Help traduction Anglais
282,915 traduction parallèle
Başka bir yol bulmama yardım etmeni istiyorum birinin varlığını silmene.
I'm asking you to help me figure out another way To erase someone from existence.
Lütfen bana yardım et.
Please, help me.
Karımı kurtarmama yardım edecek misin?
Will you help me save my wife?
Lütfen bana yardım edebilir misiniz?
Please, can you help me?
- Jenkins, onlara yardım edebilir misin?
Jenkins, can you help them?
Cyndi'den gelen kokuya karşı koklama duyunuzu engelleyecek.
It will help block your olfactory senses from Cyndi's redolence.
Bak, sana yardım edebiliriz. Ama o aşk iksirinden bir numuneye ihtiyacım var.
Look, we can help you but we need a sample of that love potion.
Sonra Agnes, programın makyaj sanatçısı, yanıma gelip benim için bir iksir yapabileceğini söyledi. Bu bana yardım edecekti. Herkesin beni sevmesini sağlayacaktı.
And then Agnes, the show's makeup artist, she came to me and she said that she could make me a potion that would... that would help me, that would make everybody love me.
Dur, sana yardım edeyim.
Here, let me help you.
Seni gaza getirmeye çalışıyordum.
I was trying to help you get pumped up.
Onlara yardım ederim, onları beklerim peki niçin?
I help them, I wait for them, and for what?
- Anne, yardımına ihtiyacım var.
Mom, I need your help.
Orada dikilme de bize yardım et.
Don't just stand there. Help us.
Yardım etmeye geldik.
Well, we're here to help.
Yardım çığlıklarını duyduktan sonra Sue ve ben eve gelip onun adına konuşmaktan başka bir seçenek göremedik.
And after hearing his cries for help, Sue and I felt we had no choice but to come home and speak on his behalf.
Buraya gelip bize yardım etmeyi düşünen çocuklarımızın onlara bağırana kadar harika olmadıklarını biliyorum.
All I know is not one of our great kids even thought about coming down here to help us until we yelled at them.
Sakin kalmalı, işimizi yapmaya devam etmeli ve çocukların aşağıya inip yardım etmelerini kendi başlarına fark etmelerini beklemeliyiz.
We need to stay cool, just keep doing our work, and let the kids realize on their own that they should come down and help.
Yardıma ihtiyacınız var mı merak ettim.
I was wondering if you guys needed any help.
Dinle, yardım için teşekkürler.
Hey, listen, thanks for the help.
Bir kere, derslerinde yardımcı olmak için.
And it was to help you study.
Pekala, dinle. Güvenini asla zedelemeyeceğimi biliyorsun. Ama güven zedelememe kuralımı bir kere bozup sana güveneceğim çünkü arkadaşımızın gerçekten yardımımıza ihtiyacı var.
Okay, look, you know I would never break a confidence, but I'm gonna break my no-confidence-breaking rule just this once and confide in you'cause I think our friend really needs our help.
Elbette Kızıldeniz'i ayırmanıza yardım etmeyecek ama bilgisayar aranızdan 30 dakika kurtaracak.
Now, that's not gonna help you to part the Red Sea, but it will snag you 30 minutes of computer time.
Sorun ne bilmiyorum ama her neyse eminim Gezgin Peder yardım edebilir.
I don't know what the problem is here, but whatever it is, I'm sure the Rovin'Rev can help.
Evet ama oğlana bazı şeylerin paradan daha önemli olduğunu öğrettiğimizi hatırlıyorum. Colts'un kazanmasına yardım eden bu sihirli havlu gibi.
Yeah, but I remember early on, we taught the boy that there are some things that are more important than money, like magical towels that help the Colts win.
Meyve suyu koymama yardım edebilir misin lütfen?
Can you help me with the fruit juice, please?
Burada arkadaşıma yardım etmeye çalışıyorum. Her nedense seni çekici buluyor ve sen buralarda dolanıp bunu daha da zor hale getiriyorsun.
I am trying to help my friend here, who, for some reason, finds you attractive, and you lurking around here isn't making anything any easier.
İşe bak ki sana bu konuda yardımcı olabilirim.
Mm. Well, it just so happens, I can help you with that.
İşe bak ki sana bu konuda yardımcı olabilirim.
Well, it just so happens I can help you with that.
Genç hayatların şekillenmesine yardım edeceksin.
You're gonna help shape young lives.
Uğurlu Colts havlusunu tutmanın takımının maç kazanmasına yardım edeceğine inanan adamın dediğine bak.
Says the guy who believes that by clutching a magical Colts towel, he can help them win a game.
Axl, senin büyük günün olduğunu biliyorum ama yardımını alabiliriz.
Axl, I know this was your big day, but we could really use the help.
Bazen ona yardım etmek istiyorum ve ipuçlarına bakıyorum ama salak gibi hissediyorum.
And I try to help him sometimes and I... I look at the clues and I feel like such a div because I can't make head nor tail of them.
Ne yazık ki kriptik bulmacaları çözerken işe yaramaz.
Well, sadly, that won't help you with the cryptic.
Sana yardım edeyim.
Let me help you.
Lütfen hastaneye götürmeme yardım et!
Help me get her to a hospital, please!
Şu fıçıları taşımama yardım eder misin lütfen?
Can you help me with these kegs, please?
- Düzenlemene yardımcı olabilirim.
- I can help you set up.
Yardıma ihtiyacınız var mı?
Do you need any help?
Yardım et de boşaltalım şunları.
Yo, help me unload this shit. No, no.
Benden hesaplara bakmana yardım etmemi mi istiyorsun?
You want me to help you with the books?
Bana yardım etmek zorunda değildin.
You didn't... you didn't have to help me.
Deran, biraz yardım edebilir misin?
Deran, could use some help.
Afiyet olsun.
Help yourself.
Ben, Ahn Jin Joo bunun için size yardım edeceğim.
Me, Ahn Jin Joo is going to help that.
Ne olursa olsun size yardım edip asla yanınızdan ayrılmayacağım.
Whatever it may, I will help you Unni, and will never let youleave as is.
Ağır görünüyorlar.
Need help? Yeah.
- Deran gitti. Hadi, gel bana kutularda yardım et.
I need you to help me with those boxes.
Senin yardımını istemediler mi?
Did they not want you to help?
Peki ya bir şeyler yolunda gitmezse ve sen yardım için orada olmazsan?
Well, what if something goes wrong and you're not there to help?
Cyndi yardım etmek ister mi diye soralım mı?
Should we see if Cindy wants to help?
Bazıları yardım etmeye çalışan sisteme laf etmeyi tercih etse de konuşmanın yanı sıra dinleme cesaretiniz olduğu için iftihar etmelisiniz.
While some prefer to rail against a system - that's trying to help... - Mm.