Jacuzzi traduction Anglais

- Jakuzi mi?

- The Jacuzzi?

Baksana, bu jakuzinin düğmesi nerede?

Say, where's the switch on this Jacuzzi thing?

- Haydi, jakuziye gel.

- Come on down to the jacuzzi.

Paten bileyicisi, masaj masası, Jacuzzi, otobüsümüz...

The skate sharpener, the massage table, the Jacuzzi, our bus...

İçinde uyur, jakuzisi olur, sauna...

We could have like a sleeping bag, a Jacuzzi, and a sauna, you know?

Tommy'de de vardı, onları ailesinin jakuzisinde boğdu.

Tommy had'em and drowned them in his parents'jacuzzi.

Bir komşumuzun yatak odasında jakuzisi var. Jakuziyi de bir su kemeriyle dışarıdaki havuza bağladı.

I have this neighbor, and he built his Jacuzzi in his bedroom... and it has a running aqueduct connected to a wading pool outside.

Her zaman jakuzi rol dağıtımı vardır.

Well, there's always the casting Jacuzzi.

Jakuzi, efendim?

Jacuzzi, sir?

Çocukluğumda jakuzi istediğimizde, küvetin içinde yellenirdik.

Say, when I was growing up, we want a Jacuzzi, we had to fart in the tub.

Ana yatak odasında bir Jakuzi var.

There's a Jacuzzi in the master bedroom...

Jakuzisi olan biriyle değişmeye hazırım.

I'll trade with anyone that has a Jacuzzi.

Tam 500 metre kare üzerinde. 5 yatak odası,.. ... 4 banyo, sauna, jakuzi, avlu ve kumsala inen merdivenler.

4200 square feet, split-level, 5 bedrooms, 4 baths, sauna, Jacuzzi, aviary and an elevator down to the beach!

- Jakuziniz var mı?

- You have a Jacuzzi?

Jakuzinin orada, elbiselerimi değiştirirken beni izledin mi?

Did you see me change out of my clothes by the jacuzzi?

Jakuzide bir kız beni bekliyor.

I got a chick waiting in the Jacuzzi.

Havuz, jakuzi.

Swimming pool, Jacuzzi.

İçinde Jacuzzi de olmalı.

With a Jacuzzi in it.

Masaj, sauna, jakuzi... bronzlaşma salonu.

Trust me. Massage, sauna, Jacuzzi... tanning salon.

4,5 metre tavan yüksekliği, tamamen ahşap kaplama, yeterince dolap alanı modern bir mutfak, harika bir jakuzisi olan yepyeni bir banyo.

It has 15-foot ceilings, uh... all hardwood floors, ample closet space,..... a modern kitchen, a brand-new bathroom with a jet-stream Jacuzzi.

Hef, değişiklik olsun diye seni başkasının jakuzisinde görmek hoş.

Hef, nice to see you... in somebody else's jacuzzi for a change.

Şurada da, spor salonu, jakuzi, saunalar.

gym, Jacuzzi, saunas.

Bana Jakuzzi ile ilgili hiçbir şey sorma.

Just don't ask me to take a Jacuzzi with that guy again.

Jakuzide.

He's in a Jacuzzi.

Jakuzi, Laurel Kanyonu, Guns N'Roses video partisi?

The Jacuzzi, Laurel Canyon - Guns N'Roses video wrap party?

- Odanda jakuzi var mı?

Is there a Jacuzzi in your room?

Jakuzi bile olmayabilir aslında.

It may not even be a Jacuzzi.

Bunu kaldırabilirim. Odanda jakuzin varsa, senin adına sevinirim.

If you have a Jacuzzi, I'm happy.

Bebeğim, muhteşem. - Burda bir jakuzileri var mıdır?

Have they got a jacuzzi in this place, huh?

Madem sıkıldınız bir jakuzi ortamı yaratalım.

If you two are bored, let's have a little Jacuzzi action.

Herşey burada, gizli anahtarım kayıp ve jakuzi zamanlayıcıda.

Everything's here, my hidden key is missing, and the Jacuzzi's on the timer.

Jakuzide elektriğe kapılarak ölmüş.

He was electrocuted in the jacuzzi.

Ama en iyisi jakuziye dönüşen bulaşık makinesiydi.

But the best one was the dishwasher that turned into a Jacuzzi.

Geleneksel "Anne servis şoförünü akşam yemeğine, dansa ve jakuziye götürür" piyesi için istediklerini sandım.

I thought they'd want mine on here for the traditional "mommy takes bus driver to dinner, dancing and Jacuzzi" interlude.

Tamam çocuklar, jakuzi'ye kim girecek?

Okay, guys, who's goin'for the jacuzzi?

Clark, ben bir jakuzideyim, bir saniyeye bekleyebilir misin?

Clark, I'm in a Jacuzzi, can you hold on a second?

- Jakuzi de alırım.

- I could get a Jacuzzi.

Jakuzi gibi mi?

You mean like a Jacuzzi?

Evet, jakuzi gibi.

Yeah, like a Jacuzzi.

Jakuzi kıyafeti giyiyorum.

I'm wearing a Jacuzzi suit.

havuz, sauna ve jakuzisi bulunan sekiz bin metrekarelik.

Eight thousand square feet with swimming pool, sauna and Jacuzzi.

Gerçi bu beni, onu jakuzide boğmaya çalıştığın kadar korkutmadı.

That didn't scare me as much as when you tried to drown him in the Jacuzzi.

Siz jakuziye gidin, ben daha sonra gelirim.

Go to the jacuzzi and I'll be there later.

Jakuzi var.

They have a Jacuzzi.

Neler olduğunu bilmiyorum ama jakuzime sıva parçaları düşüyor.

I don't know what is going on up here, but I have plaster falling into my jacuzzi.

Teknenin jakuzisi var mı?

DOES THIS BOAT HAVE A JACUZZI?

Haberlerde, şehirdeki perişan haldeki okulların bir hademesinin 18 metrelik yatında, jakuzinin içinde yurtdışında çekilmiş bir fotoğrafından bahsedecekler.

WE'RE TALKING NEWS FOOTAGE OF CRUMBLING INNER-CITY SCHOOLS CROSS-CUT WITH PHOTOS OF A JANITOR SITTING IN HIS JACUZZI ABOARD A 60-FOOT YACHT.

Oda servisi ve jakuzi mi?

Room service and a Jacuzzi?

Ben gidince, eşyalarını getirebilirsin.

Sauna and Jacuzzi in the back just beyond the walk-in closets. As soon as I pack up, you can put your stuff away.

- Çok tatlısın.

Mom, can we use the Jacuzzi tonight?

Sean ve Madonna mı? ! Güven bana.

Massage sauna, jacuzzi, tanning salon... best schools in the city.