Jigger traduction Anglais

Şu aleti açayım hele.

Let me turn the little do-jigger on.

O zımbırtıdan su akıyor.

And water comes down out of that little jigger up there.

Bana karşı tavrın bu olacaksa, acımı, bir kadeh viski ile bastırmak zorunda kalacağım.

If that's your attitude, I'll have to drown my sorrows with a jigger of rye.

Tek bir kadeh iç.

One little jigger of dreams.

Baldıran içkisiyle bir fincan zehir iyi gider mi dersin?

How about a jigger of poison with a hemlock chaser?

Uyumadan önce, bir konyak kadehine üç sakinleştirici at, tamamdır.

Just before you go to bed, put three tranquillisers in a jigger of brandy.

Bir ölçek beyaz rom.

A jigger of white rum.

Beni ilgilendirmez ama, eğer otoparktaki Mustang seninse... kilidi açmaya çalışan iki polis var.

Hey, buddy. It's none of my business, but if that's your orange Mustang out in the parking lot, there's a couple cops trying to jigger the lock.

Flanders, bir dahaki sefere içine biraz alkol koymaya ne dersin içerisinde üç ölçü rom, biraz burbon ve birazda tat vermesi için crème de cassis var gerçekten mi?

Next time put a little alcohol in it. It has three shots of rum, a jigger of bourbon and a little crème de cassis for flavor.

Bir şişe viskiyi bitirmek üzere.

She's working her way through a jigger of rye.

Jigger?

Jigger?

Ben gözümü şu sismograftan ayırmak istemiyorum.

I'm keeping my eye on this seismo-jigger.

Bu alet rüzgarda işine yarar.

Oh, that's for sure. That's a jigger. Help you keep it under the wind.

Barmenlik okulundayken dünya avuçlarımın içinde sanıyordum.

When I was in bartending school, I thought I had the world by the jigger.

Hungry Horse yoluna gitmenizi istiyorum... anladınız mı?

I want you to get down to Hungry Horse Road, and I want you to nail Jigger, do you understand?

Sanırım Jigger uyumuş.

I think Jigger's asleep.

Eğer sorun paraysa, elbette sana bir indirim yapabilirim.

If money's a problem, I believe I can jigger a discount.

Buradaki patron kim?

Who's the jigger boss here?

- Ben de neymişim? - Devol git be.

Why don't you just jigger off?

- Devol mu?

Jigger off?

- Devol ne demek?

You what? - What does that mean - jigger?

Üstelik formülden bir ölçek daha aldı.

Gonna have to re-jigger the formula bit though.

Ben de dokunmasını seviyorum.

I also love the neck of the jigger.

Elektrik veren bir alet.

It's called a "jigger." It's an electric prod.

Şok aleti kullandığını gösteren resimler var.

We have photos of you using a jigger.

Bana bir tane daha getir, hanımefendiye de limonata.

A jigger for me and lemonade for the lady.

Çerez ve içecekler şu kadar tutuyor.

The snack and jigger amount to...

Ya da pireli bir dev.

Or a giant having a jigger in the bluebells.

Jim'in şu pyro zımbırtısı için sana ihtiyacı var.

Jim needs you for the pyro... technical-whatever-ma-jigger.