in the ointment. Then, that is height have a bit of.
Çocuk boyunda duran kamera, hüznünü yakalar.
The camera is at the child's height, then, tilts up to capture his sadness.
Asyalıydı, orta boylarda, silah dışında ayırt edici hiçbir işareti yoktu.
He was Asian, average height, no distinguishing marks other than the gun.
ve ayrıca biz o degerli milleri geçerken helikopter yüksege çıkmak zorunda.
Andalso, well be busy covering precious miles whilst his chopper is still climbing to launch height.
Ortalama kiloda omuzları geniş.
He's of average height, and his shoulders are wide.
Kedisel yetenekleri, senin kılıcın ve benim zekâm çok ciddi bir avantajımız var.
The ability of Cute, Your height and my wit, We chances of success.
Bu mesafeden atlarsak mavimiz çıkar!
A jump from this height will Knock the blue out of us!
"Yaşlanıyorum ama hâlâ gücümün zirvesindeyim."
I'm getting old, but still, I'm at the height of my power. "
... Kariyerinin tepesindeyken...
At the height of his career,
Pekala. Yapı lacak işler arasında, sırada tekerlekli sandalye yolu için azami yüksekliği on beş santimetreye düşürmek var.
All right, next item on the agenda... stipulates curb height for wheelchair access... be no more than six inches in height.
Onları boyutuna göre ayırt edersin.
You distinguish them by their height.
Bu yükseklikten...
At this height, that should be...
Merdivenlerden yuvarlanarak değil de 3.5 metre yukarıdan yere düşmesinin şiddeti ve aldığı darbe buna yeterli olur.
There's only one point of impact and it's severe enough that she fell from a 12-foot height, not rolling down the stairs.
Sen doğuştan içicisin. - Bu bizi öldürür.
You are looking at ten pints each, depending on height and weight.
Oradaki dikey değişim Empire State Binası yüksekliğinde.
That vertical change is the height of the Empire State Building.
Manhattan'ın alt ucunun tamamen kopması gibi bir şey. Fakat kalınlığı ve yüksekliği binaların yüksekliğinden 2,5 ila 3 kat daha yükseğine denk geliyor.
It's as if the entire lower tip of Manhattan broke off, except that, the thickness- - the height of it... is equivalent to buildings that are two and a half or three times higher than they are.
Boy, yaklaşık 1,80 metre.
Height, approximately six feet.
Bir bedenin bu kadar yüksekten düşmesi oldukça pis olur.
Aah! Body falls from this height, it's messy.