English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Isırmaz

Isırmaz traduction Anglais

276 traduction parallèle
Isırmaz.
he doesn't bite.
- Isırmaz, değil mi?
- He won't bite, will he?
Sen de bak. Isırmaz.
Check it out, Iieutenant.
Isırmaz.
He's not going to bite.
Isırmaz.
She won't bite.
Isırmaz.
- He doesn't bite. - [Chuckles]
— Isırmaz, kış uykusunda.
- He doesn't bite, he's hibernating.
- Isırmaz.
- He doesn't bite.
Isırmaz.
It doesn't bite.
Isırmaz.
He won't bite.
- Isırırsa? - Isırmaz.
He won't
Isırmaz.
He doesn't bite.
Isırmaz evlat.
Uh-uh. - He's not gonna bite you, son.
Isırmaz merak etme, Benny.
He ain't biting, Benny.
Isırmaz. Bizden önceki sahipleri onu bayağı vahşi yetiştirmiş.
The family before us made him pretty mean, so...
Isırmaz seni.
He won't bite.
Usül hiçbir şeydir, usül uzaklara kaçırmaz.
The form is nothing, the form won't run away.
Sayın yargıç, onu çağırmak bize bir şey kazandırmaz.
Your Honour, there is nothing to be gained by calling her.
Ağlamak sana hiçbir şey kazandırmaz.
Crying is not going to get you anywhere.
O buna aldırmaz mı?
Oh, this is all right with him?
Rommel önden saldırmaz.
The Afrika Korps is not committed to frontal attack.
Dahası Venüs kayalık ve metal barındıran hidrojen fakiri bir gezegendir oysaki Velikovsky geldiğini düşündüğü yer olan Jüpiter hidrojen dışında neredeyse hiçbir şey barındırmaz.
Moreover Venus is a rocky and metallic hydrogen-poor world whereas Jupiter, where Velikovsky imagines it comes from is made of almost nothing but hydrogen.
Bana kalırsa sevgi veya aşk, herneyse, herhangi bir gizem barındırmaz.
In my opinion, in love there is no mystery
Diğer müşteriye saldırmaz, değil mi?
He's not going to attack the other client, is he?
Burası lanetli bir yer ve... benim kalbim bunu kaldırmaz.
my heart can't take it. There is nothing to be afraid of.
Basıncı kaldırmaz.
It may not be able to take the pressure as it is.
Lâhit hava sızdırmaz.
The sarcophagus is airtight.
Bu bana para kazandırmaz ki, señor.
There is no money in that, señor.
- Olsun, bu körün keyfini kaçırmaz.
Sorry the place is so dirty. Sorry the place is so dirty. Right.
Çeneni tutmak sana bir şey kazandırmaz!
Shutting up is not going to get you anywhere.
Erkeklik gücünü arttırmaz mı?
- It is, Mr. Rosen. Doesn't that increase virility?
Bu küp kapatılıp, sürgülenip zincirlendiğinde, Büyük Santini içinde olduğu halde su ve hava sızdırmaz bir biçimde mühürlenecektir.
When this cube is shut, bolted and chained, it will be hermetically sealed with the Great Santini inside of it.
- Marul tamam Kilo aldırmaz.
- Lettuce is right. You won't gain weight.
Bu iş hata kaldırmaz, dostum.
Can't get over the mistake you made.
Havlar ama ısırmaz.
Well, you know, his bark is worse than his bite.
Aşkınız... işleri karıştırmaz umarım!
Wudang is under my control. What will be messed up?
Düşlemek güzeldir ama seni istediğin şeye yakınlaştırmaz.
Dreaming is wonderful, but it won't get you closer to what you want.
Yani bu adam ayağını bir an olsun topraktan ayırmaz.
I mean, this guy is strictly pavement.
Brightmoon artık özgür. ... ve yakında, diğer krallıkları da kurtaracağız. Bir çarpışma bir savaşı kazandırmaz, She-ra.
Brightmoon is free and soon, we'll free the other kingdoms as well one battle doesn't win a war...
Hordac haklıydı bir çarpışma bir savaşı kazandırmaz....... ve Etheria'nın savaşı devam ediyor.
Hordac was right one battle doesn't win a war and it's a war Etheria is fighting
Cam tüp hava sızdırmaz bir şekilde içeriye giriyor.
The glass tube is maintaining an airtight penetration.
Birine onu sevdiğini söylemek baş ağrısından başka şey kazandırmaz.
You tell someone you love them and all you get is a headache.
Isırmaz inşallah.
I hope he doesn't bite though
Isırmaz.
It will not bite.
Umarım, bu gün başka kimse kızdırmaz beni.
I hope nobody else is going to make me cross today.
Çünkü saçma sapan davranan bir grup insanla takılmak bana seçkin üniversiteleri kazandırmaz.
Because hanging out with a bunch of people acting stupid is not gonna get me into the lvy League.
Ölüm ayırmaz sadece sevgisizlik ayırır. Tanrıça bunu sonsuza dek koruyacaktır.
Death does not part, only lack of love... and the vow is forever in the Goddess's sight.
Havlar, ama ısırmaz.
His bark is worse than his bite.
Gowron kutsal şeylere aldırmaz.
Gowron does not care what is sacred.
Gaklayan kuş ısırmaz.
His squawk is much bigger than his bite.
Söylediğiniz hiçbir şey kendiniz acındırmaz.
And nothing you say is gonna get any pity out of me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]