Imaging traduction Anglais
657 traduction parallèle
Elimizde DNA veri tabanları, adli analizler, uygu görüntü teknolojisi var.
We have at our disposal DNA databases, forensic analysis, satellite imaging technology.
Hemen tomografiye götürelim.
Let's get him up to imaging... now.
Hayal gördüğümü düşünüyorsun.
You think I'm imaging things.
Dev bir görüntüleme sisteminin bir parçası belki.
Possibly, a field coil for a gigantic imaging system.
Larry Soderblom, Voyager görüntüleme takımından.
Larry Soderblom, Voyager imaging team.
Hangi görüntüleme sistemini kullanıyorsunuz? Yansıtıcı optikler mi yoksa yoğun parçacıklar mı?
Which directional imaging system are you utilizing, reflective optics or particle density?
Görüntüleme odasının içi buranın bir kaç on yıl ilerisinde.
In an imaging chamber a couple of decades ahead of here.
Görüntüleme odası klimalı.
The imaging chamber is air conditioned.
Görüntüleme İdaresinde çalışıyor.
He works in Imaging Control.
Görüntüleme odası için kaynak aradığımız günlerdeki sen ve ben.
You and me both back in the old days when we were trying to raise funding for the imaging chamber.
- Görüntüleme aygıtının içindesin.
You're in the imaging chamber.
Hologram imajı tamamlandı.
Holographic imaging complete.
Bu resim Manyetik Rezonans Görüntüleme denilen ve doktorların bir insanın gövdesini kesip biçmeden ve X ışınları gibi zararlı ışınları kullanmadan kişinin içine bakabildikleri harikulâde bir teknikle sağlanıyor.
It was done by a brilliant new technique called Magnetic Resonance Imaging, which is a lovely way in which doctors can now get right inside, look right inside somebody's body without cutting them open, and without using harmful rays like X-rays.
Böyle bir şeyi kim hayal edebilir ki?
But who could Imaging this.
Bir çeşit holografik görüntüleme sistemi gibi.
Like some kind of holographic imaging system.
Hugh bunu biyoçiplerine işlediğinde, onu analiz etmeye çalışacak.
When Hugh's imaging apparatus imprints this on his biochips, he'll try to analyze it.
Mevcut verileri kullanarak kaybolan verileri tahmin edebiliriz.
We can employ virtual imaging to interpolate missing data.
Evet ama bir düşün ya görüntüleme tarayıcıları kapalıysa binde bir bile olsa...
Yes, but you realize if the imaging scanners are off even one thousandth of a percent...
Tarayıcıların mikropları ayıramadığını düşünelim,
The imaging scanners haven't isolated the microbes.
Bu modifikasyon algılayıcı etkinliğini ve görüntülemeyi... % 25 kadar artıracaktır.
The modification would increase our sensory efficiency and imaging resolution by 25 % or more.
Kuatronik devre tekrar sorun çıkartıyor görüntü renginin bozulmasına neden oluyor.
The quazitronic circuitry's acting up again, causing the visual imaging to fade.
Bilgisayar, sinirsel görüntü taramasına devam et ve görsel korteksi uyar.
Computer, continue neural imaging scan and stimulate visual cortex.
Köprüdeki ışınlıyıcının üst moleküler görüntülüme tarayıcısının ayarlanması gerekiyor.
The transporter in Ops needed an adjustment in its upper molecular imaging scanner.
Retinal görüntüleme taraması yaptınız mı?
Have you run a retinal imaging scan?
Bilgisayarın biyo görüntüleme sistemine yetkisiz giriş yapılıyor.
There has been an unauthorized access into the computer's bio-imaging systems.
Anlaşılan birisi yansılama sistemlerini yeniden yönlendirmiş.
It appears someone has redirected its imaging systems.
Yansılama günlüklerini kaydedip, altı gündür neyi gözlediklerini bulabiliriz.
We could download their imaging logs, find out what they've been observing.
Yansılama kayıtlarını inceledik.
We have analysed the imaging logs.
O günün kayıtları yaklaşan bir gemi gösteriyor.
The imaging logs show a ship approaching the array.
Yansılama kayıtlarındaki gemiyle aynı sınıf ve enerji yapılandırmasında.
It's the same class as the ship we saw in the imaging logs.
Yansılama kayıtları mı?
The imaging logs?
O yansılama kayıtlarını hatırlıyorum, her ayrıntıyı, her kelimeyi söyleyebilirim!
I remember those imaging logs, every detail, every word!
Şef Guld, lütfen kendinizi BDI'ya bağlayın, beyin direkt görüntüleme sistemi.
Please initiate link to the Brain Direct Imaging System. Roger.
Teorik olarak, çok fazlı çözünürlüğe sahip bir tomografi görüntüleme cihazı böyle bir etkileşimden geçebilir.
In theory, a tomographic imaging scanner capable of multiphasic resolution would be able to penetrate this much interference.
Data, tomografi görüntüleme cihazımız var mı?
Data, do we have a tomographic imaging scanner on board?
Sonuç olarak sanal güverte görüntüleme işlemcisi kararsız halde.
And as a result the holodeck imaging processor has been severely destabilized.
Daha iyi inceleme cihazları olmadan, çok bir şey söyleyemem.
Without better imaging equipment I can't say for sure.
O kadar çok etkileşim var ki görsel sistemlerimiz tamamen işe yaramaz durumda.
There is so much interference our imaging systems are practically useless.
Kasada yer açmak için görüntüleme sistemlerini söküp atmamız gerekecek ama olmaması için bir sebep yok.
Well, we'd have to pull the imaging systems out to make room in the casings, but... I don't see why not.
Holografik güvertenin, görüntüleme kontrol sitemini test edin.
Run a diagnostic on the holodeck's imaging control systems.
Birincil görüntüleme matrisi şurada, ağaç panelin arkasında olmalı.
The primary imaging matrix should be here behind this wooden panel.
Veri akış protokollerini ve görüntülenme sistemlerini yeniden ayarlamalıyız, ve bu sayede, sen kolayca holografik güverteye gidebileceksin.
We'll have to modify your data stream protocols and imaging systems, but the fact that you're going to the holodeck simplifies things.
Görünyü test prosedürünü şimdi öalıştırıyorum.
I've just run a diagnostic on my imaging processor.
Sanırım imaj sisteminde bozulma var.
There appears to be a malfunction in my imaging system.
Sanırım görüntüleme arabirimi, gerektiği gibi çalışmadı.
I'd guess the imaging interface wasn't properly stabilized.
Sanırım, sanal güvertede bulunan görüntüleme sistemini kontrol etmeliyiz.
I think we should check out the imaging systems on the holodeck.
Bütün projektörler yerlerinde, ama asıl sorunumuz, revirde bulunan, arabirimi kullanmak zorunda oluşumuz.
All the projectors are in place, but the problem is, we're going to have to interface with the Sick Bay imaging system.
Görüntüleme ara birimi... durağan.
Imaging interface... stable.
Bilgisayar, Voyager'da bulunan, sanal görüntüleme sistemlerinin, durumu nedir?
Computer, what is the status of the holographic imaging system on Voyager?
Sanal görüntüleme sitemleri, yok edildi.
The holographic imaging system has been destroyed.
Işında sanal görüntü bilgileri var.
The beam appears to contain holographic imaging information. It's trying to project something.