Istan traduction Anglais

oraya artık Pislik-istan ( prick-ifornia ) demeli.

They ought to call it "Prick-ifornia."

Yuh.... istan seni.

Boo... Iander.

Pakistan, yakistan, kıçımın-istanı.

Pakistan, yakistan, you-back-istan.

Sarhoş-istan Cumhuriyeti'nden

The former Soviet Republic of Drunk-Off-Her-Ass-Istan?

Hangi cehennemdeyiz, Chuck E. Cheese-istan?

Where the hell are we, Chuck E. Cheese-istan?

Karını-düdük-lüyor-istan.

Banging-Your-Wife-Istan.

Pakistan, Afganistan ya da lanet istan ülkesi.

That sucks Pakistan or Afghanistan, or any pokke - standard whatsoever.

Ya da sonu hangi İstan la bitiyorsa artık.

Or whatever-istan you end up.

Özbekistan, Türkmenistan ile "Sikimekadar-istan" arasında bir yerde.

Uzbekistan is between Turkmenistan and I-could-give-a-fuck-istan. There's a map on page 376.

İstan'Iı ülkelerden biride.

One of the - istan countries...

Bir ülkenin şahı benimle aynı anda hastaneye yatırıldı ve onu ikişerli odaya yatırdılar.

The Shah of Somewhere-istan was admitted the same time as me, and they put him in a double.

Bilmemneistan'a sahip olduğumuz için çok mutluyum.

I'm so glad we got... what's-his-face-istan.

Bu konuşmayı sonu İstan ile biten kimsenin duymadığı ülkelerde ya da Abbudin'de gerçeklik kendini gösterdiğinde seni gönderecekleri yerde yap.

You make that speech from Whoever-Heard-Of-It-Istan... or wherever they send you next... when reality begins to set in in Abbudin.

İstan'da da üç yıl beraberdik.

And three years in the'Stan.

İstan mı?

The'Stan?

İstan da ne?

What is the'Stan?

"İstan" ların birinde işte, neyse.

One of the Stans, anyway.