English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Iım

Iım traduction Anglais

4,061,452 traduction parallèle
Bana oyun yazmana ihtiyacım yok.
I don't need you to write for me.
Sana hiç ihtiyacım yok.
I don't need you at all.
Bugün Romeo ve Jüliet'i oynayacağız, ben Gil Faizon, o şeref bana ait, Romeo rolünde ve Jüliet rolünde, rakun Lisa.
Today, we're doing Romeo and Juliet, with me Gil Faizon, charmed I'm sure as Romeo, and as Juliet, we have Lisa, the raccoon.
Uyuyor mu yoksa, diye bakmamalıyım.
I shouldn't check to see if she's just sleeping.
Sanırım kendimi de öldüreceğim.
I guess I'll kill myself too.
Merhaba, bir şey soracaktım.
Hi, I was wondering.
Rakunlarla seks yapan yetişkin bir adam tanıyorsam, kimi aramalıyım?
Who do I call, if I know an adult man who fucks raccoons?
Lisa adında bir rakunla tanıştım
♪ I just met a raccoon named Lisa ♪
Ona çok sert davrandım.
I've been too hard on him.
- Ve Gil, o şeref bana ait.
- And Gil, charmed I'm sure.
Komik muhabbet sandığım bir şeyin ırkçı hakaret anlamına gelmesi beni çok üzerdi.
I hate to think that what I thought was our funny banter, ever came off like racist abuse.
Hayatını değiştirecek bir iş fırsatı konusunda yalan söylediğim için ve 40 yıl boyunca seni ezdiğim için özür dilerim.
I'm so sorry that I lied to you about a life-changing voice-over opportunity, and then bullied you for 40 years.
George, hiç yanlış bir şey yapmadığım için özür dilerim.
George, I'm so sorry that I really didn't do anything wrong.
Çünkü ona kokaini ben satıyorum.
'Cause I'm the one selling him the cocaine.
Küçük bütçeli bir aksiyon filminin yıldızıyım ailesini korumaya çalışan bir gizli ajanı oynuyorum, filmin adı da "Ne Cüretle Kızımı Çalmaya Kalkarsın?"
I'm a star of a small action movie franchise where I play a secret agent trying to protect his family called, "How dare you steal my daughter?"
Sanırım gençlere yönelik vampir romanlarım Kaykaylı Drakula iyi satıyor.
I guess my young adult vampire series, Skateboard Dracula is doing pretty well.
Evet, ama o ergenlerin çoğu kitabın bir yerinde bomba yapmayı anlattığım için satın aldılar kitabı.
Yeah, but most of those teens only bought the book because in it, I explained how to make a bomb.
Üzerinde çalıştığım yeni bir oyun.
A new play I'm working on.
- Sanırım sadece tek bir sorum var.
- I guess I just have one question.
İki tane daha alkolsüz bira alayım lütfen.
Well, I'll have two more root beers, please.
Kastım, Birleşmiş Milletler ve dünya devletlerinin örtbas ettiği şey... Dahil olduğunuz bütün o askeri operasyonlar.
I mean what the U.N. and world governments have covered up, all those military actions you were involved in.
Bu fotoğraftaki adamın siz olduğunu görebileceğinize eminim.
As I'm sure you can see, the man in this photo is clearly you.
Dinleyin, size karşı dürüst olmam lazım.
Listen, I've got to be honest with you.
Ben... Ben hayattayım...
I'm--I'm alive.
Bilim ve sibernetiğin yardımıyla insan kapasitesini arttırmaya yönelik bir araştırma yaptığım izlenimi içindeydim.
I was under the impression that I was doing research to augment human capabilities through science and cybernetics.
Pes etmeyeceğim!
I'm not going to give up.
Şayet sen sadece tek bir hücreysen, o zaman tüm hücrelerini yok edeceğim. En sonuncusuna kadar!
If you're nothing but a single cell, then I'm going to destroy every last cell in sight, right down to the last one.
Pekala, baylar, umarım sizler de silahsızlanma fırsatını kaçırmayıp...
So, gentlemen, I hope that you'll seize this opportunity - to achieve disarmament- -
Kendimi bildim bileli savaşıyoruz. Artık yarım yüzyılı aştı.
We've been fighting for as long as I remember, over half a century now.
Gerçekten yardım edebileceğine inandığım sadece siz varsınız.
I truly believe you're the only ones who can help, but I had to know.
Ama neden bu kadar araştırma yaptım bilmek zorundaydım.
That's why I did so much research.
Babamın dediği gibi, gerçekten adaletin yanında olduğunuza emin olamamıştım.
I couldn't be sure you were really on the side of justice as my father said.
Size yalvarıyorum... Dünyanın yardımınıza ihtiyacı var.
I beg of you,
Babamın bana söylediği bir şey, eğer karşılaşırsak size vermemi istedi, bunca yıl güvenli bir şekilde sakladım.
Something my father told me to give you if we ever met. I've kept it safe all these years.
Anlamalıydım. Bunlar onlar.
I should have known.
Bazı önemli dokümanları arabada bırakmıştım!
I left some important documents in that car!
- Ben buradayım, Rachel ise burada.
- I am up here ; Rachel's down here.
Beni de onu kıskanmakla suçluyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.
He's accused me of being jealous, and I don't know what to do.
- Tabii ki kıskanıyorum!
- Of course I'm goddamn jealous!
Tavırlarımın aramızı açmasını istemiyorum. Alex'in isim ortaklığını kabul ediyorum.
- I don't want my behavior to drive a wedge between us, which means I accept Alex as name partner.
Gerçek olacağına rüyamda görsem bile inanmazdım.
Never in my wildest dreams did I think it would come true.
Enfeksiyon kapıp haftalarca uğraşmıştım.
I had a yeast infection for weeks.
Ne yapacağım?
- What do you think I did?
Tabii ki seni aradım.
- I called you.
Banyoma girdiğimde onu diş fırçama sıçarken mi bulacağım?
I walk into my bathroom and I find him shitting on my toothbrush?
Bunun beni etkilememesini nasıl sağlayacağım!
How the hell am I not supposed to let that overwhelm me?
- Rachel. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Can I get you two anything?
Böyle iyi Donna teşekkürler.
- I'm good. - Thanks, Donna.
Bence sana öyle geliyor, buna eminim.
I'm telling you, I think you're imagining it.
Sanırım bu beni geri almakla hata ettiğini söylediğin için özür dileme yöntemin.
- I take it this is your way of apologizing for saying you never should've hired me back.
Kim demiş zayıflamaya ihtiyacım var diye!
- Who says I need slimming?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]