English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Ibiza

Ibiza traduction Anglais

256 traduction parallèle
- Ibiza'ya gidiyorum.
- I'm going to Ibiza.
Geçen yıl İbiza'ya gittiniz.
You went to ibiza last year.
- İbiza'da mı? - Evet.
In ibiza?
Bir zamanlar sahtekarlıklar hakkında kitap yazan... bir adam, Ibiza'dan Paris'e beni görmeye geldi.
Once I saw a man from Ibiza... writing a book on fake, who came to see me to Paris.
Şimdiye kadar anladığınız üzere François'le anlaştık... ve Ibiza adasında kendimizi... tüm sahtekarlık tarihinin en büyük skandallarının... içinde bulduk.
Well, by now, you understand, I'd fallen in with François. And on the island of Ibiza... we'd fallen smack into the biggest series of scandals... in the whole history of hoaxing.
- Ibiza.
- Ibiza.
Tek bi ada, iki Ibiza.
One island, two Ibizas.
Ben 1959 da, Amerikadaki hayatımın vaziyetin kesin... bir şekilde zorlaştığını farkettiğimde... Ibiza'ya geldim.
I came to Ibiza in 1959... after I found certain aspects of my life in America... becoming too difficult.
Ibiza kesinlikle züppe sosyeteye göre bir yer değil.
Ibiza is not a place for snobbish society.
Burası Ibiza ve buranın çekiciliği bu zaten.
It is Ibiza, and that's the charm of Ibiza.
Ibiza'yı Ibiza yapan bu. Burada yaşamayı bu yüzden seviyoruz.
That's what makes Ibiza why we like to live here.
Ibiza Ibiza'dır, ve burada insanlar kendileridir, anlarsınız ya... insanlar daima oldukça ilginç şeyler yaparlar, bilirsiniz.
Ibiza is Ibiza, and here people are themselves, you know... doing rather strange things all the time, you know.
Birkaç ay önce, bir makale okumuştum... Elmyr de Hory hakkında... ve çok etkilenmiştim... Elmyr ile tanışmak ümidiyle...
Several months ago, I read an article... about Elmyr de Hory... and I was so impressed... that I decided to come from Minnesota... to Ibiza... in the hope of meeting Elmyr.
"bir akdeniz adası olan Ibiza'da..."
" On the Mediterranean island of Ibiza...
Ibiza'daki bir başka ressam.
Yet another painter from Ibiza.
Ibiza'dan birisi daha.
Somebody else from Ibiza.
Neden Colin'e yazıp, Janet'in Ibiza'ya gideceğini bildirmiyorsun?
Why don't you write to Colin and tell him Janet's going to Ibiza?
- lbiza'da da böyle olmuştu.
- That's what I did in Ibiza.
İstediğin İbiza tişörtlerini aldım.
I took the T-shirts from Ibiza.
Ibiza, bekle ben geliyorum.
Ibiza, here I come.
Sonra da ona Ibiza'da küçük bir tatil ayarladım.
Then I organised a little holiday for him in Ibiza.
Hayır, hiç Ibiza'ya gitmedim.
No, never been to Ibiza.
İbiza'da.
In Ibiza.
- Neden Ibiza?
Why... Why Ibiza?
- Neden olmasın?
Why not Ibiza?
New Order Ibiza'ya gitti ve albüm kayıtları iki sene sürdü.
New Order went off to Ibiza and took two fucking years to make the album.
İbiza olduğumu düşünmek güzel.
I like to think I'm Ibiza.
Ben İbiza'yım!
I'm bloody Ibiza!
lbiza'yı biliyorum...
I know Ibiza...
- İbiza botlarına benziyorlar.
- They look like Ibizan espadrilles. - Oh, really?
İbiza'ya hiç gitmedim.
I've never been to Ibiza.
Ibiza'ya gitmişsin.
So you went to Ibiza.
Ibiza konusunda, gençtim ve saftım.
About Ibiza, I was young and innocent.
- Biliyorsun burda Ibizada...
- You know, here in Ibiza....
İbiza, Puerto Vallarta ve hatta Tulsa'daki Six Flags'a gitmek varken neden tatil için...
I-I MEAN, OUT OF ALL THE HOLIDAY DESTINATIONS YOU COULD HAVE CHOSEN... IBIZA, PUERTA VALLARTA, SIX FLAGS OVER FUCKING TULSA,
Tanrı aşkına.Bir sürü insan İbiza tatilleri sırasında üstsüz fotoğraf çektiriyorlar, öyle değil mi?
For God's sake. I mean, lots of people have their photos taken with their tops off on holiday in Ibiza, don't they?
Ibiza dışında bir yolda.
He's on a road outside Ibiza.
Ibiza'ya gidince, fazladan birkaç gün daha kaldığını söylemiştin.
You said that when you went to Ibiza, and then you stayed extra days.
Merhaba, İbiza!
Hello, Ibiza!
Onbir yıl Frankie, İbiza'da onbir yıl dünyanın en iyi kulüplerinde çalıyorsun.
Eleven years. Eleven years in Ibiza playing some of the best clubs in the world.
Bu senin İbiza'daki onbirinci yılın Frankie, çok heyecanlı olmalısın.
It's your 1 1 th year, Frankie, playing in Ibiza. You must be thrilled.
İbiza,
"Ibiza is"
Charlize Bondo, Ibiza Beat.
Charlize Bondo, Ibiza Beat.
Yani İbiza'da.
Well, Ibiza.
Tanıklarını ve İbiza'dan cinayetin ertesi gün döndüğünü kontrol ettiniz mi?
Have you checked on his alibi? Did he arrive back from Ibiza the day after the murder?
Solgun renkli biri İbiza'da ilginç sayılmaz.
One can't be pale and interesting in Ibiza.
İbiza'ya gidiyoruz.
We're going to Ibiza.
İbiza'ya tek gidişlik bir bilet al, bayılana kadar dans et, sonra bilinçli bir şekilde ortadan kaybol.
Buy a one-way ticket to Ibiza, party till you drop, and then discreetly disappear.
İbiza'ya gitmeyi gerçekten çok istiyorum.
So, you really want to go to a beef house? A beetha.
İbiza'da kadınlar üstsüz dolaşıyor.
They go topless at a beefha.
Ona İbiza denir.
It's pronounced "Ibeetha".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]