Işe geç kaldım traduction Anglais
264 traduction parallèle
Pekala. Hoşçakal canım, işe geç kaldım.
Well, goodbye, dear, I'm late for work.
Ben de işe geç kaldım.
And I'm going to be late for work!
Bunca yıldır, bir gün olsun ne işe geç kaldım, ne de gelmemezlik yaptım.
I've never been late or missed a single day's work in all these years
Ben işe geç kaldım ama gidip onu arayalım.
Well, already late for work, let's go look for him.
Bir sonraki işe geç kaldım...
I'm late for my next job.
- Hayır, işe geç kaldım.
- No, I'm late for work.
Ben gitmeliyim, işe geç kaldım.
I'M LATE FOR WORK. I'M GONNA GO NOW.
Ve işe geç kaldım.
And I'm very late for work.
- Hayır, işe geç kaldım.
- No, I'm really late for work.
Gary, işe geç kaldım.
I'm late for work.
Tamam. Ben işe geç kaldım.
Okay. I'm late for work.
Evet, işe geç kaldım.
Yeah, I'm late for work.
Bak Lisa, gitmem lazım, işe geç kaldım,
Look Lisa, I gotta go, I'm late for work,
Hayır işe geç kaldım.
- Oh no. I'm late for work!
- İşe, geç kaldım.
To work, and I'm late.
İşe geç kaldım.
I'm late for the office.
- İşe geç kaldım!
- I shall be late for my appointment.
İşe geç kaldım ve şefime telefon ettim.
Then I was late, and I called my supervisor.
Sayende işe geç kaldığımın farkında mısın?
Do you realise you've made me late for work?
İşe geç kaldım zaten.
I'm late for work already.
Afedersin, tatlım... Üstelik işe de geç kaldım.
Excuse me, honey besides, I'm late for work.
İşe geç kaldım.
I'm late for work.
İşe geç kaldım.
I'm late for work as it is.
İşe geç kaldığımı söyleyemem.
I don't exactly punch a clock myself.
İşe geç kaldım.
I'm late.
- İşe geç kaldım.
- I'm late for work.
İşe geç kaldım.
Now, I'm late for work.
Bence geri döndüğünde "eyvallah, yapalım, bu işe de girelim" demeye geliyor, ama çok geç kaldı.
I think he's come back and says : " Okay. We have to do it, let's bite the bullet.
Gittiğinde ise geç kaldığımı farkettim.
And she was gone and and I realised too late.
İşe geç kaldım. Dün akşam bana bir yerde çalıştığını söylememiştin.
Wasn't it pretty all those boats bobbing around like little bath toys?
İşe yarım saat geç kaldım ve patron gene fırça kaydı.
I was a half-hour late to work, and my boss ripped me a new one.
Haydi yorgun kıçlarımızı kaldırıp işe gidelim. Geç bile kaldık.
Let's get our tired asses to work cos we are late.
İşe geç kaldım!
I'm late for work.
Hadi ama. İşe geç kaldım.
I'm late for work.
- Sen neden alıyormuşsun? Çünkü geç kaldığında altı kere yerine kart bastım. Onun için vaktinde işe gelme sicili hatasız.
Because I punched him in six times when he was late, hence his perfect on-time record.
Apu, saat 4, işe geç kaldın.
[Snoring] Apu, it's 4 : 00 a.m. You're late for work!
İşe 26 saat geç kaldım.
Oh, I'm 26 hours late for work.
İşe geç kaldım. Şey...
I'm late for work.
İşe geç kaldım.
I'm gonna be late for work.
İşe geç kaldım.
I'M LATE FOR WORK.
İşe geç kaldım da.
I'm late for work.
İşe geç kaldım ve Dr. Connors beni kovdu.
I was late for work and Dr. Connors fired me.
Hayır. İşe geç kaldım ve Dr. Connor beni kovdu.
I was late for work and Dr. Connors fired me.
Lety, gerçekten çok geç kaldım, işe yetişmeliyim.
Oh, Leti, it is very late! I have to go, you see how they are at work!
İşe geç falan mı kaldım?
Am I, like, late for work or something?
İşe geç kaldım.
You know there is something I've been putting off for a long time
İşe geç kaldım! Dün de böyle yaptın.
Aw, you didthisyesterday!
Düşüneceğim. İşe geç kaldım. Gitmem gerekiyor ama bu konuyu düşüneceğim.
I'm late for work. I've gotta go, but I will think on this.
İşe iki saat geç kaldım.
Man, I'm two hours late for work.
Tanrım. İşe geç kaldım.
Oh, my God, I'm late for work.
İşe yarım saat geç kaldın.
For what?