English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Ingénue

Ingénue traduction Anglais

94 traduction parallèle
Gösteri için kadın başrol oyuncusu arıyoruz, saf kız rolü için uygun kişi var zaten.
You need a leading lady, you've got your ingénue.
- Öyle mi? Annenin İngiliz olduğunu Drury Lane Tiyatrosu'nda genç bir yetenek olduğunu ve senin aynen ona benzediğini biliyorum.
- I know your mother was English she was an ingénue at the Drury Lane Theatre and you look exactly like her.
Jena'da masum kızı kim oynuyor?
Who's the ingénue in Jena?
Piyasadaki bütün ucuz kızlarla düşüp kalkan kendisi!
He's the one that's laid every ingénue in stock!
Molly Ringwald lost her gawky ingénue appeal, and the rest are languishing somewhere in TV obscurity.
Molly Ringwald lost her gawky ingénue appeal, and the rest are languishing somewhere in TV obscurity.
Ama bir genç kız eksik.
We need an ingénue.
Dawson, diyelim ki, varsayımsal olarak konuşuyorum yıldızının bugün neden bu kadar kızgın olduğunu biliyor olabilirim.
So, Dawson, let's say that, hypothetically speaking I might have some insight into why your ingénue is so exasperated today.
Genç bir oyuncu arıyorlar.
They need an ingénue for her next play.
Allah aşkına, saf kız rolünü oynamayı bırak.
For God's sakes, stop playing the blushing ingénue.
Pembe Dizi Dergisi tarafından "Gelecek Vaat Eden Masum Kız" ödülüne layık görülmüş.
Named "Most Promising Ingénue" by Soap Opera Digest.
Programını ilginç kılacak bir şey lazımmış, ben de tam buna uygun, babasını arayan saf bir kızdım.
He needed a gimmick for his reality show, and I was just a gorgeous ingénue looking for a dad.
Başlamak için biraz yaşlısın.
You're too old to be an ingénue.
- Hem saf görünüyorsun hem de baştan çıkarıcısın.
- You're like an ingénue femme fatale.
Sen, yakışıklı baş erkek şarkıcı ben de herkesin tuttuğu, çarpıcı, masum genç kız.
You, the hot male lead... and me, the stunning young ingénue everyone roots for.
Barbara daha genç bir yetenek iken, herkes ona yıldız olabilmek için burnunu yaptırmasını söylemiş. - İyi ki reddetmiş.
When Barbra was a young ingénue, everyone told her... in order to be a star, she'd have to get a nose job.
Saflık ve masumiyet abidesidir.
She is an ingénue, an innocent.
Muhtemelen sonuncusu gibi klasik saf kız rolüne yatan biri.
Probably some textbook ingenue like the last one.
- Dünyanın en şeker masum kızıydım.
- I was the world's sweetest ingenue.
Şuna bak, buradaki tatlı ve yumuşak birine benziyor,
Now, here she looks kinda soft and sweet, ingenue type.
"İğrenç masum kız."
the revolting ingenue.
Ve hepsi tiyatromu yeniden açmaya, seni desteklemeye ve bir zamanların önde gelen birine ve yaşlanan kızına meleği oynamaya yönlendirmek içinmiş.
And all just to lure me into reopening my theater, into backing you, and into playing angel to a has-been leading man and his aging ingenue.
" İnsan asla bu geçmiş yılların parlak genç kızınının Leydi Macbeth
" One would never have guessed that this radiant ingenue of years past...
O zamanlar saf bir kızdım.
I was the ingenue then.
Bizim parlak gözlü saf kızımız şimdi ne okuyor bakalım?
What's our bright-eyed ingenue reading now?
Celeste'den kurtulamadığın gibi bir de başımıza Lori'yi çıkarttın.
Not only didn't you get rid of Celeste, you created Lori... this ingenue from hell!
Yeni yetme olan, bütün iyi replikler onun.
Sid, the ingenue has all the hot lines.
Peki, köpek sever saf kız konusunda ne yapacağız?
Well, what are we going to do about that canine-loving ingenue?
Başrolde masum bir kız var.
The lead is an ingenue.
Ve nefis, nefis, nefis masum genç kız gazeteci Janet Lawton... rolünde Loretta King.
And lovely, lovely, lovely ingenue Loretta King... is reporter Janet Lawton.
- Hala masum kızı bulamadık.
- We still don't have an ingenue.
Billy Faraday Gershwin'i iyi oynar ama bu zamana dek elimizdeki en iyi saf kız Todd Markham oldu.
All right, Billy Faraday can pull off the Gershwin... but the only ingenue we seem to have so far is ToMarkam.
Bir yazımızda adı geçti de... "Hollywood'da lezbiyenler".
Her name was in a piece we did, "Ingenue Dikes in Hollywood."
New york'da büyümüş de küçülmüştüm, Capeside'da ise New york'dan gelen çılgın kız, kasabanın sürtüğü ve kötü kız olarak tanınacağım.
I mean, in New York I was the precocious ingenue and in Capeside, all I'll ever be known as is the New York wild child,
Lütfen, saf genç kızlar gibi davranma.
Come on. Stop being such an ingenue.
Aman ne saf.
What an ingenue.
Kalan bölüm senin tatlım.
Give the sweet, young ingenue act a rest.
Daha fazlasını anlatırdım ama fazla detaylı olurdu.
INGENUE : I'd tell you more But it's simply too graphic
Hayır!
INGENUE :
Onda klasik bir film çekiciliği var. Zeki, kültürlü. Ama yumuşak bir yana da sahip.
She's like the classic film ingenue - bright, complicated, but with a softer side...
Baş döndürücü bir oyuncu. Görünüşe göre yoktan varoldu ve biranda ortaya çıktı. Ve dünya çapında sinema izleyicilerinin kalbini ilk filmi "Sunrise, Sunset" ile çaldı.
A dazzling new ingenue has come from seemingly nowhere to capture the hearts of movie-going audiences around the world in her debut film'Sunrise, Sunset.'
Naif çocukla düetine ne demeli?
Your duet with the boy ingenue?
Değerli küçük saf kızınızı tercih etmez misiniz?
Would you not rather have your precious little ingenue?
Zeki doktor, aksi ve ihtiyar öğretmenine âşık oluyor.
Young ingenue doctor falling in love with gruff, older mentor- -
Duvak takılan her kadın gezegenin en büyük fahişesi de olsa taptaze masum kız haline gelir.
Slap a veil on her and the biggest slutbag on the planet Becomes a fresh-faced ingenue.
Ayrıca, benim en sevdiğim saf kız.
Plus, you're my favorite ingenue.
Benim dehamı falan övmen gerekiyor.
You should be, like, praising my ingenue and genius.
Kendi çekmediğimiz bir filmin galasında ne işim var acaba?
Tell me again what I'm doing at a premier of a movie we didn't make.Ingenue.
Sevimli masum kız.
The charming ingenue.
Şimdi, bu masum kız ayaklarını bırakıp Hani Salaam ile bana bir görüşme ayarlama çalış.
Now, please stop acting like such a fucking ingenue and try to get me a meeting with Hani Salaam. Thanks.
Sen çok iyi birisin, iyi bir yol arkadaşı olursun...
You are the beautiful, young ingenue accompanying -
Herzaman Kalıcı bir karakter, Başrol, yıldız oldum.
I WAS ALWAYS THE INGENUE, THE LEAD, THE STAR.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]