Hopefully traduction Anglais
5,405 traduction parallèle
Umarım Panda yeni ses.
Well, hopefully the new voice of The Panda.
Umarım, umarım endişelenecek bir şey yoktur.
Hopefully, well, hopefully, there's nothing to be concerned about.
Doğayı şehre getirdiğimizi hissediyorum ümit ederim ki insanlara bu canlıların kurtulmalarına yardım etmeleri konusunda ilham verebiliriz.
My feeling is that by bringing nature to the city, we're hopefully able to inspire people to actually help save these creatures.
Muhtemelen size gönderdiğim formu...
Hopefully you remember me from...
Ben gidip biraz inanma ve umarım ulaşma şeysini yapayım.
Well, I'm off to do some believing and hopefully achieving.
Buraya geldim çünkü sakin olamıyorum. Ve beni sakinleştirebilecek doktorumu görmem gerek.
I'm here because I can't calm down, and I need to see the doctor, who can hopefully calm me down.
Umuyorum ki, yağmur yakında dinecektir.
Well, hopefully, the rain will stop soon.
Her bir yeni kitapta neyse ki, daha biraz daha iyi oluyorum.
And with each new book, hopefully I get a little better.
Ama umarım, göründüğü kadar kötü değildir.
But hopefully, it's not as bad as it looks.
- Geç kalmamışızdır umarım.
Hopefully, we're not too late.
Barbie'nin sevgilisine benziyorsun. Umarım alt taraflar boş değildir, parmaklar çapraz.
And you look like a Ken doll, hopefully with the genitals.
Umarım öğle yemeği için dışarıdalardır ve patlama anında içeride kimse yoktur.
Hopefully, they were out for lunch and nobody was in there when she went boom.
Umarim nereden daha iyi gorebilecegimi soylerler.
Hopefully they'll stay where I can see really well.
Bu akşam bizim için dağ bulmaya çıkıyorum ve umarım yoluna ulaşırım.
I'm headed out tonight to find us a mountain, and hopefully arrive at the line.
Umarım uzun süre değildir.
Not... hopefully not very long.
- Umarım orada kalır.
- Hopefully she'll stay there.
Umarım sosyal medya aracılığıyla yayılır ama yakında çıkacak olan yeni kayıtlarla...
Hopefully it'll spread through social media, but... honestly, with this E.P. coming out, it's...
Umuyorum ki, kendi kendine yapmayı bırakacaktır.
And then, hopefully, she'll just stop doing it on her own.
Umarım anlaşmaya varmışızdır.
Hopefully, this is a closed deal.
Umarım bu şey, Chitauri ve Hydra'nın sonunu getirir.
Hopefully this puts an end to the Chitauri and Hydra.
Umarım komplikasyonlar oluşmaz.
Hopefully we will have no complications.
Umarım bize geri dönüş yapar.
Hopefully he calls us back.
Umarım içinizi rahatlatmıştır bu.
So, hopefully, that reassures you.
Umarım işe yarar çünkü bu, mezarın ötesinde güçlerim var demektir.
Hopefully, it works, because that would mean I have powers from beyond the grave.
Umarım Sophia, New York'ta bana ve takımıma katılacak.
Hopefully, Sophia will be joining me in New York, and my team.
Senin yeni patronun diyelim.
Hopefully, your next employer.
Umarım uçakta sakinleşecek zamanları olmuştur.
Hopefully they had time to cool off on the plane.
Anna'ya hediye olarak vereceğim. Umarım beni geri kabul eder.
And I'm gonna give you as a gift to Anna, who will hopefully take me back.
- Umarım.
Hopefully.
Sanırım, bu durumu düzeltebiliriz, tatlım.
Hopefully, we can fix that, mija.
15 dakikaya görüşürüz, kardeşim.
See you in about 15 minutes, hopefully.
Boks yaptığım için bana kızgın olsa bile umarım onu gururlandırmışımdır.
Even though I know she's mad at me for doing this. Hopefully I made her proud.
İzlendiğimizin farkındayız, fakat umarım burada olmamızı beklemiyorlardır.
We know we are being watched but hopefully they will not expect to find us here.
De Luca'yı takip ederken saptanmayacak biri lazım bize. Ve bu sayede bizi Rayna'ya götürecek biri. Ama bu sizlerden birisi olamaz.
We need someone to follow De Luca without being detected... and that will hopefully take us to Rayna... but it can't be any of you.
- Umarım daha fazlası değildir.
Hopefully not anymore.
MGM'in 1970'teki açık artırmasına giderdim. Ve umarım oraya cebimde 10-20 bin dolarla gitmiş olurdum.
I would go back to maybe the MGM auction of 1970, and I would hopefully be able to go back there with 10 or $ 20,000 in my back pocket.
Sağlıklı bir toplumun çalışır olma yollarından biri, onu tartışmak ve umulur ki çözmek, geliştirmek veya daha iyi yapmak için bileşen sistemlerinin eleştiriye tabi tutulmasıdır.
One of the ways a healthy society works is it subjects its component systems to criticism, so that we can debate it, and hopefully fix it, or improve it or do better.
Umarım kızımız uykuya dalar.
Okay, hopefully she goes down for her nap.
Kardeşim uyanınca davanıza yardım edecektir.
Hopefully he can help you with your case.
Bak bunu hergün göremezsin.
Hopefully you won't get it evey day.
Umarım geri zekalı olduğumu düşünmez.
Hopefully, he doesn't think I'm an idiot, you know.
Onu şimdi değil ama çok yakında yapacağım Kris.
I can't do that yet, Kris. Hopefully soon.
Neyse... Umuyorum ki,... yarın ilk iş yola çıkarız.
Well, hopefully we can... get out of here first thing in the morning.
Devam eden desteklerini sağlama almaya çalışıyor krallığın anahtarlarını vermemeyi de umuyor tabii.
He's trying to secure their continued support, hopefully without handing over the keys to the kingdom.
Umurım bir sonraki sefere başarırsınız.
Well, hopefully you'll get them next time.
Umarım ciddi değildir.
Well, hopefully it's nothing serious.
Umarım gelecekte yollarımız kesişir.
Hopefully our paths will cross in the future...
- Uzun sürmez, umarım.
Not for long, hopefully.
Artık iyiyim sanırım.
Hopefully for good.
Neyse ki onları tamir etmişsin.
Hopefully you fixed it.
Umarım da burada olmaz ama.
Hopefully not here.