Iyi söyledin traduction Anglais
687 traduction parallèle
Bu sefer oldukça iyi söyledin.
You sang well this time.
- İşte bunu çok iyi söyledin.
- Now, that's clever the way you say that.
Çok iyi söyledin. Koca ağzını kapattın.
Boy, oh boy, that was telling him, George, old boy.
Çok iyi söyledin.
True for you, squire.
Çok iyi söyledin!
Well said! That's the spirit!
İyi ki ona üşüttüğümü söyledin.
I'm glad you told him I have a cold.
Artık iyi geçineceğimizi söyledin.
You said we'll try to get along better.
İyi fiyat söyledin, Papaz.
Why, that's a right fair price, Pastor.
- İyi ki söyledin.
- That reminds me.
- İyi söyledin.
- Rather well said.
İyi bir şey söyledin.
That was a nice thing to say.
İyi söyledin, ama benim hoşuma gitmedi.
You sang good, but I didn't like your song.
- İyi söyledin!
- You said it!
Okuma daha iyi olabilirdi, ama söyledin ya.
The reading could've been better, but you said it.
Envanterimin iyi durumda, mallarımın yerli yerinde olduğunu sen söyledin.
You said yourself my inventory was in shape, all my merchandise put away.
Sen de Kathy kadar iyi şarkı söyledin.
You sang as well as Kathy Selden.
Ve bunu oluşturmak için, sen zekice birşey yapıp Peder Burke'e koşup benim oyuncularımın okulun iyi ismini lekelediklerini söyledin.
And to make up for it, you do clever little things like running to Father Burke and telling him my boys sullied the good name of his school.
- Neden, Bersagliera için iyi şeyler söyledin?
Why did you clear the way for Frisky?
İyi ki alıştıra alıştıra söyledin.
I'm glad you broke it to her gently.
Nasıl? İyi ama ben hiç profesyonel olarak şarkı söylemedim. - Dün akşam söyledin.
It sounds good, but... I never sang professionally before. I don't know if I can.
Onlara bunu göstermelisin. Biliyor musun Charlie? İyi ki bunu söyledin.
I'm glad you told me. I'm not nervous noW. I'm scared to death.
İşin aslı, başkaları ölürken sen de bundan iyi bir kazanç elde ettiğini söyledin bana.
In fact, you told me you made handsome profits while others were dying. Very convenient!
İyi ki söyledin.
I'm glad you said that.
Peki iyi ya da kötü. Ben sordum sen söyledin.
All right, good or bad, I've asked, you've answered.
O iyi, dürüst avukata ne söyledin?
What did you tell that fine, upstanding barrister?
Sen daha iyi bilmelisin Sen de âşıktın, öyle söyledin
You should know better You were in love
İyi ki söyledin!
You don't say!
Ona yeterince iyi olmadığını söyledin.
Oh, Aunt Nonnie.
Hem en iyi casusların kadınlardan olabileceğini kendin söyledin.
Besides, you yourself said women make the best spies.
İyi ki bunu ona söyledin.
I'm glad you told her.
İyi söyledin, genç gönüllü.
Well said, young volunteer.
İyi ki bunu söyledin.
I'm glad you said that.
Ama dün gece dans ettin, şarkı söyledin ve her şeyi bıraktın. İyi vakit geçirmedik mi?
But last night, you danced and you sang and you just let it all go and didn't we have a good time?
Böylesi en iyi diye kendin söyledin.
You said yourself it's best that way.
Muriel'in birçok iyi özelliği olduğundan eminim ama 3 yıldır gözlerine dikkat ederek yaşıyormuş, sen söyledin.
I'm sure MurieI has many good qualities. But for 3 years she has had to care for her eyes... You told me so!
Büyükbaba, bize resmin öyküsünü hiç anlatmadın. Sadece birinin iyi, diğerinin kötü olduğunu söyledin.
Grandfather, you never really told the story to us just that one's the good lady, and the other is bad...
İyi ki bana yeni araba aldığını söyledin.
It's a good thing you told me you got a new car.
- İyi söyledin çavuş.
- You better tell him, Sergeant.
- İyi söyledin!
- Well said!
İyi geceler öpücüğü verip, ninnide söyledin mi?
Well, is the princess consoled now? Tucked in, goodnight kiss, sound asleep?
İyi ki söyledin.
Oh, thanks for telling me.
Onun iyi olduğunu söyledin.
You said he's good.
Onların iyi gittiğini söyledin.
You said they were doing fine.
- İyi söyledin, Roy.
That was very well put, roy.
İyi. İşte şimdi iyi birşey söyledin!
You didn't say anything.
- Evet. - İyi de neden evlenmek istediğini söyledin ki? - Ne?
- But why'd you have to ask her to marry you?
İyi söyledin.
That's good.
Kendin en iyi itirazı söyledin.
You gave the best objection yourself.
- İyi söyledin, Diane. - 50 papel için güle güle öpücüğü verebilirim.
- Told him, Diane. - I can kiss that 50 bucks goodbye.
İyi söyledin.
Good point.
Fakat senin onun çok iyi olduğunu söyledin.
Butyou said it pretty well.
söyledin 99
söyledin mi 33
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi seyirler 39
iyi sabahlar 116
iyi seneler 19
iyi şanslar dostum 17
iyi soru 41
iyi sayılır 22
söyledin mi 33
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi seyirler 39
iyi sabahlar 116
iyi seneler 19
iyi şanslar dostum 17
iyi soru 41
iyi sayılır 22