English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hybrid

Hybrid traduction Anglais

1,125 traduction parallèle
Melez.
It's hybrid.
Bu fındıklar bir şeyin karışımı ya da başka bir şey gibi.
It's some kind of pecan hybrid or something.
- Belki de genetik bir melezleme.
- Maybe a genetic hybrid of the two.
Örneğin, Goa'uld teknolojisini kullanarak hibrid gemiler yapmaya çalışmanız Tok'ra bu programın oldukça akıldışı olduğunu düşünüyor.
For example, your programme to build hybrid ships using Goa'uld technologies. A programme the Tok'ra feel is extremely unwise.
- Kız bir İnsan-Goa'uld melezi.
- She is a human-Goa'uld hybrid.
Insight gaz-elektrik karışımı arabaların Cadillac'ıdır.
The Insight is the Cadillac of gas-electric hybrid cars.
Çift hibrid süpersonik jet turbo sistemli, darbe tahrikli motor.
Pulse detonation engine with twin hybrid scramjet turbos.
Bir tür ayı - kurt karışımı olabilir, bilmiyorum.
Some kind of wolf-bear hybrid, I don't know.
Ciddiyim, bir dahaki sefere hem elektrik hem benzinle çalışan bir araba alacağım.
I'm not kidding. I'm thinking about making my next car a hybrid.
Yani evet, hem elektrik hem benzinle çalışan bir araba iyi fikir.
So, yes. I'd say a hybrid is an excellent idea.
Çocuklara, ailelerinden elektrikle çalışan otomobil istemelerini söylediğinde kovuldu, değil mi?
After he told the kids to ask their parents about hybrid cars... that's when he got fired, wasn't it?
Bir Vulkan-insan melezi haberi onların yabancılara karşı... harekete geçmelerini alevlendirecektir.
The news of a Vulcan-human hybrid could inflame them... give them something to rally against.
Bu bir uzaylı-insan melezi.
This is an alien-human hybrid.
Belki o veteriner melezlerden anlamıyordur.
He's some sort of hybrid. Maybe that vet doesn't specialize in hybrids.
Ben daha çok melez gibiyim.
I'm more like a hybrid.
- Neden ikisi bir arada olmasın?
- Why not a hybrid?
Hem çekilişte neden Taylor'ın babasının galerisinden, benzin manyağı bir spor araba veriyoruz,
You know what- - and why are we raffling off a gas-guzzling SUV- - ugh- - from Taylor's dad's dealership- - when we could give away a Hybrid?
Ve Toyota Highlander'ı kazanan talihli, Jillian Flynn! Ben kazandım!
And the winner of the Toyota Highlander Hybrid is Jillian Flynn!
Tıpkı kültürü gibi birçok değişik etkinin birleşmesinden oluşur.
A hybrid of many different influences, much like the culture it represents.
- Evet ama arkada bıraktığı adam deney kurbanı değil. Genetik melez.
Yes, but the man he left behind is not the victim of experiments, he's a genetic hybrid.
Mitolojik bir hibrit.
A mythological hybrid.
Ama İngilizce lisanı bozularak... taşralı, vadi kızı, şehir argosu ve çeşitli homurtuların karışımı haline gelmişti.
But the English language had deteriorated... into a hybrid of hillbilly, valley girl, inner-city slang and various grunts.
Ne vampir ne de Lycan yalnızca bir melez.
Neither Vampire nor Lycan but a hybrid.
Daha önce hiç, bir melez var olmadı.
There's never been a hybrid before.
O bir melez, değil mi?
- He's a hybrid, isn't he?
- Cin mutfağından yani.
You are a true hybrid.
Sonra da Ekvator süper termitlerinin melez soyları tarafından evimi istila edildiğini görmek için evime geldim.
Then I came home to find my apartment building had been condemned due to a hybrid breed of Ecuadorian Super Termites.
Sadece 20.000 dolarlık bir hibriti kullanmanın, kıçımı nasıl rahat hissettireceğini düşünüyordum.
