English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Iraq

Iraq traduction Anglais

3,213 traduction parallèle
Açıkcası onu toplantıya çağırmamana şaşırdım Bölüm'de Irak'ta görev yapmış tek kişi o ne de olsa.
Frankly, I'm surprised you didn't assign her yourself... since she's the only one in the section who's ever been to Iraq.
Irak'ta bu şekilde birçok ceset gördüm.
I have seen so many bodies in Iraq.
Efendim, Irak'ta bir arkadaşım var.
Sir, I have a friend in Iraq.
Irak istilası sırasında ölen denizci.
He was a Navy SEAL who died during the invasion of Iraq.
Irak ve Afganistan'da bulunmuş.
Tours in Iraq and Afghanistan.
- Bu kültürün ilk yazılı miti Irak ovalarını ve dağ eteklerini ormansızlaştıran Gılgamış'tır.
- The first written myth of this culture is Gilgamesh deforesting the plains and hillsides of Iraq.
İnsanlar Irak'ı düşündüklerinde, normal olarak ilk düşünecekleri şey nedir?
When people think of Iraq, what's the first thing they normally think of?
Bu yüzden, üzerinde konuşulması gereken en önemli noktalardan biri orandır ; yani Irak gibi her varil yağdan yaklaşık, 100 varil geri alabileceğin bir oran kullanmayı denemek.
So the ratio that's most important to talk about is a ratio you could use in a country like Iraq, where for each barrel of oil you use to try to get more oil you'll get about a hundred barrels back.
Irak'ta öldürülen.
The one that died in Iraq.
Irak mı?
What Iraq girl?
Irak'la ne işim var.
What the hell do I have to do with Iraq, eh?
Dedem Kore'den dönmüş. Babam Vietnam'dan. Danny de Irak'tan.
My grandfather made it back from Korea, my dad from Vietnam, and Danny from Iraq.
Irak'taydım.
I was out on patrol in Iraq.
Cassidy'yi içeri almak Oates'u geri getirmeyecek. Irak'ta olup bitenler hakkında senin cevap bulmanı da sağlamayacak. Bir katilin adalet karşısına çıkmasını sağlayacak.
Taking Cassidy down will not bring Michael Oates back, and it will not give you answers to what happened in Iraq.
- Irak'ta olduğunu duymuştum. - Artık değilim.
- They told me you were in Iraq.
Çoğunlukla Irak, Fallujah, Basra.
Mostly Iraq, Fallujah, Basra.
Görünen o ki Irak'ta her ne olmuşsa, intikam yüzünden bir olaya benziyor.
Early indicators say that it's revenge... -... for whatever happened in Iraq. - Mm.
Babam Amerikalılarla birlikte çalıştı. Özgür ve demokratik bir Irak oluşumu için.
My father worked for the Americans helping to establish a free and democratic Iraq.
Biliyorsun Irak'da büyük bir askeri operasyon olacak?
You know there's gonna be a big military operation in Iraq?
- Şu an gerginim, ıraktaydım
Sorry. I'm a little aggressive right now,'cause I've been in Iraq.
14 ay ıraktaydım ve savaştım
Been in Iraq for the last fourteen months, fighting people who have been trained to look like sand.
Keşke ama kötü adamlarla savaşıyordum, özgürlük adına hem de
Wish I could, but I was over in Iraq for a while, whole tour fighting bad guys, defending freedoms and that kind of stuff.
Mayın dört yıl önce Irak'a gitmek üzere yola çıkan sevkiyattan çalınmış.
The mine was stolen four years ago from a shipment that was destined for Iraq.
Irak'taki kitle imha silahlarına yönelik kanıtlar bizleri savaşın eşiğine kadar getirdi.
Falsifying the evidence of WMDs in Iraq made the case for war.
Burada kullandığımız silahlar aslında Irak'ta üretilip buraya gönderildi.
So the weapons were made and transported to be placed inside Iraq.
