English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Ilham

Ilham traduction Anglais

5,927 traduction parallèle
Yani, insanların etkileşim kurabileceği şeylerle bir odayı dolduruyorum. Buradaki resimler benim için önemli bir ilham kaynağı. Neredeyse her gün buraya geliyorum.
So I make things that take over a room that people can interact with, and yet these paintings here give me a huge amount of inspiration, and I come in here almost every day.
Bu resimler sizin için de ilham kaynağı olabilir.
So I want them to do that for you.
Bu çalışmaların burada bir araya getirilmesinden sonra öğrendiğinizde sizi şaşırtan ya da ilham veren herhangi bir şey oldu mu?
And have there been any insights, anything you've learned, that have surprised you, particularly since the work has been gathered here?
Ayıkken bir şey yapmayı denedim, elime bir kızartma makinesi aldım ama ilham gelmedi.
When I was sober I tried to make stuff, picked up a toaster, didn't see anything.
Sesli yaşamıyorum Justin ama sen öylesin. Açıkçası bu bana ilham veriyor.
I don't live out loud, Justin, but you do, and, frankly, that inspires me.
Ona ilham vermiş olmalısın.
You must have inspired him.
Gerçek gerçek şu ki bir ilham yok.
The truth is... The truth is... .. there's no revelation.
Bence Robin Lord Taylor'ın Penguen betimlemesi insanlara ilham verecektir, çünkü Penguen sadece kötü adam veya suç dehası değil, aynı zamanda biraz sempatik de.
I think Robin Lord Taylor's portrayal of Penguin is going to be a real revelation to people because what he's doing is not just playing sort of a villainous, evil mastermind, but he's sort of sympathetic.
New York'un canlılığı, sokak yaşamı yaptığımız her şeye ilham veriyor ve sokaklara çıktığınızda, bunu gerçekten hissediyorsunuz.
The vibrancy of New York City street life infuses everything that we do, and you really feel it when you're out on the streets.
Oh, you're Tam bir ilham kaynağısın, Carl.
Oh, you're an inspiration, Carl.
Yıllar boyunca bana ilham verdiniz.
For years, you guys have inspired me.
Dean'in Burun ve Half Dome'u bir günde solo tırmanması, bana, tırmanışta en fazla ilham veren şeydi.
Dean just up The Nose and Half Dome in a day... is the most inspiring things I've seen in climbing.
Eric bu beklenmedik kaosla uğraşırken aniden bir ilham buldu.
While dealing with the unexpected chaos, Erik was hit with a flash of inspiration.
Sizin cesaretiniz başkalarına ilham oluyor.
Your deeds become seeds for theirs.
Bu ilham verici.
It's inspiring.
Kanan, sanırım çocuğa senin yapacağın türden bir şey için ilham verdin.
Kanan, i think you inspired the kid into, Well, doing something like you would do!
Gerçek, benim garip ve şeytani halamdır. O dedikodu için yaşar. İşte bu dedikodular Willow Grove Dikiş Sosyetesinin ilham kaynağıdır.
The truth is, my strange and diabolical aunts, who live for awful gossip, are the inspiration for the Willow Grove Knitting Society.
Bay Pink kendisini tanıyan herkese bir ilham kaynağıydı.
'Mr Pink was an inspiration to all of those who knew him.
O çok zeki ve olgun ki bazen beni korkutuyor ama bundan daha sık olarak bana ilham veriyor.
"She is so smart and so mature " that sometimes she intimidates me, " but more often, she inspires me.
Umudunuz her zamanki gibi ilham verici, Senatör.
Your hope is inspirational as always, Senator.
Doğaüstü bir ilhamın gelmesini bekleyerek iki saat piyano tellerini çekmeyeceğim.
I'm not plucking piano strings for two hours waiting for some supernatural inspiration.
Carter, sen hepimiz için bir ilham kaynağısın.
Carter, you're an inspiration to all of us.
Sen bunu bilmiyordun ama sen benim ilham kaynağımsın.
You didn't know this, but... You're my muse.
- Sen bir "ilham kaynağı" sın.
You're a "muse."
Carver Edlund'ın kitaplarından ilham alıp birkaç süsleme ekledik.
It's inspired by Carver Edlund's books... with a few embellishments.
Korkuluk gibi şeylere yaratıp yazara ilham verip onu koruyor. Ta ki onun vizyonu anlaşılıncaya kadar.
Right - - she uses these manifestations, like the scarecrow, to inspire the author and protect them until their vision is realized.
Belki burada asıl ilham olan hikayedir.
Maybe it's because the story's actual inspiration is here.
Tasarım konusunda benim ilham kaynağım oydu.
He's the one who inspired me to become a designer.
Aslında, modada benim ilham kaynağım sensin.
In fact, you were the one.. ... who inspired me to become a designer.
- O bana ilham verdi.
He inspired me.
- Bana da ilham verdi.
He inspired me too.
Onlara ilham vermek?
Inspire them?
Ve burada yaptığımız şeyin, orada hayata atıldığında, sana biraz ilham vermesini umuyoruz.
And we're hoping what we're doing here will help inspire you a little when you head out there.
Evet, hepimize ilham kaynağı oluyor.
Yeah, an inspiration to us all.
Zeki ve ilham verici bir kadın tarafından yönetilen bölgedeki başka bir şehir.
Another city in the cradle to be governed by an intelligent and inspiring woman.
Şef Ken... ilham verici, asil birisin.
Chief Ken... you are an inspiring noble person.
Bu yolun bize bir sonraki seviyeye ulaşmak için ilham verecek olan doğru yol olmadığını öğrenmek zorundayız.
We had to learn that this is not the right way to go in order to help inspire us to get to the next level.
Sana ilham veren birileri var gibi.
Someone who seems inspired by your work.
Hatta ilham kaynağım oldun.
You actually inspired me.
Daha iyisi olabilirsin. Çünkü sen insanlara, benim hiç yapamadığım bir şekilde ilham verebilirsin.
You can be better, because you can inspire people in a way that I never could.
Sana insanlara yardım etmek konusunda soru sormaya geldiğimde insanlara ilham vereceğimi söylemiştin.
When I came to you thinking about going out and helping people, you said I could be an inspiration.
Bilirsin. Bu henüz ilk aşamalarında, ama nasıl desem, bana biraz ilham verdin.
You know, look, it's still in its early stages, but you kind of inspired me.
Güven aşılamak ve ilham vermek için kıyak geçmek.
I... you know, treats to inspire and instill confidence.
- Hayır, hayır, bu kariyer günüyle ilgili yaptıklarını gerçekten ilham verici buluyorum.
No, no, I genuinely think what you're doing with this careers day is inspirational.
Belki Sylvester'dan ilham almalısın.
Maybe you should emulate Sylvester.
Efendim Rosa'nın saygısız olduğunu biliyorum fakat onda ilham verici bir şey fark ettim.
Sir, I know you think Rosa disrespected you, but I found her inspiring.
İlham kaynağımı kaybetmeme izin verme.
Don't let me get in the way of inspiration.
- İlham veren bir ev.
- It's a very inspiring home.
İlham gelmiyor Helen.
Uh, I'm not inspired, Helen, I'm...
Sen bana ilham veriyorsun.
- Here we are.
İlham aldığımı hissediyorum.
I feel inspired.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]