English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ J ] / Johannesburg

Johannesburg traduction Anglais

218 traduction parallèle
Bay Müdür, bu mesaj elinize geçer geçmez 147. Levert Caddesindeki evimde bırakmış olduğum üç adet sandığı gemiyle Johannesburg'a yollayın.
35 Hautoville street Mr. Director Upon receipt of this please move three trunks that are at my home at 147 Levert street to the ship to Johannesburg on which I will leave.
İkinci bir Johannesburg.
A second Johannesburg.
İki Johannesburg'da, bir Sydney'de, bir Melbourne'de... iki tane San Francisco'da, bir tane Phoenix, Arizona'da.
Two in Johannesburg, one in Sydney, one in Melbourne two in San Francisco, one in Phoenix, Arizona.
Johannesburg.
- Johannesburg.
Eğer Johannesburgda Profösör Smedley ile karşılaşırsan....ona selamları ilet.
If you run across Professor Smedley in Johannesburg give him my regards.
ZS, MAP Johannesburg'dan Dave Randall.
ZS, MAP, Dave Randall from Johannesburg.
İlk uçağa atlayıp, Johannesburg'a uçtum.
I caught the first plane out. To Johannesburg.
Onunla Hohannesbur'ta karşılaştın?
And you met him in Johannesburg?
Bu gece Johannesburg'dan Londra'ya yola çıkıyor.
He's due to arrive in London tonight from Johannesburg.
Orada bir arkadaş seni Johannesburg'a götürecek.
There a friend will drive you to Johannesburg.
Johannesburg.
Johannesburg.
Amsterdam ve Johannesburg'a gezi var.
A trip to Amsterdam and Johannesburg.
İş için Amsterdam ve Johannesbur'a gitmesi gerekiyormuş, ama gitmemiş.
He has a job to go to Amsterdam and... Johannesburg, but no.
Johannesburg nerede?
Where's Johannesburg?
- Onu da yanında Johannesburg'a götür. - Olmaz.
Take her with you to Johannesburg.
Bu akşam ikimiz Güney Afrika'ya gidecekmişiz. 6 : 45 uçağıyla Johannesburg'a.
We're both leaving tonight for South Africa on the 6 : 45 plane to Johannesburg.
Johannesburg
JOHANNESBURG
Seyahatlerimi ayarlamaya başla...
Willard, you make arrangements for trips to, uh, Sidney, Johannesburg...
- Johannesburg.
- Johannesburg.
Buradan çıkmalıyız ama önce Johannesburg'a gitmeliyiz.
We've got to get out of here, but first to Johannesburg.
Hemen kuzeye, Johannesburg'a gidin, oradan Botswana sınırını geçip -
Now, you go north to Johannesburg, cross the border to Botswana...
Bu Blane'in Johannesburg'daki dairesinin anahtarı.
Now, this is the key to Blane's flat in Johannesburg.
Johannesburg'da bize yardım edecek olan adam, o kim?
This man in Johannesburg who's supposed to be helping us, who is he?
Johannesburg'daki bu adam hakkında nasıl bu kadar emin olabiliyor musun?
What makes you so sure about this man in Johannesburg?
Johannesburg'a gidince ne olacak?
When we get to Johannesburg, what?
- Ya Johannesburg'da ki arkadaşın?
- What about your friend in Johannesburg?
İşte Johannesburg.
There, Johannesburg.
- Johannesburg'da ki adamın o mu?
- That is your man in Johannesburg?
Sanırım senin müptelalığın Johannesburg gazeteleri için büyük bir skandal yaratma fırsatı olacaktır.
What you consider a social smoke could be turned into a major scandal in the Johannesburg papers.
Locust Valley, Long Island, Bahamalar Johannesburg, Roma, San Francisco ve bu da başını sokacağı ufak bir yer.
Locust Valley, Long Island, the Bahamas... Johannesburg, Rome, San Francisco... and this little pied-à-terre. Peter Van der Veer.
Şef Babaracas 12 saat içinde Johannesburg'ta ameliyat olmalı yoksa ölecek.
Chief Babaracas must be on an operating table in Johannesburg in 12 hours... or he will die.
Ya da Johannesburg'ta bir şeyler içebiliriz.
On the other hand, we could just have a quick drink in Johannesburg.
Babam Johannesburg'dan döner dönmez telefona bir ses kaydedici takmalıyız ve ne söylediklerini kağıda geçirmeliyiz.
When Daddy returns from Johannesburg, we should put a tape recorder on the telephone and print what they say in the paper.
Bununla Johannesburg'dan bile çıkamazsın.
It wouldn't get you out of Jo'burg.
Tek telefonla sizi Johannesburg'a giden ilk uçağa bindirebilirim.
I can pick up that phone and I can have you on the first plane to Johannesburg.
Johannesburg uçağı mı?
Joanesburg fight?
Johannesburg uçağı mı?
Joanesburg flight?
Bayanlar ve baylar, Johannesburg uçağı havalanmak üzere.
Ladies and gentlemen, the flight for Joanesburg is about to leave.
Johannesburg yolcuları, bu taraftan lütfen.
Passengers for Joanesburg, this way, please.
Geçen kışın tamamını Johannesburg'de geçirdi. Üç ay boyunca.
He was over in Joanesburg all last Winter, it must have been three months.
Birincisi : Mösyö Davenheim'ın kışın Johannesburg'de geçirdiği zamanın önemi nedir?
One, what is significant about, the period of time that M. Davenheim spent, during the Winter, in Joanesburg?
Kış boyunca Johannesburg'de olduğu düşünülürken Davenheim, hapishanede üç ay geçirerek Billy Kellet karakterini yaratıyordu.
You see, during the Winter when he was supposedly in Joanesburg, M. Davenheim was, in fact, creating the character of Billy Kellet, spending the three months in jail.
Pardon ama, benim tek gördüğüm Johannesburg, Güney Afrika'daki bir kondom fabrikası.
'Scuse me, but all I see is a condom factory in Johannesburg, South Africa.
- Johannesburg.
Johannesburg.
10 yıl önce Hong Kong'da ortadan kaybolan bir adamı Johannesburg'da bir Çin lokantasında gördüğünüzü söylüyorsunuz.
You tell me that you saw a murderer from Hong Kong... in a Chinese restaurant in Johannesburg... who disappeared ten years ago.
- Johannesburg'da çalışıyor.
- He works in Johannesburg.
Johannesburg'da çalışıyor.
He works in Johannesburg.
Fakat O Johannesburg'da.
But he's in Johannesburg.
- Johannesburg'a
- To Johannesburg.
Sidney, Johannesburg Hong Kong ve Mumbai.
Hong Kong and Bombay.
Onlar Johannesburg'dalar.
They're in Johannesburg.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]