Ispanya traduction Anglais
3,911 traduction parallèle
İspanya seks adasından sonra onun mahrem yerlerine isim vermiyorum.
Yeah, I'm not naming her privates after a Spanish sex island.
Ta ki İspanya Kralı ve Kraliçesi'ni seferine geri dönmek için ikna edene kadar.
until he finally convinces the king and queen of Spain to back his expeditions.
Her şey bir trende başlar. Aslında İspanya'dayızdır.
We start on the train, it was in Spain
Antonioni'nin filmlerinin kahkaha attırdığı söylenemez. Ama İtalya'nın dostu güney Avrupa ülkesi İspanya'da 60'larda dünyayı sarsan yeni dalga, kendini komedide gösterir.
Antonioni's films weren't exactly a bundle of laughs but in Italy's fellow Southern European country, Spain, the new wave sweeping through world cinema in the'60s manifested itself in comedy.
İspanya hala sağcı diktatör General Franco yönetimindedir. Bu yüzden sinemacılar serbestçe çalışamamaktadır.
Spain was still governed by its right wing dictator general Franco, so filmmakers weren't free to experiment openly.
"50 ve 60'larda İspanya'nın yaşadığı yeni gerçekçilik..." "... gaddar ve komikti. " " Tekerlekli Sandalye'den bahsediyorum. "
" In the'50s and'60s, Spain experienced a kind of Neo-realism which was ferocious and amusing, I'm talking about The Wheelchair.
60'ların yeni dalgası İspanya'da alaycılığı ortaya çıkarır. Ne de olsa sinemada alaycılığın azizi Luis Bunuel, İspanyol'dur.
And if Spain's take on the'60s new wave was mocking, then it's no surprise that the Patron Saint of movie mockery, Luis Buñuel, was there.
İspanya Elçiliğinin iki sokak ötesinde.
just one month ago. And just two blocks away from the Spanish embassy.
İspanya!
Spain. ( Scoffs )
Birisi Cadiz, İspanya'da. Birisi Palermo, İtalya, diğeri de Basel, İsviçre.
Uh, we have one in Cadiz, Spain another in Palermo, Italy, the last in Basel, Switzerland.
La Toya Jackson ve kocası Jack Gordon, o zamanlar erkek arkadaşıydı sanırım, bir televizyon programı yapmak için onlarla birlikte İspanya'ya gittim.
La Toya Jackson and her husband, boyfriend, I guess, at that time, Jack Gordon, and I went to Spain to do a TV show together.
İspanya'ya geçersek protestonun cinsiyet değiştirdiğini görürüz.
Sashay down to Spain in the'80s and you find that protest had had a sex change.
Muhafazakar İspanya'nın nefret edeceği bir porno çekimidir.
It's a porn shoot, which conservative Spain would have hated.
Eski kafalı İspanya'ya seks ve tarzla kafa tutar.
He challenged old-fashioned Spain with sex and style.
Franco İspanya'sı yalanlarla doludur.
Spain, under Franco, was all about lies.
80'lerde İspanya'da siyaset yumuşarken Britanya'da sertleşir.
Where politics softened in Spain in the'80s, here in Britain they hardened.
Bunuel'in, Franco İspanya'sındaki filmleri de böyle kışkırtıcıdır.
As much as a provocation as Bunuel's films were in Franco's Spain.
Aynı yıl Amerika'da, Kore'de, İspanya'da Almanya ve Meksika'da dijital sinemalar açılır.
In the same year digital cinemas opened up in America, Korea, Spain, Germany, and Mexico.
Venedik, Roma, Fransa, İspanya, bana destek olmazsa, işte o zaman Akdeniz'in kontrolü Hristiyan âleminin elinden çıkar, Müslümanların eline geçer.
If Venice, Roma, France and Spain do not support me, the Christian world will lose control of the Mediterranean sea and it will be taken by the Muslims.
Hani destek gelecekti Venedik'ten, İspanya'dan?
Was support not to arrive from Venice and Spain?
İspanya'daki en yumuşak dokunuş sahibi.
Has the soft touch of Spain.
Jill, İspanya'ya vardığınızda benimle buluşur musun?
Jill, can you meet me when you dock in Spain?
İspanya.
Spain.
İspanya feribotuna bindiler.
They caught the ferry to Spain.
İspanya hükümeti çıktı. Ve aynı problemi yaşayan Portekizin'de aynı şekilde başı dertte.
You've seen the government of Spain coming out and saying we've had the same problem.
- İspanya'ya ilk gelişiniz mi?
- First time in Spain?
Evet, İspanya'ya ilk kez geliyorum.
Yeah, first time in Spain.
Neden İspanya'da Oregonlu bir Picasso uzmanının haberini almak isteyeyim ki?
Why on earth would Spain want to hear from a Picasso expert from Oregon?
Martin Shaw'un İspanya'daki hiçbir ajansla çalıştığına dair bir kanıt yok.
There's no evidence of a Martin Shaw with any of our agencies in Spain.
İspanya enginlerini yağmalayıp geldim.
Back from plundering'the Spanish Main.
İspanya'yı düşünün.
Think of Spain.
- İspanya mı?
- What's in Spain?
Balayımda İspanya'ya ve.. .. ve sizin beni gönderdiğiniz Basel'e gittim.
I went to Spain on my honeymoon and to Basel, where you sent me yourselves.
Onun yerine aşırı Sağcı bir kurum. Sızma operasyonlarından uzmanlaşmış. Yunanistan'daki, İspanya'daki, Portekiz'deki Faşist hükümetler tarafından finanse edilen..... ve hatta NATO'nun gizli servislerinin de bir parçası olan.
Instead, it was a Right-extremist agency, specialized in infiltration operations and financed by Fascist governments in Greece, Spain, Portugal... and even part of NATO's secret services.
İspanya'da aynı durumda.
It's the same with Spain.
Burası İspanya.
We're in Spain.
Londra ve İspanya'da hala hücreler var. Sıradaki saldırıları kimler hazırlıyorsa onları bekliyorlar.
There are still cells in London and Spain, who are planning the next round of attacks.
Senin için iyimser olmak kolay nasılsa İspanya'da ünlü olma şansını elde ettin.
Yes, definitely. And just optimistic. You can go to Spain.
Bırak şu topçuyu artık, git İspanya'da şarkı söyle.
Forget the athlete, and go to Songs in Spain.
Ve bunun İspanya'daki her gazinoda geçerli olmasını sağlamaya çalışacağım.
And I'll try to make that apply to every casino in Spain.
İspanya'ya gitmek istiyorum.
I wanna go to Spain.
İspanya!
Spain!
Tamam hadi İspanya'ya gidelim.
OK, let's go to Spain.
Hem İspanya'ya gidip ne yapcaktık ki?
And what the fuck would we do in Spain anyway?
Şey, İspanya Dünya Kupası kazandı.
Well, Spain won the World Cup
Kahretsin, Dünya Kupasında İspanya'nın zaferini kaçırdım.
Damn, I missed the victory of Spain in the World Cup.
İspanya'ya dönmeden önce Milano'ya gidelim.
I want to see Milan before we leave Italy,
Orası İspanya.
That's Spain.
İspanya'ya gittiğimizi hatırlamıyorum bile.
I don't even remember going to Spain.
Benimle İspanya'ya geliyorsun, tamam mı?
You're coming with me to Spain, okay?
Ben orada yokken iş yerini aramışlar ve şöyle bir mesaj bırakmışlar : "Nicholas, İspanya'da birisinde."
They called me at work when I wasn't there and they wrote a message and said, "Someone from Spain has Nicholas."