I was just thinking how convenient it is for me that it's considered hip to drive a $ 20,000 hybrid.
Melez'in elektromanyetik imzasını, geri çekilen gemilerin birinde saptadık.
The electromagnetic signature of the Hybrid has been detected aboard one of the retreating ships.
Melez, burada mı?
The Hybrid is here?
Melez'i oradan çıkart, ve Protokültür kalıbının da yerini öğren.
Extract the hybrid and obtain the location of the Protoculture matrix.
Toksit kimyasalların, tanımlanamayan dayanıklı melez bir virüsün ölümcül özelliklerde olduğunu düşünüyorlar.
They believe it to be a hybrid of several durable, toxic chemicals with an unrecognizable viral strain with lethal properties.
Melez virüsün ilk olarak solunum Sistemine saldırdığı sanılıyor.
It's understood to be a viral hybrid which attacks the respiratory system first.
Hava geçirmeyen evin küllerdeki melez mikrobu kuluçka dönemine girdirdi.
Your airtight house has incubated the ash into an airborne hybrid.
Otomobil endüstrisi lobisi çok güçlüydü, yönetim onlarla pazarlık masasına oturarak, yeni jenerasyon araçlar üretmek vs, için anlaşmak istedi, benzinli ve elektrikli trenlerin kombinasyonu.
The automobile lobby was quite powerful then, so the administration kind of made a bargain with the automobile companies, this partnership for a new generation of vehicles, where we would develop hybrid vehicles, a combination of the gasoline engine and electric drive train.
8-9 yıl boyunca vergi mükelleflerinin parasını melez araçlar tasarlamaya harcadık.
For 8-9 years we spent about a billion dollars of the taxpayers'money to develop hybrid vehicles.
Melez araçlar ( benzin ve elektrikle çalışan ).
The Hybrid Vehicle.
Günümüzde melez araçlar benzine bağımlı ama bir de elektrik motoru ile tasarruf ediyorlar.
Current hybrid vehicles depend on gasoline but use an electric motor to increase their fuel economy.
Ve pil teknolojisi daha stabilleşirse, 2020 yılına kadar süper melez araçlar hidrojenlilere göre çok daha verimli olabilirler.
And if battery technology keeps getting steadily better, then the best hybrid and then plug-in hybrid in the year 2020 will be vastly superior to the best hydrogen car.
İlki bir PRIUS, Toyota'nın melez aracı ve bir elektrik santrali.
One is a PRIUS, hybrid gasoline electric Toyota and an electrical substation.
Bu noktada sonraki adımın tak çalıştır melez araçlar olduğuna inanıyorum.
And that's where I think the plug-in hybrid is the natural next step.
Bu bir tak çalıştır melez PRIUS, ki normal bir Toyota PRIUS'un aynısı, bu size galon başına 150, 180 mil tasarruf imkanı sunuyor.
This is a Plug-in Hybrid PRIUS, which is a modification to a normal Toyota PRIUS that allows you to travel, which gives you up to 150, 180 miles per gallon for the first 50 to 60 miles of the day.
Melez araçlardaki pil teknolojisiyle,
With his battery technology in most hybrid cars,
Bu sabah o kadar çok iş hallettim ki bu çok ürkütücü.
Now you got a hybrid. That's very in right now.
Seni sonra ararım.
Not liking my "hybrid."
Yankeelerin ücretleri, bütün kırmızı devletler, tüm mavi devletler, her melez araba, her talk şov!
The Yankees payroll, all the red states, all the blue states, every hybrid car, every talk show host!
Uzaylı-Dünyalı melezi.
Alien-human hybrid.
Bu bir melez.
It's a hybrid.
Bu bir melez...
It's a hybrid.
— Bir hibrit
- A hybrid?
— Dave bize böyle diyor, hibrit, yarı insan yarı her neyse, balık, uzaylı falan gibi. — Hibrit mi?
- A hybrid?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]