Hockey traduction Anglais

- Hiç hokey oynadın mı?

- You ever play hockey?

Hokey.

Hockey.

Polis kuvvetlerine katılmayı tekrar tekrar denedi, Fakat bir kaç sene önce hokey oynarken başından kaza gibi bir şey geçti.

He's tried again and again to get on the force, but he had an accident or something a few years ago playing hockey.

Hepimiz titrediğimizde, ateşli bir şekilde sertleşeceğim... Viagra alıp hokey çantasını penisime asacağım.

When we're all buzzed up, I'm gonna get a steaming erection... take a Viagra and then hang hockey equipment off my dick.

Hokey oyuncularını kıçlarından becermeyi seviyorum ve o da izleyip kendiyle oynamayı seviyor.

I like fucking hockey players in the ass and she likes to watch and diddle herself.

- New York Rangers'lı Perling mi?

Hockey player. Perling.

Şayet bir hokey sopasıyla haşatın çıkıncaya kadar dayak yiyeceksen, onunla yaptıkların buna değmeli.

Right. So there's that. If you end up beaten to a pulp by a hockey stick, you did better with her than anyone expected.

Evet, o bir hokey oyuncusuydu.

Yeah, he was a hockey player.

Hokey ile ilgili bir şey daha duyarsam kusacağım.

I hear one more conversation about hockey, I'm gonna puke. Wait a minute.

Diyorum ki partini burada değil de Metcalf'ta eskiden kafa çekip hokey izlediğimiz yerde yapalım.

Hey, I was thinking - - Instead of doing your party here, why don't we rent that place on Metcalf where we used to get shit-faced and watch minor-league hockey?

Hokey maskesi takıyorlardı.

- They wore hockey masks.

Onlar da olabilir başkası da. Peşinde olanlar bunlar mıydı? Hokey maskesi takıyorlardı.

They wore hockey masks.

Bu arada, hokeyde ırkçılık üzerine bir yazı yazıyorum.

By the way, doing a piece on racism in hockey.

Masa hokeyi oynamak ister misin?

Want to play table hockey?

Kar maskesi olmak zorunda değil, kaleci kaskı ya da o korku filminde kullanılan hokey kalecilerin kaskı da olur.

It don't have to be a ski mask, you got a catchers mask or, one of them Hockey goalie masks like they wear in that slasher movie.

Yani organlar bir tür şeytani ayinler için kullanılmış olabilir, öyle mi?

What the hell is this? - I forgot. - There's an ice hockey game tonight.

Soğukkanlı ol, tamam mı?

Are you an ice hockey fan too?

Canını sıkan bir şey mi? Ne gibi?

He was a big fan of the local ice hockey team.

Hokey'e ne dersiniz?

How about hockey? Ooh.

Hokey iyidir.

Hockey works.

.. gözlüklerini hokey sopasıyla takas etmeye hazır mısın?

You ready to trade your goggles in for a field hockey stick?

Birlikte hokey oynamıştık.

We played field hockey together.

Hokey oynayan çocuk fikrinizi değiştirir mi?

Would a kid playing hockey change your mind?

Bir oyuncunun annesi olmayı dene.

You might want to try the hockey mom angle. Oh. Okay.

- Peter'ın oğlu hokey oynuyor.

- Peter has a son who plays hockey. Really?

Kısa zaman önce öğrendim ki hokey oynayan bir çocuğun...

I recently learned you have a son - who plays hockey and... - No.

Ben çim hokeyi oynarken ve Pippin'deyken.

There I am on the field hockey team... and in "Pippin."

Hokeyde de böyleydi hiç kimseyle paslaşmazdı.

He's the same with hockey, he wouldn't pass the puck.

Afganistan'daki görevinden dönen eski bir hokey oyuncusu...

Ex-hockey player back from afghanistan

Televizyonda hokey maçı var ve canım cips çekti onu görünce.

- There's--there's a hockey game on tv, So total nacho trigger.

Hokeydeki buzlanma kuralı.

The icing rules of hockey.

Sonra da buza salacağız. Kızgınlığını hokey sopasından çıkarırsın.

Take your frustrations out with a hockey stick.

- Hokeydeki penaltı kulübesi gibi.

You were in the what? It's like a penalty box in hockey.

Hokeyi severim ve 80'lerin İngiliz gruplarını, tenisi ve çizgi film ayıcıkları.

Well, I like Hockey, and British bands of the'80s, tennis, and, cartoon bears.

Hokeyi severim, 80'lerin İngiliz gruplarını ve tenisi.

I like, Hockey... British bands of the'80s, and tennis.

- Hokey.

- Hockey.

- İkimiz de hokeye bayılırız.

- We both love hockey.

Roman, belki hokey ile ilgili ilginç bir hikâyen vardır, ya da renkli bir ayrıntı?

Roman, perhaps you've got an interesting story about hockey, or a colorful anecdote?

Eskiden hokey oynardım.

I used to play hockey.

Hiç hokey oynamadım.

I never played hockey.

Merhaba, ben Matthew Shaw. İnternet girişimcisi, azimli bir yüzücü ve masa hokeyi şampiyonuyum.

I'm Matthew Shaw, um, Internet entrepreneur, avid swimmer, and air hockey champion.

İnternet girişimcisi, azimli bir yüzücü ve masa hokeyi şampiyonuyum.

I'm Matthew Shaw, um, Internet entrepreneur, avid swimmer and... air hockey champion.

Bak, bilmeni isterim ki milletvekilleri ve iki hokey oyuncusu ile çıktım

Well, I will have you know that I have dated congressmen. And two hockey players.

Hockey oynuyorlar.

Playing field hockey.

Tehlikelidir. Tıpkı, oyun kurucunun alaşağı edilmesi ya da hokey oyuncusunun saha duvarlarına yapıştırılması gibi.

The same as when a quarterback is sacked, or a hockey player is slammed up against the boards.

Okulda arkadaşlarına hokey kartı ya da sakız satarak alıştırma yaparsın.

Practice with your friends at school, selling hockey cards and gum.

Hokey oyununda yanlışlıkla disk isabet edebilir.

Errant puck from a street hockey game?

Amy, Kate Hayler, onuncu sınıf hokey takımında.

Amy, Kate Hayler, year ten hockey.

Sen dirsekler, ayaklar, tırabzanlar, itfaiye vanaları ve tramplenleri araştırırken ben de beyzbol sopası, tenis raketi, hokey sopası golf sopası ve binici kırbacını araştıracağım.

You search knees, feet, banisters... fire hydrants and diving boards. And I'll cover bats, rackets, hockey sticks... golf clubs and riding crops.

Bu hokey çubukları ne be? Hadi yapalım şunu.

Oh, what the h-e - double hockey sticks, let's do this.

Yine dizliklerin olmadan patenli hokey oynamayacaksın.

You are not gonna play roller hockey again without your knee pads.