Iphone traduction Anglais
468 traduction parallèle
Kendime cep bilgisayarı alınca herkes kıskanacak.
I'm gonna get an iPhone Everybody's gonna be jealous
iPhone'nunu, arabasını, saçma sapan takılarını ve diğer ıvır zıvırlarını alıp bir sezon boyunca hayatını çekilmez bir hale getirebiliriz.
Take away his iPhone. Take away his cars,. his ridiculous jewelry, and all the other crap.
Birincilik ödülü, I-phone.
First prize : iPhone.
Benim bile İphone'um yok.
I don't even get a free iPhone.
Iphone Tarama Geçmişi...
Iphone Browser History
Müşterilerimizin dikkatine ; Iphone`un fiyatı şu an 20 Cent.
Attention, shoppers, iPhones now 20 cents.
O bir iPhone.
It's an iPhone.
- IPhone.
- iPhone.
Bana, sana aldığım aynı İPhone'dan almasan iyi edersin.
You better not have gotten me the same iPhone I got you.
Sana, ruh İPhone kılıfı aldım.
I got you the psych iPhone skin.
Ne kadar salağım, senin İPhone'un yoktu.
But silly me, you don't have an iPhone.
Lincoln'a iPhone kullanmayı öğretmek gibi bir şey bu.
It's like teaching Lincoln how to use an iPhone.
Ben hiçbir şey çalmadım. Son geldiğinde iPhone'umu sehpaya bırakmıştım.
Last time you were here, i put my iphone on that coffee table.
Sanmıyorum.
Oh, so there's just an iphone in your couch cushions.
Koltuğun yastıklarının arasında bir iPhone var.
I don't know. Don't ask me. You found it.
Beni iyi dinle, bir yardımcı veya bir iPhone, veya bir çevirmeli telefon almak zorundasın.
Listen to me, you need a Sidekick or an iPhone or get you a rotary phone if you have to.
Hurst'ün sekreterinin telefonuna girip, takvimini aldım.
tapped into hurst's secretary's iphone And recovered his schedule.
Hayır iphone istemiyorum.
No, I don't want an iPhone.
- IPhone şarjın var mı? - Hayır.
- Do you have an iPhone charger?
- IPhone'nun yok mu?
- You don't have an iPhone?
Herhalde iPhone'umda yaparım.
I'll probably do it on my iPhone.
iPhone almalısın, Doktor.
Doc, you should get an iPhone.
İPhone'umdaki Yelp uygulaması buralarda bir Starbucks olması gerektiğini söyledi. Tam burada durduğumuz yerde.
The Yelp application on my iPhone here told me that there should be a Starbucks, right where we're standing.
Ders boyunca iPhone'unda "Bejeweled" oynayan adamın çalışma grubu mu var?
Oh, whoa, whoa. The guy who's playing bejeweled on his iPhone all class has a study group?
iPhone'unuzdaki tüm eşcinsel pornolarınızı bulduk, Bay Connors.
We... found all the gay porn on your iphone, mr.
Bunun için iPhone alman gerekebilir.
They probably got an app for that. LIAM : Hey!
Dünyanın neresinde olursan ol sana en yakın tuvaleti gösteren iphone gps uygulaması.
An iphone application that leads you via your g.p.s. To the nearest acceptable toilet wherever you are in the world.
Dünyanın neresinde olursan ol sana en yakın tuvaleti gösteren iphone gps uygulaması.
An iphone application that leads you via your gps to the nearest acceptable toilet wherever you are in the world.
Masanın arkasındaki sebepsiz yere hırçınlaşan hemşireye göre sana, kalp krizi geçirdiğini iddia eden adamdan sonra bakacaklar. Ama iPhone'undan Doodle Jump dinleyebilecek kadar sağlıklı görünüyor.
According to the inexplicably irritable nurse behind the desk, you'll be seen after the man who claims to be having a heart attack, but appears to be well enough to play doodle jump on his iphone.
- An İphone?
- An iphone?
Nastya, iPhone'uma birkaç tane şarkı indirmiştim.
Nastya, I downloaded some music to my iPhone.
iPhone'un mu var?
You have an iPhone?
iPhone'un devri kapandı zaten.
The iPhone is obsolete anyway.
iPhone'da mesaj yazmak zor, şarjı da çabuk bitiyor.
Texting on an iPhone isn't easy, and the battery is weak.
Şu anda kulede kimler var?
WOMAN ON iPHONE : Who is in the tower now?
- Ne oldu?
My iPhone.
iPhone'um. Hiçbir halta yaramıyor.
I almost finished the game.
Gezinirken siteme girip acil durumlara bakabilmek için iPhone'um yanımda.
Got my iPhone, so I can check the websites for emergencies when I'm driving around.
iPhone'umun uygun uluslararası şifreye sahip olup olmadığını kontrol etmeme yardım eder misiniz?
Could you help me check and make sure... that my iPhone has the proper international code?
Ama sadece IPhone'unu kullanarak bir Boeing 747'i düşürebilir.
But he can take down a 747 using only his iPhone.
Belki bir iPhone kazanmışımdır.
Maybe I won an iPhone.
- İphone'um nerede benim?
- Where's my iPhone'?
Eğer kamerası olan bir vatandaş olmazsa güvenlik kamerası ya da iPhone'u olan bir çete üyesi olur.
If it isn't a citizen with a camcorder, it's a security camera down the street or a banger with an iPhone.
Hem de yemek çubuklarıyla üstelik pirinç olmadan.
- I copied her iTunes and iPhone play lists.
iTunes ve iPhone müzik listesini kopyaladım. Klasik müzik dinliyor.
- She listens to classical music.
iPhone'umdaki videodan çok daha iyi olacak.
Much better than the video of you on my iPhone.
iPhone'unda benim videom mu var?
You took video of me on your iPhone?
Bana İphone'u mu vereceksin?
- Do I get an iPhone?
- iPhone?
An iphone?
- iPhone
- Iphone.
iphone'un ne olduğunu biliyorum.
I know what an iPhone is.