Incendiary traduction Anglais
206 traduction parallèle
"Polis kundakçı Barry Kane'nin izini sürüyor."
"Police have traced the incendiary blaze to Barry Kane."
Üzerlerine geldiğinizde yangın bombalarını bırakacaksınız.
Then on out here to drop your incendiary.
Anlamï, yangïn mermisi.
That means "incendiary bullet."
Molotof kokteyli gibidir.
She's an incendiary bomb.
Bu bombalama, sivil nüfusun üzerinde, patlayıcı ve yakıcı... bombaların birleşmiş etkisini görmek... için yapılan deneyin bir parçasıydı.
The bombing was part of an experiment to determine the combined effects of incendiary and explosive bombs on civilian populations.
Neron'a ölüm! Kundakçıya ölüm!
Death to the incendiary!
Kundakçıya ölüm!
Death to the incendiary!
"Kundakçı!"
Incendiary.
Esas yakan sensin!
You are the incendiary!
Jacques, yangın el bombaları?
Jacques, the incendiary grenades?
Kundak bombaları gece yarısına ayarlandı.
The incendiary bombs are set for midnight.
Uçakların çoğu, her biri 500 pound olan üç tahrip bombası ve ayrıca, yangın bombası demetleri taşıyorlardı. Bu bombalar Tokyo'daki petrol depolarına, askeri tesislere ve fabrikalara atıldı.
Most of the planes carried 500-pound demolition bombs and single incendiary clusters, which were dropped on oil stores, factories and military sites in Tokyo.
Bunlar bir patlama mı yoksa bir yangın için mi?
This for explosives or incendiary?
Birlikte büyümüş ve kardeş gibi olsak da olmadığımız için benimle kızlar hakkında konuşmak seni rahatsız edebilir.
Fragment of incendiary fuse. Asian, according to my analysis. That only narrows it down to a few hundred firework factories between Seoul and Hong Kong.
S.T.A.R. Laboratuvarlarının uydularını patlayıcı cihazları bulması için yeniden ayarladım.
I retasked S.T.A.R. Labs'satellite to scan the area for incendiary devices.
Uh, dikkat, millet. Beavis ağlıyordu.
And, by the way, this incendiary issue will be taken up tonight at that town hall meeting.
Yangına neden olan araç onun yemek kabından çıktı.
The incendiary device that did this was in his lunch pail.
Fişekler, ışıklandırıcılar, yani bir bölgeyi aydınlatmak için ve duman.
Flash, fragmentation, incendiary illumination, and smoke.
Termik plazma yanıcı sistemi V.X. gazını yokedecek kadar yüksek sıcaklıkta yanabilir, ama hala test aşamasında. Henüz kullanılabilir değil.
Thermite plasma incendiary systems can burn hot enough to consume V.X., but they're still in the test phase ; it's not operational.
Yüksek yanma özelliğine sahip çekirdek.
High explosive incendiary core.
Ama bu, sosyetenin tabiriyle sezonun en kışkırtıcı olayı oldu.
But this has to ve one of the most incendiary affairs of... what social register types here call "The Season."
Güvenlik, yangına bir cihazın sebep olduğunu düşünüyor.
Security thinks it was an incendiary device.
Oysa bu özel bir eşya olmalı.
Like this is incendiary material.
Yanıcı malzemelerle donatılmış küçük uçakları tarlaları yakmak için kullandılar.
They used small planes with incendiary devices to set fire to the fields.
Yanıcı madde veya yakıcı alet yok.
There's no accelerants, no incendiary device.
Şimdi bu patlayıcı cihaz ile ben şaşırtma uygularken, Ned arkadan yaklaşıp ona baskın yapacak.
I'm gonna create a diversion using this incendiary device. While Ned will ambush him from the rear.
- 8 topu, yangın bombasıdır.
- The eight ball's an incendiary bomb.
ordudaki bi arkadaşımdan patlayıcı malzeme satın almak için.
I came to buy an incendiary device... from a mate of mine in the army.
galiba gallerde patlayıcı bulmak zor oluyor evet allan belası yüzüme patladı bizim bosnada çok bomba var köyümüzü tamamen yaktık komple.
I suppose incendiary devices are quite hard to get hold of in Wales. Yeah. Bloody thing blew up in my face.
Ağaçların üzerinden bir top geldi ve çadırın üzerine düştü.
A stray Fokker came over the treetops... and dropped an incendiary on the mess tent.
Tahrik edici şeyler yazarsan öyle olur.
That's the peril of composing such incendiary prose.
Ve Russell, gitarının sesi kışkırtıcıydı.
And Russell, the guitar sound is incendiary.
Kışkırtıcıydı.
Incendiary.
- Ben de kışkırtıcıyım.
- I'm incendiary too, man.
Biri, yangın çıkartan bir alet bulmuş.
Somebody found some sort of incendiary device.
Canın isteyince "Librum incendiary" deyip...
You can'tjust go "librum incendere" and expect...
Görünüşe göre patlayıcı ve yanıcı bir alet patladı.
It appears an explosive incendiary device has been detonated.
Bir kaç ay önce ajanlarımızdan biri arkeolojik kazı sırasında heyecan verici bir keşif yaptı. Büyük bir veri arşivi buldu.
Several months ago, one of our agents discovered a quite exciting, or some would say incendiary, data archive during an archaeological dig.
Peki niye benzin izi yoktu? Niye yatak odasında yangını başlatan bir şey yok?
And why no evidence of an incendiary device anywhere in the bedroom?
Etrafta yangında saçılmış kovanlar buldum.
I found explosive and incendiary rounds scattered around.
Bazı tankları molotof kokteyli ile durdurdular.
They stopped the tanks with incendiary bottles.
Bombalarla yangın çıkarma fikri nereden çıktı?
The choice of incendiary bombs where did that come from?
Bence mesele yangın bombaları değil.
I think the issue is not so much incendiary bombs.
Toplar ve bombalar yağmur gibi Madrid'e yağıyordu.
Artillery fire and incendiary bombs rain down on Madrid as the fighting intensifies.
Yangın, kundakçı aletiyle çıkarılmış şampanya şişesi ve birkaç litre benzinle.
The fire was started by an incendiary device made with a champagne bottle and a couple of quarts of gasoline.
Olası bir kundak aracı. BG KUZEY 2
.. probable incendiary device.
Yanmaya yatkın yapısı yüzünden 1988'de yasaklandı.
Outlawed in 1988 due to its highly incendiary nature.
Tutuşturucuları bırakmaya hazırlanın.
Preparing to drop the incendiary devices.
Tutuşturucular bırakılıyor.
Dropping incendiary devices now.
Jel köpük verin. Şimdi olmaz, hayatım.
It was started by incendiary bombs.
Üzerinde ateşleme başlatacak bir cihaz yok.
There is no incendiary device here.