Hickok traduction Anglais
265 traduction parallèle
Benim adım Jack McCall, Bay Hickok.
I'm Jack McCall, Mr Hickok.
Bay. Hickok.
Mr Hickok.
Bay Hickok, Will'e yardım edeceğim.
Mr Hickok, I'm going to help Will.
Adım Hickok.
- The name is Hickok.
Hickok mu?
Hickok?
Wild Bill Hickok mu yoksa?
Not Wild Bill Hickok?
Senin için Bay Hickok.
Mr Hickok to you.
Zevkle, Bay Hickok.
- It's a pleasure, Mr Hickok.
Başınıza gerşekten bela açtığım için üzgünüm Bay Hickok.
I'm awfully sorry to have put you to so much trouble, Mr Hickok.
Gene beraber mi seyahat ediyoruz Bay Hickok?
Still travelling'together, Mr Hickok, huh?
Bill Hickok.
Why, it's Bill Hickok.
[Man] Wild Bill Hickok General Custer'ı görmek istiyor.
[Man] Wild Bill Hickok to see General Custer.
Oh, merhaba, Hickok
- Oh, hello, Hickok.
Hickok, Carrington'ın Fort Piney'deki birliğinin yarısının katledildiğini rapor etti.
Hickok reports that half of Carrington's command at Fort Piney's been wiped out.
Nasılsınız Bay Hickok?
How do you do, Mr Hickok?
Kuşlar fasulye yemez Bay Hickok.
Birds do not eat beans, Mr Hickok.
bay Hickok, Will bana söz verdi.
Mr Hickok, Will promised me.
Peki siz neden gitmiyorsunuz Bay Hickok?
Why is it you aren't going, Mr Hickok?
Wild Bill Hickok, bir savaşçı grubun eline yürüyerek dalıyor.
Wild Bill Hickok, walkin into the hands of a war party.
Nasılsınız, Bay Hickok?
How do you do, Mr Hickok?
Sen Hickok.
You Hickok.
Arkadaşım Hickok doğru dil ile konuşuyor.
Hickok, my friend, speak with straight tongue.
Beyaz adamın arkadaşı Hickok çatal dille konuşuyor.
Hickok, white man friend, speak with forked tongue.
Hickok söylemeyecek ama Sarı El öğrenecek..
Hickok will not tell, but Yellow Hand will know.
Bill Hickok!
Bill Hickok!
Sarı El Hickok'u öldürmek istemiyor... ama askerin fişeklerle hangi yoldan gittiğini öğrenmek zorunda.
Yellow Hand no want to kill Hickok... but must know which way soldier go with bullet.
Hickok serbest kalacak.
Hickok go free.
Hickok yakında ölecek.
Hickok soon be dead.
Yüzbaşı Wood, Wild Bill Hickok.
Captain Wood, Wild Bill Hickok.
Wild Bill Hickok mu?
Wild Bill Hickok?
Bill Hickok'u esir almak kulağıma hiç de doğru gelmiyor.
Takin'Bill Hickok prisoner just don't sound right to me.
Hickok.
- Hickok.
Hickok.
Hickok.
Bu işe karışma, Bill Hickok.
- Keep out of this, Bill Hickok.
Bill Hickok'un arkasından giden biri olmak bana uymaz.
- It wouldn't please me to be the man Bill Hickok's goin'after.
Hickok peşinizde.
- Hickok's after you.
Merhaba, Hickok.
Hello, Hickok.
Silahsızım Bay Hickok.
- I'm not armed, Mr Hickok.
Oturun şuraya, Bay Hickok.
You sit right down again, Mr Hickok.
Elimden geldiği kadar çabuk olacağım Bay Hickok.
- I'll be as quick as I can, Mr Hickok.
Tutun şunu Bay Hickok.
Hold this, Mr Hickok.
Silahlarınızı bırakın Bay Hickok.
Put away your guns, Mr Hickok.
[Hickok Shouts In Native Language]
[Hickok Shouts In Native Language]
Evet, efendim, büyük bir adam, Wild Bill Hickok gibi.
Yes, siree, a big man, like Wild Bill Hickok.
Hickok'un bundan haberi yok değil mi?
Hickok don't know that, does he?
Ben bir şey yapmadım Bay Hickok.
I didn't do nothin', Mr Hickok.
Yalan söylüyor Bay Hickok.
She's lying, Mr Hickok.
Hickok kasabada.
Hickok is in town.
Hickok mu?
- Hickok?
Sen katır kafalı bir adamsın Bill Hickok!
You're a mule-headed man, Bill Hickok!
[Hickok] Bir dakika.!
[Hickok] Just a minute!