Isimsiz traduction Anglais
2,413 traduction parallèle
Telefonun çalıyor, isimsiz numara.
Your phone's ringin', an unknown call.
Bakımın için annene isimsiz yardımlar gönderdim. Ara sıra halini hatırını sordum.
I sent money to his mother anonymously... periodically asking about you.
Spider-Man'in Bugletron billbordunu yok etmesi şeklinde Vandalism bugün şehrin ortasını vurdu ve sonra da korkuç 4'lü ile olan hararetli savaşda 4'lüye eşit derecede rezil olan isimsiz yasadışı örgütüne öncülük etti
Vandalism struck Midtown today as Spider-Man destroyed a Bugletron billboard, then went on to lead a group of unnamed vigilantes in a heated battle with the equally villainous Frightful Four.
Mikhail'in yeni tetikçisi hakkında elimize isimsiz bir ihbar geldi.
We got an anonymous tip about Mikhail's new man.
Bunlar Clark Weilman'a ve diğer Techsan yöneticilerine gönderilen isimsiz e-postalar.
These are the anonymous Emails sent to Clark Weilman and the other Techsan executives.
Aslında isimsiz bir donör seçeneğini düşünüyorduk.
First we wanted to take an anonymous donor.
Bütün hayatım boyunca ben hakkında hikâyeler yazılan kişi oldum, ve şimdiyse sadece isimsiz bir evinden çıkamayan çevrimiçi alışveriş bağımlısı hasta gibiyim.
I mean, all my life I've been the one that they write stories about, and now I'm just another anonymous shut-in with an online shopping addiction.
Ama bunun isimsiz bir görüşme olarak kalmasını istiyor.
And remaining, I have to inform you, entirely anonymous.
Mycroft, isimsiz müşterilerle çalışmam.
Mycroft, I don't do anonymous clients.
Evet. Bu tür şeylerin saklandığı isimsiz bir oda var.
Yeah, there is an unmarked room where all that stuff is kept.
- Hayır, düşünmüyorum. Bu yüzden Ray ile birlikte Kinross Clark'a giderek şu isimsiz odaya bir bakmanızı istiyorum.
That's why I want you and Ray to go to Kinross and Clark to suss out this unmarked room.
Kinross'da belgelerin saklandığı isimsiz bir oda olduğunu duydum.
I have heard that there are documents at Kinross in an unmarked room.
Bu tür şeylerin saklandığı isimsiz bir oda var.
There's an unmarked room where all that stuff is kept.
911'e yapılan isimsiz bir ihbar yüzünden durdurulmuş.
The officer was responding to an anonymous tip relayed through the 911 operator.
Seni durduran polis isimsiz bir ihbar almış.
The cop who stopped you got an anonymous tip.
Polisin isimsiz ihbarları değerlendirmesi için belirli kurallar var.
Look, there are rules about when cops can use anonymous tips.
- Sarhoş hâlde araba kullandığına dair yapılan isimsiz bir ihbar, garaj kayıtlarının değiştirilmesi...
An anonymous tip for a drunk driver, a garage log that was changed...
Çünkü biri onu durdurmaları için isimsiz bir ihbar yapmıştı.
Because someone had called in an anonymous tip telling them to pull him over.
Katil onu izliyordu ve isimsiz ihbarı o yaptı.
The killer was watching and he called in that anonymous tip.
Polis isimsiz bir ihbar olduğunu doğruladı.
Police are confirming they received an anonymous tip.
Elimde sokağın karşısında duran silahlı bir adam ve isimsiz bir mektup vardı.
All I had was a gun handle across the street, and an anonymous letter.
Hızlı tanışma, isimsiz buluşma. Hızlı isimsiz buluşma...
- The blind dates, speed blind dates, racks...
Tanışma mevzusu kısa ve öz, hepsi de isimsiz.
Introductions were brief and altogether nameless.
Federaller Grace'in salıverilmesi için isimsiz bir takas önerisi almışlar.
The Feds received an anonymous tip in exchange for Grace's release.
ve hepsi de isimsiz seks istiyor.
