English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Infernal

Infernal traduction Anglais

342 traduction parallèle
Seni iğrenç mankafa!
You infernal blockhead!
Umarım bu lanet makamın bana verdiği guta da sahip olur.
I hope he gets the gout the infernal office gave me.
Susturun şu rezil gıcırtıyı.
Master-at-arms, stop that infernal jamboree.
O şeytani silahı parçalarlarsa, rahatlarlar ve siz de gitmek zorunda kalmazsınız.
If they smash up that infernal gun, then honor is satisfied and you needn't go.
Seni melun aptal!
You infernal idiot!
Sen şu belalı paketine dön.
You go on back to that infernal package of yours.
Ayrıca şu berbat, öğütülmüş yemeklerden de bıktım.
And no more of those infernal chopped-up meals.
Berbat bir karışıklığın içindeyiz, ama hala bir şans var.
We're in an infernal mess, but there's still a chance. Now listen to me.
Saçma sapan dedektif hikayeleri okuması.
And reading those infernal detective stories.
Onun büyülerinin etkisi altında çılgınca dans ederler şafak sökene ve kilise çanları cehennem ordusunu kaçırıp, karanlık mekanlarına geri gönderene kadar.
Under his spell, they dance furiously until the coming of dawn and the sounds of church bells send the infernal army slinking back into their abodes of darkness.
Kes şu lanet olası gürültüyü.
Stop that infernal row!
Bu ne saygısızlık.
Hmm! What infernal impudence.
Bu melun ülkede uzun süre kalacağız sandım.
I thought we were going to be in this infernal country for the duration.
Bunları derhal çıkarın ve bu saçmalığa bir son verin.
Take these off at once and cut out this infernal nonsense!
O, alçak biri olmalı.
The fellow must be an infernal cad.
İğrenç bir papağan gibi konuşmayı bırak Murdoch.
Stop talking like an infernal parrot, Murdoch.
Lütfen şu iğrenç şeyle oynamayı keser misiniz?
Will you please stop dawdling with that infernal puzzle?
"Kobay" dan başka.
Unless it's "infernal."
Şu cehennem aletini susturun artık.!
Will you stop that infernal instrument!
İnceleme ekipleri bir yolunu bulup İspanyol Kayası'na girmiş ve inceleme yapmış. Ellerinde kahrolası o küçük dürbünlerle.
Them surveyors had the gall... to come traipsing over Spanish Bit... with them infernal spyglasses of theirs.
Oldukça berbat bir durum.
It's all rather infernal.
Zaman zaman bombardıman uçaklarından biri havada gürlüyordu.
From time to time, one of those infernal devices roared overhead.
Sen ve senin resimlerin!
- You and your infernal paintings! - Give him a brandy, can't you?
Bu lanet uçakta sıkışmış bir halde, goriller ve ölülerle birlikte...
Strapped in this infernal machine with gorillas and dead bodies...
Berbat bir gürültü var.
That's an infernal noise going on here.
Dedektifçilik oynarken kendini ve babanı çok tehlikeli bir duruma soktun.
The point is, you put yourself and your father in a very serious position by this infernal amateur meddling.
Bu şeytani küpelerle daha fazla canımı sıkmayın!
Don't bother me with those infernal earrings!
- Nedir bu curcuna böyle?
- What's all this infernal noise?
Hem ayrıca Efendi Sansho'nun cehennem gibi mekanından köleleri azat edebilirim.
I can also liberate the slaves from the infernal house of Sansho.
Bütün gün o iğrenç hapishanede olan biteni görüyorum ağzımdan öyle şeyler çıkıveriyor.
Shut up in that infernal prison all day watching what goes on you'll get so that you say things.
Ne kadar berbat bir yaygara.
What an infernal fuss.
Şimdi de hiç tanımadığım bir kadın hakkındaki bu saçmalık.
And now this infernal nonsense about some woman I've never even met.
Kes şu zırıltıyı!
Stop that infernal din!
Silahlar art arda patlıyordu. Gökyüzü kapkara olmuştu.
Shots going off like bombs and the sky black with infernal machines.
Cennet yücelecek, melekler borularını çalacak, iğrenç bir şamata yapacaklardır.
Heaven will exalt, the archangels will sound their trumpets and will make an infernal din.
Don Juan ve Pablo, gizli asansörlerle cehennemi labirentlere inen kupkuru kuyulardan birinden, sonbahar güneşinde ortaya çıkarlar.
Don Juan and Pablo emerge in the autumn sun at one of these dried up wells which go down into the infernal labyrinths by secret elevators.
Lütfen beni bu melun yerde yalnız bırakmayın.
Gentlemen, please don't leave me alone in this infernal place.
Duvarlardan, özellikle bu odadan yayılan, barbarlığın iğrenç özü sinmiş bu şeytani havayı aylarca yıllarca, solumanın ne demek olduğunu siz bilemezsiniz.
You cannot know what it is to live here month upon month, year after year breathing this infernal air absorbing the miasma of barbarity which permeates these walls particularly this chamber.
İblisler diyarına.
The infernal region.
Nedir bu patırtı! .
Stop that infernal row.
Herkes o korkunç ormana yalnız gitmeyecek kadar akıllıdır.
Anyone's got better sense than to go barging off in that infernal forest alone.
Eğer sakalıma takılmasaydı kesinlikle uçacaktı.
It would have worked if... If it weren't for this infernal beard.
Şu müzik.
Just that infernal music.
- Garip aletler!
- Infernal contraption!
Ya da her neyse.
Or whatever the infernal thing is.
Şu zeplinler ne lanet makineler, değil mi?
And what infernal machines those Zeppelins were hm!
Maria onun şeytani güçlerinden kurtuldu.
Maria has been released from his infernal powers.
Bazen yol kenarında terk edilmiş bir han bulabilirsin, çünkü cehennemlik ruhlar hancıları kaçırtmış, ve şeytani ruhlar...
Sometimes you can find a deserted inn at the roadside, because infernal ghosts chased out the inn keepers, and when evil ghosts...
Ve şimdi, efendim şu cehennem gürültüsünü bitirmek zahmetine girer misiniz?
And now, sir, will you be good enough to cease that infernal noise?
Şu lanet sis.
This infernal fog.
Şu iğrenç gürültüyü kesecekmisiniz?
Will you stop that infernal uproar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]