Iyiymiş traduction Anglais
4,811 traduction parallèle
- Her şeyde iyiymiş tamam mı?
- He was good at everything, okay?
Bu daha iyiymiş.
How'd you sleep? With my eyes closed.
Ama ağabeyin için üzüldüğünden iyiymiş gibi rol yapıyorsun.
But you're pretending that you're fine because you feel bad for your brother.
Kafeteryanız bizimkinden daha iyiymiş.
Your cafeteria looks nicer than our news station.
Kelimelerle aran iyiymiş Caleb.
You're good with words, Caleb.
Ben de içimden "Çok iyiymiş lan." dedim.
I just thought, "Fuck, man, that is so good."
Bu gerçekten iyiymiş.
That is... that is really neat.
- Bu çok iyiymiş Pam.
Whoa, that's pretty neat, Pam.
Gerçekten iyiymiş.
That's pretty damn good.
Ooo, iyiymiş.
Wow! So sexy.
Bu çok daha iyiymiş.
Ah... well. That's much better.
Çok iyiymiş.
That's cool.
Suyun akışı iyiymiş.
Yeah, that's a good flow of water.
Her şey çok iyiymiş ama bir gün kocası hayatının ışığı ölmüş.
All was well. But, one day, her husband, the light of her life, died.
Görünüşe göre, geyiğin durumu arabanın durumundan iyiymiş.
Looks like the deer made out better than your car. Yeah.
- Annen iyiymiş.
- No! No.
Bu kahve bizim evde içtiğimizden çok daha iyiymiş.
I say, this is much better coffee than we have at home.
Haley iyiymiş.
Haley's good.
- Vay, iyiymiş
- Wow. That's great.
Evet, bu iyiymiş.
Yeah, that's good.
- Bu çok iyiymiş ya!
That's so cool.
- Evet, çok iyiymiş. - Evet.
- Yeah, that's cool.
Çok iyiymiş.
It's really good.
Genel kültürün de iyiymiş.
You out-Seussed me.
- Çok iyiymiş.
Aw that's beautiful.
Hadi oradan yaşlarla arası iyiymiş, nasıl bildin?
My ass you're good with ages. How'd you know that?
Bak bu iyiymiş.
Hmm. Sounds nice.
- Göz zevki iyiymiş.
She's really got an eye.
- Çok daha iyiymiş.
- That's much better.
İyiymiş.
Oh, cool.
Yeni Ford Fusion çok iyiymis.
Loving the new Ford Fusion!
- Bunlar iyiymis.
- These are nice.
İyiymiş.
She's okay.
Ne olmuş? İyiymiş ama kahretsin.
He's fine, but...
- İyiymiş.
Well, that's good.
İyiymiş, Lütfen bizimle dışarı çıkar mısınız?
That's great. Can you please step outside with us?
İyiymiş.
Fancy that.
İyiymiş.
This nigga.
- İyiymiş dostum.
- That's awesome, man.
- İyiymiş.
- Nice. - Great.
İyiymiş.
Nice bangs.
- İyiymiş.
Oh, yeah.
- İyiymiş.
- Cool.
- İyiymiş. Yapamam.
- That's a good one.
İyiymiş.
- Cool.
İyiymiş.
Neat.
İyiymiş.
Oh, really? That's cool.
İyiymiş.
Journalist?
İyiymiş.
Cool.
- İyiymiş.
Sounds good.
- İyiymiş.
- That's great.