English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Islak

Islak traduction Anglais

1,067 traduction parallèle
Yeni sörf filmim olan Islak Rüyalar'ın galasına davetlisin. "
You are invited to a premiere of my new surfing movie Liquid Dreams. "
Islak Rüyalar mı?
Liquid Dreams?
- Islak ve hazır
- She is wet and ready...
Islak sünger gibi.
Like a wet sponge.
- Islak mı?
- Wet?
Islak.
Wet.
Islak ve ıIıktı.
They were wet and hot.
- Islak erkeklere bayılırım.
I love sweaty men.
Islak çimentoda gömülmek gibi, değil mi?
Sort of like being buried in wet cement, eh?
Islak toprak vahşidir.
Wet soil is violet.
- Islak tişört yarışması!
- There's a wet t-shirt contest!
Islak kıyafetlerini kurutucuya koydum tatlım.
I put your wet clothes in the dryer, sweetie.
Islak tutun.
Keep him wet.
Islak havluyla mı?
In that wet towel?
Islak kamışının yanındaki ceplerinden mangırları çıkar.
Pull something from your pants besides your wet string.
Islak kil.
Yeah.
Islak boyanın üzerine oturdun.
That's wet paint you're sitting on.
Islak detayları öğreneceğim.
I'll get the juicy details.
Islak yorganlardan bahsedin.
Boy, talk about wet blankets.
Islak, değil mi?
It's wet, isn't it?
Islak bir ceket mi giymek istiyorsun, Madam Ruby için hiç mesele değil.
You want to wear a wet jacket, it's all right with Madam Ruby.
Islak bir sünger gibi değil.
Not like a damp sponge.
- Islak zemine gidiyoruz!
- Wet stuff ahead!
Islak dudaklarını seviyorum.
I love your moist lips.
- Islak!
- It's wet!
Islak mı?
Is it wet?
Islak.
It's wet.
- Islak Mendil.
- Baby wipe.
Islak bir bez hazırla!
Prepare a few wet rags!
Soğuk, Islak burun.
A...cold, wet nose.
Islak bir battaniye gibi durma orada.
Don't just hang there like a wet blanket.
Islak, eski dinamitler.
Wet, old dynamite.
- YERLER ISLAK
[SHOES SQUEAKING]
- Islak.
- It felt wet.
- Islak ekmek.
- Wet bread.
Islak gibiler.
They do look damp.
Islak sisi dışarda tutar.
Keep the frets out.
- Islak sis mi?
- Frets?
Islak deniz sisi.
Sea mist.
Islak bir rüya görecek ve cennete gittiğini sanacak.
He'll have a wet dream and think he went to heaven.
- Islak haydutlar, I-S-L-A-K
- Wet Bandits, that's W-E-T...
- Islak.
- It's wet.
Islak kafayla olmaz.
Never with wet hair.
Islak!
It's wet!
Islak bir öpücük ver bana!
Give me a wet one!
- Islak bir tane ver bakayım.
- Give me a wet one. - A what?
- Islak değil.
- He ain't wet.
Islak mı?
Sticky?
- Islak bir havlu getir.
- Get a wet towel for that.
Islak gecelik!
Wet nightie?
- Islak!
- Wet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]