Jig traduction Anglais
354 traduction parallèle
Boğulurken de Fransa yenildiğinde Hitler'in yaptığı dansı yapacağım.
When he goes down, I'll dance a jig like Hitler did when France went down!
- Bu Jig White, ben de Bud Felton.
This is Jig White and I'm Bud Felton.
Bunlar da Jig White ve Bud Felton.
Jig White and Bud Felton.
Jig dansı çok hızlıydı.
Caramba. The jig was up.
Eve dönelim, eve dönelim, şınanay nay.
Home again, home again, jiggety-jig
Kırıtmalar, fıkırdamalar, yapmacıklı konuşmalar, Tanrı'nın yarattıklarına uydurma adlar takmalar, hayasızlığı saflık gibi göstermeler.
You jig, you amble, you lisp. You nickname God's creatures and make your wantonness your ignorance.
- Yok canım, size soytarılık etmek benimkisi!
- Ay, my lord. O God, your only jig-maker.
Çocukların bile yaptığı en yaygın dans.
Why, that's the hottest jig the kids do.
- Numaralarından birini yap.
WHAT AM I GONNA DO? DO A JIG!
Fenton, ayvayı yedik.
Fenton, the jig is up.
Her şey sırasıyla. Bayan Howard McCann'ı arıyorum. J bölümünde.
This is a person-to-person call to Mrs. Howard MacCann in department J, as in "jig."
Kes şu çaldığın ağır parçayı bana jig dansı çal.
Stop this shilly-shally music and give me a jig I can dance to.
Bize jig dansı çal dedim.
Give us a jig, I said.
Bana jig dansı mı çalarsın yoksa dişlerini mi kaybedersin?
And so is my fist. Do I get a jig or do you lose your teeth?
- Sen jig dansı istedin, şimdi dans et!
- You asked for a jig, now dance to it!
Dans edelim!
Give'em a jig!
Şimdi de bir dans alalım, Aloysius!
- Give us a jig now, Aloysius! - Ja!
Gel bana, küçük bebeğim.
Let's jig a little, mamacita.
Zamanı geldiğinde dans bile ettiririm.
I can make it dance a jig right on time.
Profesör, delici hazır.
Professor, the jig is up.
Keşke ben de güzel bir kadınla eğlenebilsem.
I wish I could dance me a jig with a pretty lady.
Bu pis zencinin pasaportu da varmış!
This jig's got a passport!
Nereye gidiyorsun pis zenci?
Where are you going, jig?
Bay Beale ile tanıştığımda oyun bitmişti.
When I met Mr. Beale, the jig was up.
Bugün ringde soytarı dansçılar var.
The pros. All we got today are jig clowns.
Haydi dans et, domuzcuğu öp, grubu takip et.
* HEY RIG-A-JIG KISS A LITTLE PIG * * FOLLOW THE BAND * * FOLLOW THE BAND *
Haydi dans et, domuzcuğu öp, grubu takip et.
* HEY RIG-A-JIG KISS A LITTLE PIG * * FOLLOW THE BAND *
Nefesine yazık Mina olay ortada ve biliyorsun
Save your breath, Minna. The jig's up. And you know what!
Adam kalkmış!
The jig is up!
Eve döndü, eve döndü, lay lay lom.
Home again, home again, jiggidy-jig.
Evet, sevinçten dans ediyorum Sam.
Yeah, I'm doing a jig in here, Sam.
- Yahudiler içi dışına çıkmış köleler. - Yeter artık!
Jew's just a jig turned inside out.
Morrie sonu geldiğini çok iyi biliyordu, ama en azından biraz havalı gitti.
Morrie... well, he knew the jig was up, but at least he went out with a little class.
Safak sökene dek havada dans ediyor olacaksınız.
You'll be dancin'a jig on air... - come day-break.
Ayvayı yedim!
The jig is up!
Tüm bu şey garipmiş.
All that stuff's a jig.
İşte bu.
It'll do a nice little jig for you.
Olay aydınlandı.
The jig is up.
O zencinin Kirkpatrick'i öldüreceğini herkes biliyor.
Everybody knows that jig is going to kill Kirkpatrick.
Zenci, Boogie, jig ( zenci ), jiggaboo ( zenci ), dazlak, jungle bunny ( zenci ), moolie yan ( ita. patlıcan ) ya da schwarz ( alm. siyah ) diyemezsin.
Can't say nigger, boogie, jig, jiggaboo, skinhead, jungle bunny, moolie, moolie yan or schwarz.
Galiba ayvayı yedik.
Looks like the jig is up.
Çalkalıyor, kırıtıyor, Havalı konuşuyorsunuz.
You jig and amble, and you lisp.
Numaramız ortaya çıktı.
Jig's up, Bill.
Ben bu durumda hayatta, ben bir jig dans edeceğiz, yemin ederim.
I swear, if I survive this case, I'll dance a jig.
Ben bir jig dans edeceğiz.
I'll dance a jig.
Sanırım o jig dans olmaz sanırım.
I guess we won't dance that jig.
İş ortaya çıktı-BEN.
The jig is up-say.
- Yani numaranız açığa çıkmıştı.
- So I assume the jig was up.
Parti sona erdi!
The jig is up!
Oyun bitti!
The jig's up!
Olay aydınlanmadı.
The jig is up!