English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Herrmann

Herrmann traduction Anglais

442 traduction parallèle
Müzik : Bernard Herman.
Music by Bernard Herrmann.
"Alfred Pfaff, Eintracht Frankfurt ve" "Richard Hermann, FSV Frankfurt"
Alfred Pfaff from Eintracht Frankfurt and Richard Herrmann, FSV Frankfurt.
Bernard Herrmann değil, biraz Brian Eno gibi.
It's not Bernard Herrmann, but it's a bit like Brian Eno.
Jason Street'in, Herrmann Stadı'na dönmesi nedeniyle oldukça duygusal bir maç olacak.
And it's gonna be a very emotional night with the return of Jason Street to Herrmann Field.
Neden Herrmann Otlağı'na gidip satın almıyorsun?
Why don't you go out to Herrmann Field and just buy that? Tell you what. Then you can just call it the Garrity Bowl.
Bizim gösterimiz Muhteşem Herrmann'ın ikinci gösterisinden sonra.
We're performing after the second performance of the Great Herrmann.
Babamız terk etmek zorunda kaldıktan sonra, Herrmann bizim yeni gözdemizdi.
After dad had to leave, Herrmann was the next best thing.
Ve bunu nasıl engelleyeceksin, Herman?
And how do you propose nip, Herman? It's Herrmann.
Sizin bu tatsız durumunuzun önemini anlarken ve aynı acıyı hissederken, Bay Herrmann...
While we can appreciate and sympathize with your predicament, Mr Herrmann...
Muhteşem Herrmann gecenin ikinci performansı için sahnede yerini aldığı gibi...
As the Great Herrmann took to the stage for his second performance of the night...
Katil Muhteşem Herrmann'ın numaralarının nasıl çalıştığını biliyor.
Killer knows how the Great Herrmann's tricks work.
Bence Alice, Muhteşem Herrmann'ın sandviçindeki marulları yedi.
I think Alice ate the lettuce off the Great Herrmann's BLT.
Marulun bu sandviçin içinde olması ve Muhteşem Herrmann tarafından yenilmesi gerekiyordu.
The lettuce was supposed to stay on the sandwich and be eaten by the Great Herrmann.
Muhteşem Herrmann'ı öldürmeye çalışıyor.
Killer was trying to kill the Great Herrmann.
Acı bir şekilde, Muhteşem Herman muhteşem çıkışından çıkamadı.
Sadly, the Great Herrmann had failed to escape his great escape.
Muhteşem Herrmann bu numarayı binlerce kez tekrarladı.
The Great Herrmann performed that trick a thousand times.
Muhteşem Herrmann'ın midyelerden, mercanlardan ve istiridyelerden oluşan bir hayran kitlesi vardı.
The Great Herrmann had a dedicated fan base of barnacles, corals, and oysters.
Zavallı Herrmann.
Poor Herrmann.
Herrmann'ın intikamı alınacak.
Herrmann will be avenged.
Burada Muhteşem Herrmann'ın benim hak ettiğim rolü vermesini umarak dikildim,.. ... ve önümde sallandırdığı havucu yakalamaya çalıştım.
I stand there, and I take it, hoping the Great Herrmann will make good on the carrot he's been dangling and give me my own act.
Herrmann ölene kadar senden başka kimseyle sahneyi paylaşmadı.
Herrmann and anyone he shared a stage with has ended up dead, except you.
Biri daha sahneyi Muhteşem Herrmann'la paylaşıyordu...
Someone else shared the stage with the Great Herrmann...
İlk işim Herrmann'ın izleyicileri arasına saklanmaktı.
My first job was as a plant in Herrmann's audience.
Herrman sahnede betonlaşırken sen ve miden ne yapıyordunuz?
What were you and your tummy doing when Herrmann was on stage getting cemented?
Burada benim yaptıklarıma saygı göstermeyen tek kişi Herrmann'dı.
Herrmann was the only one around here who had any respect for my contribution.
Bahse girerim Muhteşem Herrmann o betonun içinde şuan "Pompeii'nin Son Günleri" pozu veriyordur ve size öğrenmek istediğiniz her şeyi söyleyecektir.
"Last days of Pompeii" pose that's gonna tell you everything you need to know.
Dedektifler Muhteşem Herrmann'ın neden dışarı çıkamadığı konusunda kafa yormaya devam ederken Olive Snook diğerlerinin yaptığı gibi bu konuda kafa yoruyordu.
