English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Irkçılık

Irkçılık traduction Anglais

263 traduction parallèle
Irkçılık ve politika konularında anlaşamıyoruz.
On race and politics, we don't agree.
Irkçılık ahlaksızlıktır.
Racism is immoral.
Irkçılık bu!
This is racism!
Irkçılık!
Racism!
- Irkçılık şakaları yapma.
- Now, don't do any ethnic jokes.
Irkçılık denen kanser, ulusal karakterimizi lekelemektedir.
The cancer of racism imbrues our national character.
Irkçılık, milli bilincimizin kumaşına bulaşmış bir kirdir, yağlı bir lekedir.
It is a blot, a shameful, greasy spot on the fabric of our national conscience.
- Irkçılık!
- Apartheid!
Irkçılık!
- Racism!
Irkçılık, yakın akraba evliliği, kız kardeşiyle yatmak burada.
The Klan's here, they're inbred, they sleep with their sisters.
Irkçılık anlamında siyah olduğumu 16 yaşıma kadar bilmedim.
I never knew I was black in that racist way till I was 16 and came back here.
Günün haberi : Irkçılık yeniden alevlendi. Williamsburg'da, oralı olmayan iki beyaz iş adamı... bir lokantanın dışında vuruldu.
The top story, racial tensions flare again... in Williamsburg, where two white, out-of-town businessmen... were shot in their car in apparent retaliation for...
Irkçılık hakkındaki fikirlerin gerçekten etkileyici.
Well, your views on race relations are just fascinating.
Irkçılık karşıtları.
Anti-apartheid.
Zenciler için hayatın zor olduğunu biliyorum. Irkçılık, işsizlik, aile sorunları çok zor.
I know it's rough out here for young, black males with racism, no jobs, single parent families...
Irkçılık buradan dans katını karışlıyor.
Racism spans from here to the dance floor.
Irkçılık mı?
Racism?
Irkçılık zencilerin uydurduğu bir kavram.
Racism is a figment of the black man's imagination.
Irkçılık ve homofobinin var olduğunu bilecek mantığım var benim.
I have the sense to know racism and homophobia exist.
Irkçılık sana maluliyet ödemesi hakkı verecek bir hastalık diyorsun.
Last week you talked about whether judge Brown was a virgin. You made comments about Lori's sex life.
Kirli çamaşırlarla karşılaşmak istemiyoruz. Irkçılık özürdür diyen psikiyatrist mi bu?
Was there something else?
Irkçılık martavalı okuma bana.
Don't play that race card on me, kid.
Siyahlar "Irkçılık" diye bağırıyor.
Black people yelling, "Racism."
Sizce bu ırkçılık propagandası değil mi? Hayır. Irkçılık propagandası değil.
Prior to 1939, exactly how many of your customers deposited their teeth into your bank?
Irkçılık konusuna işaret ettiğini nasıl düşündün?
How do you think this addresses the subject of racism?
Irkçılık özel timinden Asyalı kadınlara karşı işlenen nefret suçlarının dosyalarını isteyeyim.
I'II call the bias task force. Have them send over files on hate crimes against Asian women.
Irkçılık kötü bir şey olmadan önce.
It's the'40s, before racism was bad.
Irkçılık meselesi soğuyacak ve siz de ölen polisi unutacaksınız.
So the racial card gets cooled and you can forget about the dead cop. - That's what this is all about.
- Irkçılık mı?
- It's racism?
Irkçılık yapacağım soluk benizli Dava et beni
I'll spit a racial slur, honky Sue me
Irkçılıkla suçlandım. Irkçılık mı?
- I've been accused of a racist epithet.
Irkçılık bu işte.
That's racist.
Irkçılık konusunda bir ders olmalı.
There should be a class on apartheid.
Irkçılık veya yabancı düşmanlığına tahammül etmeyeceğiz.
We will not put up with racism or xenophobia.
- Irkçılık?
- Race hate?
Irkçılık.
Apartheid.
Irkçılık, açgözlülük, haset.
Racism, greed, envy.
Irkçılık ayaklanmasına mı hazırlanıyoruz?
So... Tooling up for the race riot, aren't we?
Irkçılık ve seksizm gibi, tür ayrımcılığı da bir grubun üyelerinin menfaatini korumaya karşın diğer grupların menfaatini kısıtlayacak davranışlar veya önyargılardır.
By analogy with racism and sexism, the term "speciesism" is a prejudice or attitude of bias in favor of the interests of members of one's own species and against those of members of other species.
İrkçılık bu!
This is racism!
- İrkçılık!
- Racism!
İrkçılık!
Racism!
İrkçılık bu!
Racism!
Irkçılık ve gerilim tırmanırken... polis emniyetinde ifade verdikten sonra çıkan...
As fear of racial tension mounts...
Irkçı Byron De La Beckwith duruşmasında, tanıkların 4 gündür dinlenmesinin ardından, savcılık bundan önceki iki duruşmada olduğu gibi, temsil edildi.
After four days of testimony in the trial of white supremacist Beckwith the prosecution, thus far, has presented essentially the same case as was offered up in the two original trials.
Berlin Duvarının yıkılışı, İlk İngiliz kadın başbakanı, Irkçılığın sona ermesi.
Fall of the Berlin Wall... the first female British Prime Minister... end of apartheid.
Irkçılık tanınmış bir maluliyet değil.
Take off your pants.
Irkçılıkla dolu bir dava. Bu ırkçılık da polisten ve savcılıktan kaynaklanıyordu. Gerçeği biliyorlardı.
Only a racially charged atmosphere... which was fanned by the police and the prosecutors... who knew the truth and distorted it... and subverted it and destroyed it... to convict an innocent man.
Evsizlere yemek ve barınak sağlamalıyız. Irkçılığa son verip vatandaşlık haklarını geliştirmeliyiz. Ayrıca kadınlara da eşit haklar tanımalıyız.
We have to provide food and shelter for the homeless and oppose racial discrimination and promote civil rights while also promoting equal rights for women.
Irkçılı olduğuna kızıyorum.
It's because it's racist!
Irkçılı olduğuna kızıyorum. Irkçı mı?
It's because it's racist!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]