English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Illumination

Illumination traduction Anglais

146 traduction parallèle
Garson, şamdanı kaldırabilir misin lütfen?
Waiter, will you remove the illumination, please?
En soluk ışıklar bile gözlerime işkence ediyor.
My eyes are tormented by all but the faintest illumination.
Sen de öyle, o büyülü çekiciliğin hâlâ üzerinde.
Neither have you the same magic illumination.
- Thunderbird 2'de bir titreşim hissettim.
Brains, a build-up of vibration, followed by illumination of the number 5 engine outlight.
Aydınlanmanın mutluluğunu sürdürmeyi başaramazsan ve yeniden dış dünyayla temasa doğru kayıyorsan... "
If you cannot maintain the bliss of illumination and if you are slipping back into contact with the external world "...
Sıra insanlara geliyordu.
Time drew near for the dissemination of man and for the illumination.
Orgon aydınlığı astronotların uzay boşluğunda gördükleri ışığın bir benzeri.
orgone illumination... the same sort of light the astronauts saw in outer space.
AYDINLANMA
ILLUMINATION
"Aydınlanma" nedir?
What is the "illumination"?
Saint Augustine'e göre "Aydınlanma" bakış açısı ve miattır.
"Illumination" is a term and outlook of Saint Augustine's.
Aydınlanma bir rehavet durumu değildir. Ne pervasız bir rehavet ne de mest olma durumudur.
Illumination is thus not a state of ecstasy, it is not thoughtless ecstasy or entrancement.
Şimdi de Zazen denen egzersizin özündeki aydınlanmayı, farkındalığı tam olarak nasıl edinebileceğimizi anlatır mısınız?
Now, tell me how we come by this illumination this awareness that is at the heart of the practice called zazen.
Tecrübelerime dayanarak bu aydınlanmanın birdenbire gerçekleştiğini söyleyebilirim.
And yet I understand that this illumination does come suddenly.
Bu güç, kendi ışığını yayıyor.
It gives off its own illumination.
Sakar kamera ışıkları gerekli aydınlığı... sağlamaları için duvara çivilenir.
Clumsy photographic lights are nailed to the wall... to provide sufficient illumination.
- Dış aydınlatma.
- Exterior illumination.
- Dış aydınlanma kapanıyor.
- Exterior illumination off.
Aydınlanmayı.
Illumination.
Dış ışıklandırma hakkında bildiğim her şeyi sen öğrettin bana.
You taught me everything I know about exterior illumination.
Clamp Merkezi ışık sisteminde geçici aksaklıklar var.
Clamp Centre is experiencing illumination system difficulties.
Işığı üçte bir standart lüks oranında azalt.
Decrease illumination level by one-third standard lux.
Bilgisayar, normal aydınlatmaya devam et.
Computer, resume normal illumination.
O an için, bu taraftaki yol o an için gayet uygun bir seçenek gibi görünür, çünkü bu seviyede bir aydınlatma sağlayan iğne gözü kamera oldukça etkili bir yapıdır.
For the moment this appears to be a perfectly good way to travel because the pinhole camera at this level of illumination is an effective eye.
Sevgi ile yaklaş acı çeken günahkarlara ki yayılsın dört bir yana aydınlık.
Cherish the suffering of those who have fallen so that illumination may spread.
Fişekler, ışıklandırıcılar, yani bir bölgeyi aydınlatmak için ve duman.
Flash, fragmentation, incendiary illumination, and smoke.
Herkes bir şey hisseder, bazısı enerjiyi, bazısı ruhu... Bir çeşit aydınlanma.
Everyone senses something, some energy, some spirit... some sort of illumination.
Işıklar 20 saniye sonra kapatılacak.
Illumination will be suspended in 20 seconds.
Mağaranın aydınlatması en alt seviyede, ama benim optik sensörlerim için herhangi bir sorun çıkartmıyor.
Cavern illumination is minimal, but shouldn't pose a problem for my optical sensors.
Bizden farklı olarak, düşünme yetenekleri ve öğrenme yetileri yok.
Unlike us, they are incapable of thought,..... of self-illumination.
- Helikopter ve aydınlatma istiyorum!
- I want aviation, harbour. I want some illumination now!
Ana problem çok hızlı hareket etmeleri, bulanıklaşma
Sheer speed of motion is the main problem. And the internal illumination.
Bilgisayar, standart aydınlatma.
Computer, standard illumination.
Maksimum aydınlatma.
Maximum illumination.
Benim biraz ışığa ihtiyacım var, Harry.
Give me forward illumination, Harry.
Sanırım bu kontrol denge... ve bu... aydınlatma.
I think this control is ballast... and this... is illumination.
Liac Limanından Bayan Raggeae Spliff'in yılın ışıklandırmasını....... çalıştırmasını istemek bir onurdur.
It gives me great pleasure to ask Dame Reggae Spliff of Port Liac... to switch on this year's illumination.
Tesla, yüksek frekanslar ile neon ve florasan ışıklandırmanın ilk örneklerini geliştirmişti.
With high frequencies, Tesla developed some of the first neon and fluorescent illumination.
İçinde bir ışık var.
Some sort of illumination emanating from it.
Önlem olarak Moya'nın çevre aydınlatmasını asgariye indirdim, ancak spor seviyeleri sürekli artıyor.
I've minimized Moya's ambient illumination as a precaution, but the spore levels are still increasing.
Aydınlatma en düşük seviyede.
Illumination at minimum setting.
Bugün ruhlarımızı gerçekten aydınlatacağız.
Today will truly be a time of spiritual illumination.
O zaman belki görüşmemize biraz daha aydınlık getirmenin zamanı gelmiştir.
Then perhaps it's time to add some illumination to our discussion.
- Güzel karlı öpücükler ve mükemmel ışık. - Kimse tuvalete gitmek zorunda değil.
Passionate kisses under the snow, perfect illumination and nobody ever goes to the bathroom.
- Sonra, anlayıverdim.
Then, suddenly, an illumination.
Aydınlatmaya ihtiyacım var, 6-5-0, 1-5-0.
I need illumination, 6-5-0-1-5-0.
Çevrede ışığa ihtiyacımız var.
We need illumination on the perimeter.
Işığa ihtiyacımız var, şimdi.
We need illumination now.
4000 watt'la aydınlatan projektörler ve yüksek kameralarla donatılmış minideniz altının yanına dalgıçlar yaklaşıyor.
For the upcoming dives, she is being outfitted with high resolution cameras... and 4,000 Watts of illumination.
Şuradan açabilirim.
i got hand illumination over here.
- Muhtemelen buz gibi bir odada tek başlarına oturmuş donarak yemek yiyorlardır. Yalnızca bir ampul yanıyordur.
I know, it's just that they're probably sitting there eating alone, shivering in an unheated room, the only illumination a single light bulb just so they can make us feel spectacularly guilty at the thought.
Svetkoff aydınlatma sistemi.
Tsvetkov Illumination System.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]