English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Intra

Intra traduction Anglais

96 traduction parallèle
Derinin altına Mytol adlı ilacın enjekte edilmesi ile bilinci kapandı. Anlıyorum.
The result of an intra-dermal injection of Mytol I gave him.
Gemi dâhilinde bir bölümden diğer bölüme ışınlama.
Intra-ship beaming from one section to another. It's possible?
Fakat her yerde ayni zamanda ayni olan bu tarih, tarih içinde tarihin reddinden öte bir sey degildir.
But this history which is everywhere at one the same, is still only, the intra - historical refusal of history.
Ofis içi mektup kodu 37-3.
Intra-office mail is 37-3.
İç damar balonu hazırlamaları için laboratuvarı ara.
Call the cath lab to prep for intra-aortic balloon.
Olası karın içi kanaması.
Possible intra-abdominal hemorrhage.
Artan iç karın basıncından olsa gerek.
Probably caused by increased intra-abdominal pressure.
Aynı kanaldan, ofisin içinden gönderilmişler.
They were sent through the same channel, intra-office.
Marksman gemisinde en iyi skoru yapmış, uzun mesafede 5. olmuş, 27 yaşında.
Top scores, marksmanship. Distance runner. Took fifth place in some intra-service marathon.
Maske kendini et ve kana bürüsün.
Persona intra corpem et sanguem commutandum est,
İç kanamayı.
Intra-abdominal hemorrhage.
Sadece gün içi fon limitlerinden bahsediyorlar.
They're just banging on about our intra-day funding limits.
Bu özel bir ilişki.
It's intra-office dating.
İç kanamaya dair bir belirti yok.
Well, no sign of any intra-abdominal bleed.
- İç kanama olabilir.
- Could be intra-abdominal hemorrhage.
Karından ılık sıvı verildi mi?
Give him warmed intra-abdominal fluids?
Buzullar arasındaki bir kanalda. Bu kanalları santrali besleyen sular açar.
An intra-glacial canal dug out by the water that feeds the power plant.
- İç karın kanaması olmalı.
- Probably intra-abdominal bleed.
- Karın içi kanama yok.
- No intra-abdominal bleed.
Biz damariçi enjeksiyonla 14 ay uzatıyoruz.
We see up to 14 with an intra-arterial protocol.
Görsel resim hala işleniyor. ancak iç taramalar Nakliyede bir Luxan ve İnsan olduğunu gösteriyor.
The visual image is still processing, but our intra - scan reveals the Luxan and the human to be aboard the Transport.
Sana hesap makinesi demişti.
At the intra-districts last year? He called you the human calculator.
Kafatası içinde beyin hasarı olasılığı çok yüksekti.
The potential for intra-cranial brain damage was too great.
İç kanama yok. Ama yüzünün CT scan'ini çektireceğim.
There's no intra-abdominal bleeding, but I'm gonna get a CT scan of your face.
- İç kanama için mi?
- For an intra-abdominal bleed?
Sığır içine yerleştirilmiş ilk dondurma makinesini icat ettim.
I've created the first intra-bovine ice-cream maker.
Burun deliği ve ağız içinde is var.
- Soot in nostrils, intra-oral burns.
Güzel. İç kanama olup olmadığına bakmalıyım.
I need to rule out intra-abdominal bleed.
Göze yerleştirilen bir cihaz.
It's an intra-ocular retinal implant.
- Karın boşluğunda kanama belirtisi yok.
- No evidence of intra-abdominal bleeding.
Veya iç kanama olabilir.
- Or it could be intra-abdominal hemorrhage.
Kaza geçiren bir hasta. İç kanama gibi görünüyor.
Crush victim, looks like an intra-abdominal bleed.
Karnının içinde kanama var gibi.
Looks like an intra-abdominal bleed.
Şimdilik durumunu sabitledim. fakat hücre içi yenilemeye ihtiyacı var.
I've stabilised him for now... but he's going to need intra-cellular regeneration.
Hücre içi yenilenme işlemi bittiğinde...
Once the intra-cellular regeneration is complete, you should be able to...
"Lntra-house fraternizing."
"Intra-house fraternizing."
Kaval kemiği içine yerleştirilmiş bir intramedüller implant var.
There's an intra-medullary rod inserted in the tibia.
Grup için çıkmalar kaynaklı rock'n roll kayıplarını anlatmama gerek var mı?
Need I mention the rock and roll casualties from intra-band dating? - I know they're numerous.
Grup içi olayından söz etme. Kalbini dinle.
And don't mention all that intra-band dating stuff.
- Atmosfer içine sıçrayacağız.
This is an intra-atmos entry.
Son sıçrayışımız bizi atmosfere sokacak. Yüzeyden yakaşık iki kilometre yukarıya.
Our final jump will take us intra-atmosphere less than two klicks above the surface.
Merak ediyordum da, acaba bu günkü seminerde, ekstrakorporeal düğümlemeyi görebilir miyiz?
Will we be covering both intra and extracorporeal knots in today's seminar?
Sarsıntı geçirmiş ama beyin zarında kanama yok.
He's suffered a concussion but there are no signs of intra-cerebral hemorrhaging.
Kafatasının içindeki bir kanamadan ölmüş olabilir.
He may have died of an intra-cranial hemorrhage.
Karaciğer kanseri hücreleri aktarılan denek karın içerisine 6 kez ES – 22 enjekte edilerek tedavi edildi.
Transfected with human hepatic cancer cells. Underwent six rounds of intra-abdominal treatment with ES-22.
Aort içi balona ne dersiniz?
What about an intra-aortic balloon?
... balon yerleştirerek, Crohn hastalığı olduğu için iç kanamdan ölmesini önledik.
... a Crohn's patient from intra-abdominal exsanguination.
Cerrahi, tedavi için buraya geliyor.
Surgery's coming down to rule out intra-abdominal injury.
Tomografide kar niçi patoloji görülmemiş.
No intra-abdominal pathology whatsoever on CT.
- İntraovüler cerrahi.
Intra-ovular surgery.
Intra-aortik balon pompasını denesek.
- What about an intra-aortic balloon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]