Kalıntıdan kastım, onca emek sarf edip ele geçirmiş olduğum VX gazının ta kendisi. Hani sizin Irak'ta işlediğiniz?
It is those relics that I have sought and obtained, the very cache of VX that you intended to plant inside Iraq.
Dokuz yıl önce, Irak Savaşı başladıktan sonra... "Mahmood" dan haber alamadık
Mahmood went quiet nine years ago, after the start of the Iraq war.
Muhtemelen son dakikaları oynadığına göre. Bana Irak'tan bahsetmek ister misin?
Since these might be your last few moments on earth, you want to tell me about Iraq?
Irak'ta hiç WMD yoktu.
There were no WMDs in Iraq.
Zubedah, bana Irak'ta WMD yerleştirilmiş bir plandan bahsetti.
Zubedah told me about a plot to plant WMDs in Iraq.
Mahmood, Project Dawn,... tüm kodumun kopmlosu bana Irak'ta olanlarla bağlantılı.
Mahmood, Project Dawn, the whole fucking conspiracy somehow connects back with what happened to me in Iraq.
Eğer Latif, benimle Irak'ta başıma gelenler hakkında irtibata geçseydi...
If Latif, connects back to what happened to me in Iraq.
Biliyorsun Bratton, Irak'ta Cumhuriyetçi bir muhafız tarafından esir alındı.
You know Bratton was captured by the Republican Guard in Iraq?
Irak'ta biri tarafından kıçıma tekme basıldı.
I got screwed over in Iraq, by someone.
Anladığım kadarıyla siz, saldırıdan önce Irak'taydınız.
I understand you were in Iraq, before the invasion.
Peki, Irak ne alakaydı?
And, what's that got to do with Iraq?
Bratton ve ATAT, Irak'taki kimyasal silah rezervlerini hedef almışsa ne olacak? Pentagon'daki çakallara fırsat doğdu ve savaş açıp adam öldürmeye bahane yarattılar.
Bratton and ATAT had intended on planting a chemical weapons stock in Iraq, giving the Pentagon hawks what they wanted and making a killing when the war started?
İstedikleri şey.. Tanrım! Irak'taki silahları istiyorlar!
They wanted, no, God knows, they needed to find chemical weapons in Iraq.
Iraktan değil.
Wasn't Iraq, was it?
Bana Irak'ta ne yaptılar?
What happened to me in Iraq?
Irak'tan yeni döndüm ve orada gördüklerimden sonra seni alt edemeyeceğimi düşünüyorsan benden de delisin demektir!
I just got back from Iraq, and after what I've seen over there, if you think I won't take you down, then you're crazier than I am.
Abim, Chet. Irak'ta bomba imha timindeydi.
My brother Chet... was in the bomb squad over in Iraq.
Bunu Irak'ta veya Afganistan'da asabilirsin.
You can hang it up in Iraq or Afghanistan
Hatta Irak savaşı sırasında bir Özel güçler birimi onu takip ediyordu.
A special forces unit even pursued him during the Iraq War.
Savaş sırasında Khani'yi takip eden Bir özel güçler birimi varmış.
There was a special forces unit tracking him during the Iraq War.
- Irak'a geri gidecek misiniz?
Would you ever go back to Iraq?
Çavuş Brody, Irak'ta öldü sanıldığından beri 8 yıldır ağaçta sarı kurdele bulunduran bir aile. Gerçek şuydu ki kötü şartlar altında savaş esiri olarak tutuluyordu.
A family that put a yellow ribbon on the tree for eight years while Sergeant Brody was presumed dead in Iraq, when, in fact, he was being held as a prisoner of war under brutal conditions.
Öyle yanıkları Irak'tan beri görmemiştim.
With burns like that? I haven't seen anything like it since Iraq.
Irak'ta aldı.
He got it in Iraq.
Neden hâlâ Irak'tayız sanıyorsun, lan?
Shit, why do you think we're still in Iraq?
1849 yılında, Irak'ta şimdi nedir, İngiliz arkeolog Austen
In 1849, in what is now Iraq, British archaeologist Austen

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]