Isso traduction Anglais
34 traduction parallèle
But the fire isso delightful [lndistinct]
But the fire is so delightful [Indistinct]
Hepsi aynı aslında. Nasıl bakarsan bak.
As consequencias sao as mesmas, nao importa como ves isso.
Onları biz yaptık ama onlar kırdı.
Nos fizemos as regras, eles quebrarem isso.
- Bu asla olmayacak. Duydunuz mu?
- Isso nao vai acontecer, ouviste?
- Duydum.
- Eu ouvi isso.
Bundan eminiz bu bir ortadan kaldırma işi.
Sim, bem, isso quer dizer mas isto foi um assasinato, de certeza.
Benim girşimi engellemeleri çok enteresan. Bana bu konuda birşey söylemediler.
That's very strange that they would have pulled my clearance e nao me disseram nada sobre isso.
Bu yüzden onun için çalışacaksın.
É por isso que vais trabalhar com ele.
Marshall ve senin yakın olduğunuzu biliyorum.
Olha, eu sei isso tu e o Marshall estao perto.
- Ne?
- O que é isso?
Bunu göreceğiz.
Vamos ver isso.
- Fark eder mi?
- Isso importa?
Bunu biliyorsun.
Tu sabes isso.
Olur mu?
O que é isso?
Anlaşıldı, efendim.
Recebi isso, senhor.
Bu çok kötü.
Isso é tao mau.
Gerçeklik buysa, ben de
Sorenara boku wa Isso naritai
Bu söylediği kalbimi fena halde kırabilirdi,... tabi hemen ardından şunu yapmış olmasaydı.
Now this might've been a worldwreck in Isso seria um comentário arrebatador if it weren't for the next thing Anita did.
Bunu yapabilmesi için en az dört aylık olması lazım.
Ele não deveria fazer isso antes do quarto mês.
Eğer birşey olursa ve birlikte olamazsak, Biryerde buluşacağız.
Se algo acontecer e isso não for possível, vamos encontrar-nos num certo sítio.
Nereden duydun?
Quem lhe disse isso?
Böyle mi düşündünüz?
Era isso que vocês achavam?
- Uzun zaman önceydi o.
- Isso aconteceu há muito tempo.
O zaman bunun mümkün olacağını bilmen gerekir.
Bem, então você deve saber o quanto isso é possível.
- Bunu ciddiye almıyorsan, söyle.
Ei, Caroline, se você não é sério sobre tudo isso, eu acho que você deveria me dizer.
Bunun kolay olmayacağını söylemiştim sana.
Eu disse que isso não seria fácil.
Şuna bir bakın.
Veja isso.
Sen öyle mi yaparsın?
Você faz isso? Is that what you do?
- Isso não importa. Sadece biraz farklı bir deneyim olacak.
- It's... it's just a little bit different.
O que e isso?
O que e isso?
Haklısın böyle bir kural yok.
Você está certo. Isso não é realmente uma regra.
Isso vai sair mais caro a voce.
Isso vai sair mais caro a voce.