Ines traduction Anglais
207 traduction parallèle
- Yolun açık olsun, Inès.
- Good luck, Ines
Büyük patron yani.. Gözdesi Inès'tir, bir çingene.
The boss His favorite is Ines, a gypsy
Hayır, Inès, Cezayirliler beni sıkıyor.
No, Ines, Algiers bores me
Sabah Inès, öğlen Inès, akşam Inès.
Ines morning, noon and night
Inès'le aralarında bir gramofonla radyonunki kadar fark var.
She's as different from Ines as a phonograph from a wireless
Inès, 12 Oluk Sokak'a git ve Pierrot'u bul.
Ines, go get Pierrot at 1 2 Trough St
Inès'ten uzak kalmak daha iyi. Başımın etini yer yoksa.
I'd rather not be at Ines's She'd only ask questions
Tania, senin Inès'i teselli etmen gerekecek.
You'll have to console Ines
- Inès'i beklemeyecek misin?
- Not waiting for Ines?
- Hayır, Ines'in evinde. Çok hasta.
- No, at Ines's, she's very sick.
Ines öldü.
Madam, Ines is dead.
Scranton, Pennsylvania'da onlardan var.
COAL M INES, THAT'S WHAT'S IN SCRANTON, PENNSYLVANIA.
Güzel, hoş, sevimli kömür madenleri.
NICE, LOVELY, BEAUTIFUL COAL M INES.
- Philip Allan, Michelin'in kocası..
- Philip Allan, Michel-Ines Mann.
- Söyleyin sevgili İnes, yolda gelirken sol tarafta gördüğüm, bir bahçıvan kulübesi, öyle değil mi?
Tell me, dear Ines : is that the gardener's shed I saw on the left?
- İnes!
- Ines?
İnes! Servis yapabilirsiniz.
Ines, you may serve dinner.
- İnes, kapıya bakın lütfen.
Ines, answer the door.
- Merhaba İnes, nişanlınızla nasıl gidiyor?
Well, Ines, how's your fiancé?
- Dona Inese
Donna Ines!
Niçin öyle dediniz. Bayan. Inese?
What are you saying, Donna Ines?
Peki, ne zaman bayan Agnes'in mağzasına uğrayabilirsiniz.
Well, when you wish, Donna Ines.
- Bayan Carla, Kendinize iyi bakın, olur mu?
Donna Ines, please, take care of the kids.
Sen gelip alabilir misin, Ines?
Can you arrange for it to be picked up, Ines?
- Ines, ne kadar mutluyum bilemezsin.
- Oh, Ines, I'm so happy.
Ines de şimdiye çoktan bir tane satın alırdı.
And Ines would have bought one long ago.
Vincent, Ines?
Vincent maybe, or Ines?
Ines ile yatmıştım.
I slept with Ines.
Benimle hoş vakit geçirdin mi, Ines?
Did you have a good time with me, Ines?
- Ona doğru olduğunu, Ines.
- Tell her it's true, Ines.
Mezzo valegnani ve hoş ines ruffo salitin.
The mezzo Valegnani and the ever so nice Ines Ruffo Salitin
Ines, haydi duruşuna dön!
Ines, come on, get your bearings back!
Ya ines, ines nerede?
And Ines, where's Ines?
Muroyives ines ama.
Uoy-evol-l-tub.
Ines geldi.
Ines arrived.
Ines ile oynamayı severdi.
She loved playing with Ines.
Her şey çok zordu bir ev bulmak Ines'e bakmak onu Pablo'ya götürüp, görüştürmek...
It was all so hard finding an apartment looking after Ines taking her to Pablo and having to see him...
Çok haklısın Ines, bazı şeyleri görmemi sağladığın için teşekkürler.
Which is why you, Agnes, thank you and how to make me see things.
- Ines size en içten selamlarını gönderdi.
Inés te manda a very special greeting.
Çok iyi Ines.
What a beautiful Inés.
- Benim şemsiyemi alabilirsin. - Ines.
- You can take my umbrella.
Senin için de uygunsa hastaneye taksiyle gidebilir miyim?
- Ines... maybe I should take a taxi hospital, if you think
"Bakan Ines" Sabah 10 : 30'da.
"Ines, a Secretary", 10 : 30 A.M.
Inés, bana bir havlu getir.
Ines, get me a towel. I must dry it for her.
- Bu Inés. - Selam.
This is Ines.
Sen güzel Ines, arkana yaslanmış Yılların meyvelerini hasat ediyordun
You were, beautiful Inês, laid to rest Reaping sweet fruit from your years, s
Mariano, Ines Pim adına Pekin'e bir kişilik yer ayırt.
Mariano, book me a flight to Beijingn. in the name of Inês Pim.
- İnes.
Ines.
İnes, biz evde yokken eve yabancıları sokmayın.
When we're out, beware of strangers.
Herşey için çok teşekkür ederiz Dona Ines.
Thanks once again for everything, Donna Ines.
Inés, bir sigara versene.
Inés, give me a cigarette.