English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Işe koyul

Işe koyul traduction Anglais

354 traduction parallèle
- O halde işe koyul.
- Then get started.
Ne duruyorsun, kıl kuyruk, işe koyul.
Come on, you little scut, get busy.
Sen oradaki, işe koyul.
You there, get busy
Hemen kaşlarını çatma Şeytan kulağına deyip, işe koyul
Well now, don't you frown Just knuckle down and knock on wood
- Hemen işe koyul.
- Shoot it through.
Ayağa kalk da işe koyul!
Come on, gel up out of there and go to work!
Sen, işe koyul artık.
You start your legwork.
Sen de işe koyul.
You go right ahead, dear.
Haydi, işe koyul.
Go on, get weaving.
Evet, Starbuck, işe koyul bakalım.
Yeah, Starbuck, you better knuckle down.
Hadi, keş şunu da işe koyul, ha?
Come on, knock it off and get to work, huh?
Öyle çok daha çabuk olur. Şaklabanlığı kesip işe koyul!
Cut the comedy and get to work!
O halde git ve işe koyul.
Then get out there and go to work.
Solly, işe koyul!
Solly, get going.
Neyse, hemen işe koyul da beni bu pire yuvasından kurtar.
Well, you just better get yourself hustling and get me out of this flea trap.
Ve işe koyul.
And get busy!
- Haydi, Junior, işe koyul.
- Come on, Junior, get on the ball.
Sen de şu Napolyon pozlarını bırak işe koyul.
No ambitious stuff. That's what got to Napoleon.
Yardım etmek istiyorsan şunu giy ve işe koyul.
If you want to help, put these on and get to work.
Giyin, iyi bir kahvaltı et ve hemen işe koyul.
You get dressed, eat a good breakfast and just do it.
Kaldırıma git ve işe koyul.
Get up onto the curb and get to it.
Hemen işe koyul.
Just start hustling.
Sen işe koyul. Ben arkandayım.
Quarrel, I will back thee.
- Hadi bakalım, işe koyul Bitik.
- Go to work then
Pekala hadi işe koyul.
Well, get to work.
Al, bir şey al, işe koyul.
Here, you take something, go to work.
- Ve biraz boya alıp çatıda işe koyul.
- And get some paint and get to work on the roof.
- İşe koyul, midesini bir yıka.
Get busy, give her a stomach wash.
- İşe koyul.
Get busy.
Hemen işe koyul.
Get going.
İşe koyul.
Go to it.
- Ceza gerektiren bir suç bu. - İşe koyul bakalım.
- What's different about me?
- İşe koyul bakalım Sparks.
- All right! Look alive now, Sparks!
İşe koyul. İşin yok mu senin?
You've got a job, haven't you?
İşe koyul, Emmerich.
Get busy, Emmerich.
İşe koyul.
Get to work.
Bana çavuş deme! İşe koyul! Devam etmek zorundayız!
We have to keep going!
İşe koyul hemen.
Now, get going.
İşe koyul.
Get busy.
Peki Charlie, koyul bakalım işe.
Maybe that's it. No más.
İşe koyul, kaybol çabuk!
Go on, get out!
İşe koyul.
Get on with it.
İşe koyul, Briggs.
Get started, Briggs.
- İşe koyul derim.
- And I would say proceed.
- İşe koyul!
- Get moving!
İşe koyul, Scotty.
Get movin', Scotty.
İşe koyul.
Get up there now.
İşe koyul.
Get to it.
İşe koyul!
Ponte to work, go!
İşe koyul o zaman.
I'll let you get back to work now.
İşe koyul Çavuş.
Go to it, Sergeant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]