English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ J ] / Jemma

Jemma traduction Anglais

359 traduction parallèle
Halalarım Quintima'yla Jemma, paralarını sokakta kazanırdı.
My aunts Quintima and Jemma, they got money out earning on the street.
- Jemma'yı gören oldu mu?
- Have you seen Jemma?
- Jemma ve benim bu gece gizli bir görevimiz var.
- Jemma and I are on a secret mission tonight.
Bu gece nereye takılacağını biliyorum ve Jana'da VIP biletleri var.
I know where he's hanging out tonight and Jemma has tickets to the vip lounge
- Fakat Jemma gitti bile.
- But Jemma's already left.
- Ben de. - Kızım Jemma.
- My daughter Jemma.
Babamdan kumar borçlarını almaya gelmişlerdir.
- Come to collect Daddy's gambling debts. - Oh, Jemma.
Jemma Hawes, çorabını çek, sen bir Cheltenham kızısın.
Jemma Hawes, pull your socks up. You're a Cheltenham Lady.
İkimiz de boks yapmayı seviyoruz. Seni seviyorum.
The two grand from jemma is a drop in the bucket.
Jemma.
Jemma.
Jemma, inanmayacaksın.
Jemma, you won't believe this.
Jemma!
Jemma.
Jemma, yerine otur!
Jemma, go back to your seat now.
Jemma, sence annen bu olanlara ne derdi?
Jemma, what do you think your mother would say about all this?
Jemma...
Jemma.
Jemma Brown?
Jemma Brown?
Pekâlâ, Jemma Brown.
All right, Jemma Brown.
Haklıydın, Jemma.
- You were right, Jemma.
Jemma, Jemma, Jemma, Jemma!
Jemma, Jemma, Jemma, Jemma!
Çok teşekkür ederim, Jemma.Teşekkür ederim.
Thank you very much, Jemma. Thank you.
Honey, Jemma, yada Karen?
Honey, Jemma, or Karen?
- Hayır, adım Jemma.
- No, it's Jemma.
- Jemma.
- Jemma.
Lindsay, sanırım Jemma'yı tanıyorsun.
Lindsay, I believe you know Jemma.
Jemma'dan gelen iki bin dolar devede kulak kalır.
This two grand from Jemma is a drop in the bucket.
- Kahretsin, söyle işte!
- Just tell me, for fuck's sake. - Jemma.
Jemma, hayatımda olanların neden olduğunu bilmiyorum. Ya da senin hayatındakilerin!
Jemma, I don't know why things happen in my life or your life.
- Jemma ödeme yaptı.
- Jemma paid me.
Bak ; ilk görüşmemizde kendimi oldukça açık ifade ettiğimi düşünmüştüm.
Listen, Jemma, I thought I made myself pretty clear in our initial interview.
Kuralları koyan benim.
I'm the one who makes the rules. Jemma?
Hayır, Jemma cuma gününü istediğini söylemişti.
No, Jemma mentioned she wanted Friday.
Hem Jemma iyi ödüyordu.
And Jemma pays great.
Jemma'nın çekici yönü buydu.
That was the thing about Jemma.
Jemma bana fazlaca karmaşık geliyor.
Jemma strikes me as highly complex.
Kahretsin be, Jemma görmüyor musun?
I mean, shit, Jemma, - don't you feel it?
Jemma sana âşık olduğunu söylediğinde onu sevdiğini söylemelisin.
When Jemma says she might just fall in love with you, you say I love you too.
Jemma, yapma.
Jemma, please.
Jemma artık müşteri olmamalı bence.
- I don't think Jemma should be a client.
Jemma, selam.
Jemma, hey. Hi.
Dinle Jemma. Ben...
Listen, Jemma, I was...
Bak, diyorum ki... Seninle çıkmak istiyorum Jemma.
Look, I'm saying I'd like to date you, Jemma.
Selam Jemma, yine ben.
Hey, Jemma.
Jemma, merhaba.
Jemma, hey. Hello.
Jemma?
Hello? Jemma?
Jemma'ya evet diyebilmek için Jessica'ya hayır demiştim.
I said no to Jessica so I could say yes to Jemma.
Jemma, Jemma.
Jemma.
Ben Jemma.
This is Jemma.
Merhaba Jemma.
No.
Ben Tanya.
Hey, Jemma, it's Tanya.
Kahretsin, Jemma.
Shit, Jemma.
Selam Jemma.
Hey, Jemma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]