While the investigators continued to ponder why the Great Herrmann did not get out... Olive Snook... was about to ponder how someone else did.
Çünkü şimdi, onu nerede bulacağını biliyordu. Ya da düşünüyordu, tıpkı özel dedektiflerimizin Muhteşem Herrmann'ın nerede olduğunu bildiklerini düşündüğü gibi.
Because now, he knew where to find it, or so he thought, just as our private investigators thought they knew where to find the Great Herrmann.
Ve şimdi izlemeyin. Çifte öpücük, çifte sarılma, Muhteşem Herrmann "
Double kisses, double hugs, the Great Herrmann. "
İyi haber, hala yaşıyor nerede olduğunu bilmesek te.
The good news is he's still alive... - somewhere. - Why would Herrmann disappear?
Bu, babamız bizi terk ettiğinde Herrmann'ın bize dedikleriydi.
That's what Herrmann told us when dad left.
Herrmann, babamızın bizi terk etmesi hakkında sana ne anlattı?
What did Herrmann tell you about when dad left?
Bu Herrmann'ın bana anlattığı, size anlatmadığı şey.
That's what Herrmann told me. That's what he didn't tell you.
Herrmann sana babamız ortadan kaybolduğunda Ralston'un altını ıslattığını söyledi mi?
Did Herrmann tell you Ralston wet himself when dad disappeared?
Siz Herrmann'a bağlı değilsiniz.
You're not clinging to Herrmann.
İçinde Herrmann'ın olduğu çimento bloğunda değildi. Dikkat etmediniz mi?
Wasn't it in that block of cement with Herrmann's, now you don't note?
Muhteşem Herrmann öldü.
The great Herrmann is dead.
Herrmann hindistan cevizi kabuğunun altındaki küçük toptu.
Herrmann was that little ball under the coconut shell.
Katil blokları değiştirdi ve Herrmann'ın içinde olduğu bloğu sakladı ve herkes "Muhteşem" in Ortadan kaybolma sanatıyla ortadan kaybolduğunu düşündü.
Killer shuffles the blocks, hides the one with Herrmann's body in it, and everybody thinks the great Great just disappeared into his disappearing act.
Metal detektörlerini kullanmak Muhteşem Herrmann'ın "Clementia" yı sahnelediği sırada kullandığı zincirleri bulabilirdi "İki kişilik gösteri" grubu, Olive Snook'la birlikte yükleme rampasının oradan araştırmaya başladılar.
Using metal detectors to detect the metal of the shackles worn by the Great Herrmann while performing "Cementia"... "Two for the show", featuring Olive Snook, began their search at the loading dock.
Biz bu bloğu kazarak açtığımızda belki de bir Mojave çıngıraklı yılanı, ya da Muhteşem Herrmann'ın bilinmeyen bir nedenle, eğildiği sırada kendine enjekte ettiği gizli derialtı iğnesi gibi bir katil silahı bulabiliriz.
We could chisel open that block and find a murder weapon, like a Mojave rattlesnake or a hidden hypodermic needle that the Great Herrmann unknowingly injected himself with whilst contorting.
Peki, bloğu kazıp açtığımızda, Maurice ve Ralston'un Muhteşem Herrmann'la konuşamayacak olması çok kötü.
Well, when we do chisel it open, it's too bad Maurice and Ralston can't talk to the Great Herrmann.
Herrmann aniden sahneden kaybolup gitti ve bu stratejik olarak açılmış mezara düştü.
Herrmann slid right off the stage and dropped into this strategically jackhammered grave.
Belki de katil, Muhteşem Herrmann'ın sonsuza kadar Hokkabaz Kalesinin bir parçası olmasını istedi.
Maybe the killer wanted the great Herrmann to be part of the Conjurer's Castle forever.
- Muhteşem Herrmann'ı bulmuşsunuz.
- You found the Great Herrmann.
Weisser-Herrmann.
Weisser-Herrmann.
Alman Herrmann.
Hermann the German.
Bu Muhteşem Herrmann mı?
Is that the Great Herrmann?
Herrmann. Ve bu da bizim engelleme yöntemimiz.
And this is how we nip.
Söyleyemem.
I bet the Great Herrmann is in there right now striking some
Muhteşem Herrmann nerede?
Where's the Great Herrmann?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]