Inn traduction Anglais
2,761 traduction parallèle
Banki çetesi buralara dadandıktan sonra Bitou hanı tenha bir yer oldu.
Since the Banki are here... the Bitou Inn has become quite desolated.
Choubee'nin sağlığının yerinde olduğu zamanlarda burası oldukça hareketli bir yerdi.
When Choubee was healthy back then... this was quite a flourishing inn town.
Böyle giderse, Bitou hanı diye bir yer kalmayacak.
If this goes on, the Bitou Inn will be finished!
Buradaki herkes bunu yapman için sana yalvarıyor.
Everyone in this inn town is begging you to do this.
Burada uzun süre kalmayı düşünüyor musun?
Do you intend to stay in this inn town for a while? Until I've found him.
Böylece Hasshuu buradayken sessiz dururlar.
So that they'll be quiet while Hasshuu resides in this inn town.
Kasabadan ayrılıyor musun?
Are you leaving the inn town?
Otele nasıl gidebileceğimi tarif edebilir misiniz?
Can you tell me how to get to the inn?
Otele geri dön.
Go back to the inn.
Beni en sevdiğin bara götürmüştüm, The Rustic Inn'e
You took me to your favorite dive bar, the Rustic Inn?
Pork Chop, dünden beri King's Inn Motel'e giden oldu mu?
Pork Chop, who's been to the King's Inn Motel since yesterday?
Dinle, 30 dakika önce, King's Inn Motel'den yaşlı bir adam aldın mı?
Listen, did you pick up an old man 30 minutes ago... - At the King's Inn Motel?
Bayanlar ve baylar... Bu gece Flagstaff Motor lnn olarak sizlere gururla sunuyoruz. Neredeyse 30 yıl sonra ilk kez sahneye dönen soul müziğin unutulmaz sesleri...
Ladies and gentlemen, tonight, the Flagstaff Motor Inn is proud to present to you back onstage for the first time in nearly three decades the unforgettable sweet soul sounds of...
Etrafta bir tatil evi olmadığına göre öyle görünüyor, değil mi, Doktor M?
Unless there's some sort of Holiday Inn around the corner, eh, Dr.M?
Kaybolduğu gün Ota Ward'da bir pansiyondaymış.
The day he went missing, he was at an inn in Ota Ward.
Bisikletteki ve kıyafetlerde bırakılan parmak izleri pansiyondakilerle uyumlu olmalıydı.
The prints you left on the bike and clothing... had to match those from the inn.
" Azgın bir han gibi göster...
" Shows like a riotous inn...
Dört tane yukarıda, bir tane de Armstrong'un içinde olduğu.
The four from up there plus the one we found at armstrong inn.
Holiday Oteline yerleşip televizyon izlememi mi istiyorsun?
You want me to go and watch pay-per-view in a Holiday Inn?
Holiday Oteline yerleşip televizyon izlememi mi istiyorsun? Coronation Street'i izleyerek son sekiz yılı yakalamamı mı?
Want me to go to a Holiday Inn and catch up on eight years of Coronation Street?
Comfort Inn'de olmalı.
It's gotta be the Komfort Inn.
60 dolara Holiday Otel'inde kalabilir.
For 60 bucks, I could put him up at the Holiday Inn.
Sanayi bölgesinde, şehrin batısında, çöl yoluna doğru.
Industrial park, west of the city, off desert inn road.
Princeton parasını çıkartmak için gece gündüz Days Inn'deki mezarlıkta bekçilik yapan?
Paid his way through Princeton by working the day shift at that graveyard and the graveyard shift at that Days Inn.
Civa yoktu ama 17. yüzyılda, o tarafta bir han ve şurada da bir tabakhane varmış.
So? No mercury, but in the 17th century, there was an inn over there and a tannery right there.
Terhis olduktan sonra üç hafta önce üs yakınlarındaki Freemont Inn oteline yerleşmiş.
He booked himself into the Freemont Inn near the base three weeks ago, right after he was discharged.
Yani Chuck, babasının şirketini kullanarak Brooklyn Inn'e sırf Dan'dan öcünü almak için mi teklif verdi diyorsun?
Chuck had his dad's company make an offer on the Brooklyn Inn in order to get back at Dan?
Kırmızı burunlu geyik Rudolph yok Holiday Inn'de oda yok
Rudolph the red-nosed reindeer No room at the Holiday Inn
Holiday Inn'de oda yok Ah, yok
No room at the Holiday Inn Oh, no
Holiday Inn'de yine oda yok
No room at the Holiday Inn again
Jeongseon garı mı?
Jeongseon Inn?
- Jeongseon garı...
- Jeongseon Inn...
- Gar değil, fuar fuar!
- Not the inn. The fair!
Kansas'ta yaptığımız gibi.
Like.well, like we did back inn kansas.
Buradan biraz ileride soldaki çitleri geçer geçmez bir otel var.
Well, there's an inn a little way from here. It's left, over a stile.
Kazadan sonra Scudder'ın defterini bulmak için bizi götürürken her ağacı, her belirli işareti ayrıntılarıyla anlatabiliyordun.
When you took us back to retrieve Scudder's notebook after the crash you could describe every tree, every landmark. Same with the inn.
Fikrinizin değişme ihtimaline karşı handa kalıyor olacağım.
I'll be at the inn in case you change your mind.
Nottaki hanın adı bu, öyle değil mi, Bayan Price?
That is the inn of note here, is it not, Miss Price?
Gidip atla arabaya bakayım, seninle handa buluşuruz.
I'll see to the horse and gig and I'll meet you at the inn.
Pure Drop Hanı'nda bana nasıl gülecekler!
Course they'll laugh at me at the Pure Drop Inn.
Yeni bir çatı ve at için, Pure Drop Hanı için değil.
That's for the new roof and a horse, mind, not the Pure Drop Inn.
Oraya gidip, efsaneyi bizden almadıklarını açıklayalım onlara. Unut bunu!
Let's go over there and tell them they are not taking Village Inn from us, too!
Bay Casby hala Grays Inn Road'daki eski evde mi yaşıyor?
Does Mr Casby still live in the old house at Grays Inn Road?
Ben tesise gidip battaniye bulacağım.
I'm going to go over to the Travel Inn and get us some blankets.
Hesabınızı Grays Inn Sokağı'ndaki Bay Casby'le yapabilirsiniz, orada ayrıca takip etmeniz gereken talimatların olduğu bir zarf bulacaksınız.
You may draw upon my account with Mr Casby of Grays Inn Road, where you will also find an envelope containing your directions.
Ben bile babam burayı temizle dediğinde bu kadar sinirlenmiyorum.
Good thing I don't make such a fuss every time dad asks me to clean the inn!
Ve hanı onarmanızda da yardım edeceğiz. Yugo döndüğünde şaşırsın diye.
And we're gonna help you repair the Inn as a surprise for Yugo when he comes back!
Marylebone Yolu ve Baker Sokağı. Köşede banka var yanında Chicken Inn ve 189'da da Le Sac.
Marylebone Road and Baker Street, on the corner here is the bank, next door is the Chicken Inn, and at 189, Le Sac.
Tüneli dükkânın zemin katından başlatacağız Chicken Inn'in altından geçip kasa dairesine çıkacağız.
We'll dig a tunnel from the basement of the shop under the Chicken Inn and pop up in the safe deposit vault.
Matmazel, eğer izin verirseniz.
Provosts found him after the battle, at an inn, drunk as a judge and in such a condition, put a rope to his neck.
Yarın gelin.
The Inn's closed.