English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ J ] / Jap

Jap traduction Anglais

447 traduction parallèle
Evet, onun kafasında bu bir Japon esir kampı.
Yes, he's got into his head that this is a Jap prison camp.
Bir zamanlar annemin Japon bahçıvanı vardı.
My mother had a Jap gardener once.
Şu batan Japon gemisini 3 dakika önce gördük.
There goes a Jap just three minutes after we sighted her.
Japon Zero avcı uçağına benziyor!
Looks like a Jap Zero.
Bu bir Japon hilesi!
It's a Jap trick!
Gördüğün bu adamlar... Cabanatuan'daki japon esir kamplarında üç korkunç yıl.. geçirdikten sonra hayatta kalabilenler...
The men you are about to see... are actual survivors of three terrible years... in the Jap prison camp at Cabanatuan.
- Japon silahlarından daha fazla zarar veriyor.
- She's doing more harm than Jap guns.
- Öldürdüğümüz bir japondan.
- Killed a Jap.
Şimdi Japonlar geldi.
Now the Jap is here.
Japon istilacılar tepebaşları için direniyor.
Resist the Jap invader. Head for the hills.
Ya Japon uçakları onları görürse?
What if a Jap plane sees them?
Orada japonların ikmal depoları mevcut.
There's a Jap supply depot there.
Sıcak bir öğleden sonra, Hindistan sınırındaki bir hava üssünden... kalkan keşif uçağı Japon istilasındaki ormanın üzerinde dolaşıyordu.
One hot afternoon, a reconnaissance plane from an advance air base... near the border of India scouted the Jap-infested jungle.
Görevimiz, B harekat haritasında... W noktası yakınındaki Japon radar istasyonunu... ve haberleşme merkezini yok etmek.
Our mission is to demolish a Jap radar station... and communications center somewhere near point W... on operations map B.
30 ila 60 askerlik Japon devriyeler geçen ay... birkaç yerde, genellikle de bu bölgede görüldüler.
Jap patrols are from 30 to 60 men that have been spotted at various... places this past month, usually in this area here.
Japon radarı bizi tespit etseydi... çekik gözlüler yere inmeden bizi karşılardı.
If the Jap radar picked us up coming in... a bunch of slopeheads would've met us before we hit the ground.
Japon devriyesi buraya geliyor.
Jap patrol coming this way.
Japon devriyesi bu tarafa geliyor efendim.
Jap patrol coming this way, sir.
Japon devriyesi geçti.
Jap patrol passed.
Her ağacın arkasında Japon bulmayı bekleyemezsin.
You can't expect to find a Jap behind every tree.
Göreve çıkmış büyük bir Japon gücüyle karşılaşmış olmalılar.
They must have run into a superior Jap force in the clearing.
Umarım 80 kilometre içindeki her Japonu gideceğimiz yerden uzaklaştırır, bu iyi olur.
I hope it draws every Jap within 50 miles away from where we're going, that's good.
Ordudakilerden biri Japon özel timinin Lingayen Körfezi'ne doğru geldiğini söyledi.
Some Army boys told us a Jap task force is headed for Lingayen Gulf.
Japon özel timinin Lingayen Körfezi'ne doğru geldiği haberleri doğru mu efendim?
Is it true that a Jap task force is moving into Lingayen Gulf, sir?
- Bir grup Japon kuzeyden yaklaştı.
- Jap transports landed up north.
Japonların mayın tarlaları burada.
The Jap minefields here.
Beyler, nihayet bize yeşil ışık yaktılar. Japon kruvazörlerinden birini Subic Körfezi'ne batıracağız.
Fellas we finally got the green light to sink a Jap cruiser in Subic Bay.
Mayınları, topçuları ve devriye botlarını geçerek.
Through those Jap mines, artillery and past them patrol boats.
- Japon kruvazörünü patlattık.
We blew that Jap cruiser into next month.
Yarın bombacılar Avustralya'dan kalkacak ve buradaki bütün Japon gemilerini batıracak.
Tomorrow, bombers will take off from Australia and blast every Jap ship here.
Japonlar gelmek. Japonlar gelmek.
Jap come, Jap come!
Beyaz bayrak Bataan'da Japon topçuları Corregidor'u topa tuttuktan sonra çekildi. Filipinlerdeki son güçlü noktamızda.
The white flag was hardly hoisted over Bataan before Jap artillery began slamming away at Corregidor our last strong point in the Philippines.
- Japon bombacılar işini bitirdi.
Jap bombers got her.
Ama hiç Japon görmedim ve bana doğru gelen gülle sesi hiç duymadım.
But I never saw a Jap or heard a shell coming at me.
Ve bu da ölü bir Japon askerinde bulduğum bayrak.
And here's a flag I found on a dead Jap soldier.
Japon tuzağı olabilir.
It may be an old Jap trick.
- Bana Japon gibi gelmedi.
- It doesn't sound like a Jap to me.
Japon'ların elindeki bir adaya yanaşacağız.
We're gonna be landing on a Jap-held island before long.
İyi Japon ölü Japondur derdik.
We used to say that the only good Jap was a dead Jap.
Artık iyi Japon bize bilgi veren tutuklu Japon'dur. Bu bir emirdir.
From here on in, a good Jap is also a Jap prisoner who tells us things.
İki Japon adasına gittim ve hala buradayım.
I've landed on 2 Jap islands, and I'm still here.
- Bir Japon evi kalmayacak.
There isn't a Jap home today.
Bu Japon'u rehber olarak kullan ve Johnson çeviri yapmak için gelecek.
Use this Jap as a guide, and Johnson here'll go along to interpret. Hello.
Bu bir Japon kaplaması.
This is a Jap overlay.
Japon şilebiyle irtibat kurun, yakın mesafe.
Try and contact Jap freighter, close aboard.
Tuzak bir Japon gemisi, beyaz bayrak sallandırarak, bize ateş açtı.
A Jap decoy ship, flying a white flag, opened up on us.
Japonlar derin hücuma geçecektir.
The Jap is beginning a depth-charge run.
- Japon gemisi battıktan sonra etrafı dolaşarak, Kaptan Perry'yi aradık.
- After the Jap ship went down we cruised the area, searching for Capt. Perry.
Bunlar Japon uçakları.
Those are Jap planes.
Bir Japon'la.
To a Jap.
- Bir Japon şifresi.
Found a Jap overlay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]