English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Indoor

Indoor traduction Anglais

442 traduction parallèle
Beklerken, ünlü kapalı alan sporunu yapalım.
While we're waiting, we'll indulge in the famous indoor sport.
Hep içerde olmayı severim.
I'm strictly an indoor man myself.
Eve kapanıp kalmaktan yüzünüz taş gibi olmuş.
With these indoor habits of yours, you've got the complexion of gravel.
Tüm alanın bakımını yapmak için, açık hava tenis kortuyla ve .. kapalı tenis kortuyla, açık hava havuzuyla ve..... kapalı havuzla ilgilenmek için uzman görevliler vardı.
There were specialists to take care of the grounds, the outdoor tennis court and the indoor tennis court, the outdoor swimming pool and the indoor swimming pool.
Kapalı tenis kortunda.
The indoor tennis court.
- Kapalı havuzda mı, açıkta mı?
- Indoor or outdoor?
Kapalı havuzu boşalttık, içine hediyeleri koymak için.
We drained the indoor to make room for presents.
Kendine acımak, çok rağbet gören bir şeydir, herkes bundan keyif alır.
It's one of the best indoor sports, feeling sorry for yourself, and enjoyed by all.
Su tesisatı kullanmak partice yasak mı?
Is it against the party line to use indoor plumbing?
Bir ev tipisi
An indoor blizzard.
- Peki kapalı siperde böylemi kazılır?
Did you ever do any indoor digging?
- Kapalı mı?
- Indoor?
Sana mı yalan söylesin, başkalarına mı?
Would you prefer an indoor liar or an outdoor liar?
Bu günlerin en popüler sporu bu herhalde.
Seems to be a popular indoor sport these days.
Tuvaletimiz içeride, modern bir banyomuz var.
We got an indoor toilet, modern bathing equipment.
Elektrik, su tesisatı, televizyon - hepsi.
Electricity, indoor plumbing, TV - all that.
Eğer onları bahçenizde vurursanız, o zaman onları evinizin içine alın.
if you shoot them in the garden, then drag them indoor
Kâğıt falan oynayabiliriz isterseniz.
We can play indoor games, ifyou want.
Benimleyken, içeride ışığın var.
You know, with me, you got an indoor light.
Burası bizim kapalı havuzumuz.
This is our indoor therapy pool.
İçerideki bitkileri istiyoruz, beleşçi.
We want the indoor plants, deadbeat.
kampuste açık ve kapalı havuzları var. ve yine buraya geliyorlar.
They got indoor and outdoor pools on campus, and they got to come here.
- Ama iç korkuların var, değil mi?
But you have your indoor fears, eh?
- Baba, evin için su tesisatı var.
- Dad, they do have indoor plumbing.
Nedir bu, evde piknik mi yapıyoruz?
What, are we having an indoor picnic?
Doğru dürüst su tesisatı var mı acaba?
Nice. Wonder if it has indoor plumbing.
Ev oyunları.
Indoor games.
Gelişme, elektrik, birliği kilise tamiri, ikici çiftlik traktörü çiftlik arabası tohumcuklar, malların toplanması ovaların sürülmesi, bina içi sulama.
Progress is electricity, school consolidation, church remodelling, second farm tractors, second farm cars, hay balers... Corn-pickers, grain combines, field choppers and indoor plumbing.
Ben daha çok ev içi aktivitelerle vakit geçirdim, anlarsınız ya.
I saw a lot of indoor activity, if you know what I mean.
Su olayını çözse iyi olurmuş.
I BET IT HAD INDOOR PLUMBING.
Tüm su evin içinden pompalanıyor.
all the water is pumped in by an indoor well.
Kapalı mekan sporlarında üç harf kazandım.
Well, uh, I did letter in three indoor sports.
Kelly'nin de içeride / dışarıda kendine ait rekorları var.
You know, Kelly has some indoor / outdoor records of her own.
Evet, özellikle evin içindeki su tesisatını yapmamalarından beri, tamam mı?
Yeah, especially since they didn't have any indoor plumbing, right?
Bak, evin içinde bir müştemilat.
Look, an indoor outhouse.
Ama Flint'in turist çekme planının esas oyuncusu Otomobil Dünyası'ydı. Şehir yetkilileri tarafından dünyanın en büyük kapalı lunaparkı olduğu söyleniyordu.
But the crowning jewel in Flint's plan to attract tourists was Auto World... hailed by city officials as the world's largest indoor theme park.
Bir milyon civarında turistin gelip dünyanın kapalı alanda hizmet veren tek dönme dolabına binmek dünyanın en büyük araba motoruna bakmak ve Amerikan rüyasının sponsorlarıyla tanışmak isteyeceğini düşündüler.
They predicted a million tourists would come... to ride the world's only indoor Ferris wheel... to gaze at the world's largest car engine... and to meet the official sponsors of the American dream.
Evlerimize kanalizasyon şebekesi ulaşmadan önce tüm kutlamalarımızı dışarıda yapardık.
Anyway, before we had indoor plumbing we did all our celebrating outdoors.
Nihayet, ev içi tesisat mükemmeliyete ulaşıyor ve hop, bir çırpıda bir Alman çoban köpeği gibi ormanda çömelme durumuna alçalıyorum.
Finally, indoor plumbing is perfected, and in one fell swoop, I'm reduced to squatting in the woods like a German shepherd.
Şimdi bir ev pikniği yapacağız.
I get to make us a indoor picnic.
- İçeride su tesisatı var mı?
Do you have indoor plumbing?
- Evet, su da var, elektrik de var... -... bir ismim de var.
Yes, I have indoor plumbing, I have electricity and I have a name.
Halki yüksek binalarda yasardi. Su tesisatlari vardi.
And the people of Atlantis lived in high-rise buildings and had indoor plumbing.
Şu anda evrensel sıhhi tesisat kavramını mükemmelleştirmek üzerine çalışıyoruz.
You've won. We are too busy trying to perfect universal indoor plumbing.
Evet öyle, sıhhi tesisat.
That's right. Indoor plumbing.
Kapalı tenis kortu için ve açık tenis kortu için uzmanlar vardı. Ve açık yüzme havuzu ile kapalı yüzme havuzu için de.
There were specialists for the indoor tennis courts and the outdoor tennis courts, the outdoor swimming pool and the indoor swimming pool.
Kapalı alanda yapılan sporları çok ciddiye alıyoruz.
We take our indoor sports very seriously.
Hayır, kapalı korttan birinde.
No, on one of the indoor courts.
Kapalı hoverbol.
Indoor hoverball.
Eğer basketbol oynamak istemiyorsan iç mekanlara uygun başka sporlar biliyorum.
If you don't wanna play basketball I know some other indoor sports.
Vaktinin çoğunuevde geçiriyor.
He spends much of his time indoor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]