Idris traduction Anglais

Ivor! Dai Griffiths ve Idris John'u bul ve onları Bay Evans'ın bürosuna getir.

Ivor, find Dai Griffiths and Idris John and bring them to Mr. Evans's office.

Idris, Owen Vadi'deki herkesi toplayın.

Idris, Owen, all of you. Fetch everyone from all the valleys round.

İdris.

Idris.

İdris miydi?

Idris, right?

İdris kapıyı kilitleyecek.

Idris has to lock up. Tracing?

İdris, en çok sen dua edersin.

Idris, you pray the most.

İdris Abraham, seni tutukluyorum.

- Idris. Idris Abraham, you're under arrest.

Ucu İdris'e değiyor, postaya müdahale etti diye.

They traced it back to Idris, who's charged with tampering with the mail.

ldris Abraham bir günah keçisi. - Öyle mi?

Idris Abraham was a scapegoat.

İdris Abraham serbest bırakılıp emekli olurken, postacı Tom Turner suçunu itiraf etti ve Tanrı'nın mektuplarını açmak suçuyla tutuklandı.

Previously arrested Idris Abraham has been set free and given his pension, while postal worker Tom Turner has confessed and been charged with answering God's mail without authorisation.

İdris...

Idris...

- İdris!

Idris!

Idris'e rüşvet vermenin bir yolu yok.

Well, there's no chance of bribing Idris.

- Idris, kim miş o?

- Idriz, who is it?

Ve ben - ölümsüz İdris!

And I - the immortal Idris.

- 39 İdris!

- 39 Idris!

- Sadullah oğlu İdris!

- Idris, Son of SaduIIah!

İdris!

Idris!

Tanıyorum, bu Idris.

I know uncle ldris.

İdris'in kovanlarının olduğu tarafta ayı doğurmuş.

You know what? The tailless bear, that bear had cubs, the one that went after Idris'beehives.

3. semada Yusuf ile 4. semada idris ile 5. semada Harun ile karşılaştık.

In the third level, I met Joseph. In the fourth, the prophet Enoch. In the fifth level, I met prophet Aaron.

Abdül İdris.

Abdul dhris.

Abdül İdris'astılar,... ama Dimitrios Makropoulos'u suçlayan bir itirafta bulundu.

Abdul dhris was hanged, but he made a confession implicating a man named dimitrios makropoulos.

Sabri Kiraz, Osman Şenkol Şevket Bucalı, Mehmet Kuzu Dursun Çankaya, Ali Hal Rasim Çene, İdris Vekat acele kapı altına.

My request, sir

- E-dris Abraham? - İdris.

- Eye-dris Abraham?

Suçlu bulunabilir miyiz? Yani İdris?

Do they have anything on us?

Her şey yolunda İdris.

- Bastard!

- Dikkatli konuş İdris!

Speak carefully, dris.

Senin yüzünden oldu diyorsun ama İdris kaptan biliyorsun ben olmasam...

You say it's my fault. But you know without me...

Bunca seneden sonra, bir yerde kelek yaptın İdris.

After all those years, you've done to me wrong.

- İdris ateşleyecek.

- ldris will fire.

- İdris.

- ldris.

Bir Pjer Zalica Filmi Kod Amidze Idriza / İdris Amcalarda

A film by Pjer Zalica DAYS AND HOURS

İdris!

Idriz!

Kim geldi İdris?

Who's there?

İdris yine birşeyler yapmış olmalı.

Idriz must have been doing something again.

İdris'te ondan olduğunu söylemişti.

Idriz said right away that it was the heater.

İdris?

Idriz?

Biliyorsun İdris Emin'in odasına kimseyi sokmuyor.

You know that Idriz won't let anyone touch Emin's room.

İdris sordu ben mutfaktayken!

Idriz asked him while I was in the kitchen!

İdris'i Şeyla'ya bağırırken gördüm

I saw Idriz yelling at Sheila.

Biz onu iterken, İdris, sen sokağın başında bekleyip trafiği kontrol edersin.

If we're going to push it, you just stand in the street and watch the traffic.

Daha güçlü İdris, güçlü.

Straight, Idriz, straight.

Zeynil İdris'e göndemrişti Ama ona büyük geldi, Sana tam oturur heralde.

Zejnil sent it to Idriz, but it's too big for him, it'll just fit you well.

Ben İdris. Senin arkadaşınım.

I'm your friend.

İdris kardeş, geri döneceğim.

Brother ldris, I'll come back.

İdris kardeş, senin de silahın var mı?

Brother ldris, do you also have a gun?

İdris kardeş, şu Baba...

Brother ldris, Baba..

İyi de biz nöbetçi diğiliz ki amirim.

- We're not on duty, Sir. - I know, İdris.

Biliyorum İdris kardeşim, lakin nöbetçi ekip tam da şimdi başka bir ölü vücudu yerden topluyor.

But the team that's on duty is collecting another dead body.

İdris doğru söylüyor amirim.

İdris is right, Sir.