Hücum traduction Anglais
1,860 traduction parallèle
Hücum!
Attack!
Hücum!
To the attack!
Kodyaklar, hücum!
Kodiaks, attack...!
Baylar, Samantha... dün gece J.P'nin yeni oyununun bir taslağını aldım ve... şunu söylememe izin verin, zihnime öyle bir güç ile... hücum etti ki, atmosferde patlayacağım falan diye düşündüm.
Gentlemen, Samantha... last night I received a rough copy of J.P.'s new game... and let me just say that it invaded my mind with such force... I thought I was going to explode into the atmosphere.
- Hücum!
- Charge!
Batı Lisesi topu hücum alanına götürüyor.
And West High pushes the ball around the perimeter on the offensive end.
Batı Lisesi top sürüyor. Hızlı hücum kullanıyorlar.
Fast break.
Binbaşı Stokes, izin verirseniz topları getirip kalenin batı surlarına hücum edeceğiz.
Major Stokes, be pleased to bring your cannon up and begin work against the western ramparts.
Sorunum şu. Her hareketlendiğimde... başımdaki kanın çoğu şeye hücum ediyor.
You see, the problem is that every time I get aroused, all the blood rushes from my head to my... head.
Haberin hızla yayılmasıyla kongre üyeleri Dobbs'un kıyafetini kendi gözleriyle görmek için salona hücum etti.
As word spread quickly, more and more members of Congress left their offices to see Dobbs'costumed visit firsthand.
Sadece hücum edecegiz.
We just launched a sortie.
Hücum!
Attack
Sonra hepsi birden sahanın ortasında ona hücum etti.
And they mobbed him on the field. Is that right?
Tekrarlıyorum, hücum etme!
I repeat, do not engage!
Ve bütün bu tatlı su, hışımla dışarıya hücum edip St. Lawrance'ı boydan boya yararak karıştığı tuzlu, yoğun, soğuk suyu sulandırdı. Suyu tatlandırarak hafifletti, böylece batışını durdurdu.
And all that fresh water came rushing out, ripping open the St. Lawrence there, and it diluted the salty, dense, cold water, made it fresher and lighter, so it stopped sinking.
Merkezkaç kuvveti yüzünden, beyninizdeki bütün kan ayaklarınıza hücum eder.
Centrifugal force rushes all the blood from your brain to your feet.
Emrimle birlikte, kuzey geliş kapılarından hücum edecekler.
They're gonna storm the north concourse doors on my command.
Ah, ilk hücum hakkı!
Oh, first down!
Hücum sırası. Şunu izleyin.
Offensive line, watch this.
Hücum edebiliriz.
We can run an offense.
Hücum hattında büyük sorunumuz var, koç.
We got a huge problem on the O-line, coach.
Uyguladığınız ve bir futbol maçını gerçekten kazandıran en basit hücum hangisidir?
What is the simplest offense that you have ever run and actually won a football game?
Güçlü bir hücum hattı olmayan takımlar için planlanmıştır.
It's designed for teams that don't have a strong offensive line.
Çizgi ardından hücum başlatmalıyız.
We gotta start blitzing our linebacker.
Ve bu bir hücum hakkı yakalama şansı getiriyor.
And makes another catch for another first down.
Marshall'ın hücum oyunu geçen hafta Morehead'e karşı olandan daha iyi.
Marshall's kicking game was spotty at best last week against Morehead.
İlk hücum için iyi bir şey.
That's good for a first down.
Filler hücum ederken, son anda Roma saflarında büyük kanallar açılmış ve canavarlar ölüm koridorlarının içine çekilmişti.
- At the last moment were his lines open - The beasts were lured into corridors of death.
- Hücum etmeli miyiz?
- Should we engage?
İçeriye hücum edildiğinde o yerin patlaması için bomba koyulduğunu onayladı.
He confirmed that the place was rigged to blow in the event it was stormed.
Hücum!
Oh, charge!
Hücum tarafında oynamaya karar verirseler ne olur?
What happens when they decide to play offense?
Şimdi de Narkotik Şubesine hücum ediyor.
Hollywood division won't even take her calls, and now she's attacking narcotics.
Hücum faul 11 numara.
Offensive foul, number 11.
Askerlerimiz, duvarda açacağımız tünelden geçip şehre hücum edecek.
Once it tunnels through the wall, our troops will storm their city.
Carter XG-55 hücum topunda 30'luk şarjör mü kullanılır?
Carter, the XG-55 assault cannon uses a 30-round magazine?
Evet, 12'lik bir MPS Otomatik Hücum av tüfeğinin ucuyla.
Yeah, with the butt of an MPS Auto Assault 12 Shotgun.
Kan, röntgenlerinde görülen hasarlı bölgelere hücum ederdi. Ama ne burada ne de burada kan dolaşımı görülüyor. - Yani öldükten sonra dövülmüş.
Blood would have rushed to the injured areas that are evident on her X rays, but there's no evidence of blood flow here or here or here.
Hücum hatlarındaki oyuncuların ortalama kilosu 130 civarında.
Their offensive line averages 290 across the board.
Bir kez daha hücum hattı başarısız oluyor.
That's another offensive-line breakdown.
Herkesin gözü Dillon'ın muazzam hücum oyuncularında olacak.
It's that great offensive backfield for Dillon that has everybody's eye.
Soldan kuvvetli hücum, genişten alalım. 24 numaralı oyun.
We got strong left eye, wide flip, 24 counter on one.
Dillon'ın bu kolay golünün ardından, hücum sırası Westerby'ye geçiyor.
So it's Westerby's turn to respond now, after the easy touchdown drive for Dillon.
Westerby bu sefer hücum hattını paramparça edebilir.
Westerby blew out that offensive line that time.
Topu Campbell'a geçiriyorlar ve bir hızlı hücum daha geliyor.
And the give is to Campbell on the counter yet again.
Soldan kuvvetli hücum, "89 gun", "453 heat." Haydi.
We got strong left, 89 gun, 453 heat on one, on one.
Hadi şimdi, hücum.
Come on now, offense.
Panterler için kritik bir hücum.
This is a critical play for the Panthers.
Sağdan kuvvetli hücum, 28 tango.
Strong right eye, 28 tango.
Her kule düzinelerce hücum birligi taşıyabiliyordu.
Each tower could carry dozens of assault troops.
Bunun yerine karadan hücum edeceğiz.
Instead, we will attack the country, We draw our military by Spain and France, - -