Jano traduction Anglais

Lano hep şarkı söylüyor!

Jano's in high spirits, isn't he? He's always singing.

Eve gitme vakti!

I'm coming, Jano.

İyi günler, Yano!

Good day, Jano!

# Yano koruyor, ama onun tek derdi keresteler.

That's guarded by Jano, but he only cares about the timber.

Yano'nun kanadı yok ya!

But Jano just can't fly!

Emir ne demek Yano, olsa olsa ricam olur!

Be serious, Jano! I don't give orders, at most I might ask you something.

Kaliteli purodan hoşlanırsın, değil mi Yano?

You like good cigar, don't you, Jano?

Yano bütün bir puroyu en son, askeri tatbikatta içmişti.

Last time Jano smoking whole cigar was at army exercises.

Çocuklar buradan kovulmalı, Yano!

Boys must be driven away from here, Jano!

İstediğin kadar puron olacak, Yano!

You'll have as many cigars as many you want, Jano!

Parafin varillerinden oluşacak, böylece Yano'nun kulübesini gizleyecek.

It will be built of paraffin barrels so that it can hide Jano's hut.

Teşekkürler, Yano!

Thank you, Jano!

Ne oldu biliyor musun, Yano?

Do you know what happened, Jano?

Bu zımbırtılar nedir, Yano?

What's this stuff, Jano?

Ne işi var burayla, Yano?

What does he want here, Jano?

Merhaba, Jano.

Hello, Jano.

Pekala, Jano.

All right, Jano.

- İyi geceler, Jano.

- Good night, Jano.

Seni görmeye geldim, Lord Jano.

Why, I came to see you, Lord Jano.

Şunu iyi bil, Jano kararları ben veriyor olsaydım kimsenin sana zarar vermesine izin vermezdim.

You do understand, Jano that if it were my decision I would never let anyone harm you.

Lord Jano nerede?

And where is Lord Jano?

Üzgünüm, başbakanım ben bile bazen nerede olduğumu şaşırıyorum Lord Jano nasıl şaşırmasın?

I'm sorry, prime minister it is all I can do to keep my own itinerary straight let alone that of Lord Jano's.

Lord Jano'yu arıyordum ve bu şekilde buldum.

I just came in to look for him and I found Lord Jano like that.

Jano canına kıyacak biri değildi.

Jano would never kill himself.

Alejandro Montes de Oca, yani "Jano", Tenoch'un annesinin kuzeniydi.

Alejandro Montes de Oca, "Jano", was Tenoch's cousin.

Yirmisinde Jano ile evlendi.

At 20 she married Jano.

- Jano, bunu bana yapma.

- Jano, don't do this to me.

Jano üniversitede ders veriyor.

Jano will keep lessons at the university.

- Jano bana çok bahsetti. - Puerto mu?

- Jano talked to me a lot about it.

Jano bundan hoşlanacak.

Jano will like it.

Günler geçti, Jano toplantı için ayrılmışken Luisa doktordan bazı test sonuçları aldı.

The days passed by, and while Jano was away because of his meeting Luisa got some test results from her doctor.

- Jano.

- Jano.

- Ben de Jano.

- Me too, Jano.

- Elbette, sen Jano'nun eşisin.

- Of course, you're Jano's wife.

Luisa sık sık Jano ile birlikte entellektüellerin yemeğine giderdi.

Luisa often attended to intellectuals dinners with Jano.

Sen hiç Jano'ya ihanet ettin mi?

Have you ever betrayed Jano?

Jano'ya ihanet etmek mi?

Betraying Jano?

Jano daima kanıt ister.

Jano always needed confirmations.

Jano ve benim çok ortak noktamız var.

Jano and me share a lot of things.

Jano yanımda olan tek kişiydi.

Jano was the only one to be on my side.

- Anlaşılan Jano onu aldatmış.

- Looks like Jano cheats on her.

Jano'dan önce çok erkekle yattın mı?

Did you fuck many guys before Jano?

Geç başladım o işe, ve hemen Jano ile tanıştım.

I started late and met Jano soon.

- Sonra Jano'ya mı rastladın?

- Then Jano came, right?

Selam, Jano.

Hi, Jano.

Yine de ayrılacaktım Jano itirafın her şeyi kolaylaştırdı. Buna müteşekkirim.

I would have left anyway, Jano your call makes everything easier.

Dinle Jano, dinle.

Listen, Jano, listen.

Kendine dikkat et Jano.

Take care, Jano.

Jano'nun beni aldattığı kadınlara minnettarım.

I'm grateful to all the women Jano has betrayed me with.

Jano nezaket ustasıydı.

Jano was a master of finesse.

Yano!

Jano!