And they're all for anonymous sex.
Jane Doe isimsiz birisi için sadece bir kelime.
Jane Doe's just another word for anonymous.
Ama onlar hayatta kalır çünkü isimsiz bir sersemin teki Sur'un kuzeyinde onlar için hayatını verdi.
But they'll be alive because some nameless bastard north of the Wall gave his life for theirs.
Dünyanın en güçlü insanlarının isimsiz bir grup olduğunu iddia edebilirsiniz, milleti meçhul, ama bu çağda söz sahibi
You can argue that the most powerful people in the world are a bunch of nameless, faceless folks who are the arbiters of this age in connectivity.
Şayet bu isimsiz ortak arkadaşa benden daha çok güveniyorsan, düzenlemeleri yapalım ve parana ne kadar çabuk kavuşabileceğini görelim.
But if you trust this anonymous mutual friend of ours more than you do me, let's talk to accounting and see how quickly we can get you your money.
Polise isimsiz ihbarda bulundum.
I made an anonymous call to the police.
Yaratıcı yazı dersinde sana tüm o isimsiz mektupları yazan kişi Danny idi.
Danny is the one that wrote all of those beautiful anonymous letters to you in creative writing class.
Alison diye bir arkadaşı vardı. durmadan isimsiz mesajlar alıyordu.
She had a friend named Alison who was getting texts from somebody.
İsimsiz bir mektup aldık. Birisi cinayetin işlendiği gece..... saat 2'de, olay yerine yakın bir köprüde onun kamyonu görmüş.
Someone saw his car on a bridge at the crime scene at. 02.00.
İsimsiz bir mektup aldık. Birisi köprüde onun kamyonunu görmüş.
It was an anonymous tip on his car on a bridge
İsimsiz mektubu sen yazdın.
You were the anonymous tip.
İsimsiz bir gezegende çok gizli bir deney, çok yanlış şekilde sonuçlandı.
On a planet with no name a top-secret experiment has gone horribly wrong.
İsimsiz numara.
An unknown call.
İsimsiz numara!
An unknown call!
'İsimsiz, açayım mı? " "Hayır."
"Unknown, do I answer?" "No."
İsimsiz Alkoliklerden bir kadın beni ziyarete gelmişti.
A woman from AA, she just came to see me while I was in rea.
İsimsiz bir ihbardır ancak davaya konu olmuştur.
It's a close call, but it goes to the Prosecution.
İsimsiz ihbar sahte görünüyor ve Charlotte'ı Patrick'in evine değil de kendi evine gittiğini gören bir tanığım var.
The anonymous tip sounds fake, and I have a witness who says that Charlotte went home that night, not to Patrick's apartment.
İsimsiz bir ihbardan hareketle, sizin çocuklar arama emriyle... birlikte uçarcasına eve gelmişlerdi.
Acting on an anonymous tip-off, your boys came flying into the house armed with a search warrant.
İsimsiz bir e-posta aldım.
I received an anonymous email.
Birisi ziyadesiyle donuklaştı... Ötekinin ışıltısıysa azaldı... Kısmen bozdu isimsiz zarafeti...
one shade the more, one ray the less, had half impaired the nameless grace that waves in every raven tress or softly lightens o'er her face.
İsimsiz uyuşturucu bağımlıları.
Narcotics Anonymous.
İsimsiz olacak.
It's anonymous.
İSİMSİZ GANGSTER Zamanın Kuralları Çeviri : mircelona * Yepuudaa Çeviri Çetesi
NAMELESS GANGSTER RULES OF THE TIME
Bridget, İsimsiz Alkolikler'deki ezik Charlie ile tanışınca işler karışmaya başladı.
Things went haywire when Bridget met that low-life Charlie at N.A.
İsimsiz alkoliklerin temel ilkesi dürüstlüktür ve şimdiye kadar tek yaptığım yalan söylemek oldu.
The basic tenet of NA is truth, and... And all I've been doing is lying.
"İsimsiz ihbar" mış.
Anonymous tip, my ass.