Jade traduction Anglais
1,935 traduction parallèle
"Maymun Kral özgürlüğüne kavuştuğunda, Yeşim İmparatoru da geri dönecek" derler.
They say when the Monkey King is free, the Jade Emperor will return.
Yeşim Kumandanı, bir ödül avcısı göndermiş olmalı.
The Jade Warlord has sent a bounty hunter.
Ona bunu verecek, keşiş. Fanileri öldürebilen küçük yeşim bir ok.
She will offer him this a jade dart that can kill an immortal.
Hem aşsak bile, Yeşim ordusu ile yüzleşmek zorunda kalacağız.
Even if we do, we still must face the Jade Army.
Kayıp asayı ona teslim ettiğimde, Yeşim kumandanı bana ölümsüzlük iksirini bahşedecek.
When I deliver the lost weapon the Jade Warlord shall grant me the Elixir of lmmortality.
Yeşim Sarayı'nda muhafaza edilir. Yeşim taşlarıyla mayalanır. Fanilerin ona dokunduğu görülmemiştir.
It is forever stored in the realm of the Jade Palace high in the Jade Firmament, rarely touched by mortals.
Ona ulaşmak için Kuzey yolunu kullanmalı ve cennetle dünya arasındaki sınırı geçmelisin. Sonrasında ise, Yeşim ordusu ile yüzleşmelisin.
To reach it, one must take the north road and cross the border of heaven and earth only to face the Jade Army.
- Yeşim kumandanı?
Jade Warlord?
Stu ile Jade'in fotograflarindan olusan çok hos bir takvim.
And fancy calendars, all with pictures of Stu and Jade.
Adi Jade miymis?
Her name's Jade?
- Bak, adin Jade'di, degil mi?
- Look, it's Jade, right?
Pekâlâ, Jade. Arkadasimiz Doug'i hatirliyor musun?
Right, Jade, uh, ahem, you remember our friend, Doug.
Dinle, Jade...
Listen, Jade, I...
Ve size, "Yeşim Taşı Nişanı" nı takıyorum.
And I award you the "Order of Jade".
Adı Ling Yao. Anlamı yeşim taşıymış.
Her name is Ling Yao, which means beautiful jade treasure.
Çin mahallesinde bunu Jade Boys'un yaptığı söyleniyor.
It's already all over Chinatown that the Jade Boys did this.
Jade Boys çetesinin lideri. Kuzeni de sağ kolu.
He ran the Jade Boys gang with muscle from his cousin.
İzleme aracımıza göre Jade Boys atölyesi kepenk indirmiş.
Our surveillance truck says the Jade Boys'sweatshop has gone quiet.
Biliyor musun, Colin Jade Boys'dan bir tek sen kaldın.
You know something, Colin, you're the last of the Jade Boys.
Liao, fotoğrafta, kızın teninin yosmaları andırmasını istiyorum.
Liao, on the picture, I'd like her skin to evoke jade.
114'deki Jade'i hatırlıyor musun?
And you remember Jade, from 114?
Her neyse, demek istediğim, Jade, onları aldırdı.
Anyway. My point is, Jade, she had'em cut off.
Sonra da, Jade'i arayacağım ve de Bayan Norris'i.
And then, uh... And then I'm gonna call Jade and Ms. Norris.
Onlar yeşim taşlı paspaslar.
They're jade mats.
İşte senin için bir yeşim taşı hasırı.
Here's a jade mat for you.
O halde yeşim taşlı hasırlarımdan al.
Then buy a jade mat from me.
Sana da o hasırdan satmak mı istedi?
She asked you to buy a jade mat, too?
Yeşim taşı tozu.
It's jade dust.
O hasırları para için mi satıyorum sanıyordun?
Tell me. You think I sell jade mats for money?
Şu yeşim taşı hasırlardan mı kullandın?
Did you use that jade mat?
Prens Vekili'nin yeşim kemer kolyesi çalınmış!
The Prince Regent's jade belt pendant has been stolen!
Yarası olan gocunsun, bizim yaramız falan yok.
Let the gall-ed jade wince, our withers are unwrung.
Jade, sorun yok dedim
Jade, I said it's fine, okay?
Sen arabamı alabilirsin
And, um, you can use my car till you get a new one. Thanks, Jade.
- Jade deli misin? Bunu neden yaptın?
Jade, are you fucking crazy?
Jade'i düşünme.. bu yatağa gelip, yatınca mutlu olacak
Don't worry about Jade. Once we're gone, she'll come in here and lie down on the bed and bawl her eyes out.
Jade le konuşuyorum kimseye söylemez.
But sweetie, it's just Jade. She's not gonna say anything to anybody, right?
- Jade bu güzelim.
- Aw, you don't hate Jade. - Just tell her, all right?
Belki Jade biliyordu
It wasn't me. Maybe it was Jade. Jade's a dancer here.
Jade?
- Jade? - Yeah.
Bahset ondan
- Jade. - Tell me about Jade.
Gerçek adın ne Jade?
What's your real name, Jade?
Jade
Jade.
Fantazin ne Jade?
And what is your fantasy, Jade?
Seni 20 dakikada yakar Jade
Not only that, it can burn for 20 minutes at a time, Jade. 20 minutes is a long time.
Jade Boy çaylaklarından.
Low-level Jade Boy.
Jade Bokowsi, seni ateşli şirret.
Damn, Jane Bodehouse, you are one fiery little hellcat.
Sana güvenebileceğimi bliyordum
I knew I could count on you, Jade.
- Çünkü sen hiçsin
- Because you're nothing, Jade.
Jade i bile aştın
She fucking stabbed him for Christ's sake.
Jade?
- How about Jade?